AKKAYA'NIN MUZ POLEMİĞİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 30-11-2004 12:25
Fatih Altaylı dünkü köşesinde, "Komplekssiz bir kadın Deniz Akkaya" başlığıyla yazdığı yazıda, Deniz Akkaya'nın gazeteciliği konusunda yapılan eleştirilere, "Bu haberden sonra Deniz Akkaya'nın yorumu, benim bu kıza saygı duymama neden oldu. Akkaya, kimseyi suçlamadan, çamura yatmadan, 'Ne yapayım. Ben gazeteci değilim. Bu kadarını becerebildim' dedi. O böyle deyince, bize onun bu komplekssiz, doğru tavrına şapka çıkarmaktan başka hiçbir şey kalmadı. En önemli erdem kendini bilmekmiş. Akkaya'da en azından bu var." demişti. Sanki Kanal D Ana Haber Bülteni'nde, "Deniz Akkaya önemli bir gazetecilik başarısını heba etti" cümlesini kullanan kendi haber bülteni değilmiş gibi! Altaylı'ya göre Kanal D Haber Bülteni bu olayı eleştirel bir bakışla yayınladı. Ama diğer eleştirenler çok acımasız! Bir zamanlar canlı yayında kelalaka bir yerde Fatih Altaylı'ya "..ama sizde gucci ayakkabı giyiyorsunuz!" diyen Deniz Akkaya'nın erdeminin hakkını vermek ne tesadüf ki yine Fatih Altaylı'ya kaldı! Deniz Akkaya'nın olmayan gazeteciliğine kim, ne diyebilir? Kimsenin böyle bir derdi yok zaten. Deniz Akkaya'nın gazetecilik denemelerini daha önce de biliyoruz. Yani o konudaki beceriksizliğinin tecrübesindeyiz! Ve eleştiriyoruz.. Sadece Deniz Akkaya'yı değil, onu oraya götüren filmciyide eleştiriyoruz. Balçiçek Pamir'le Deniz Akkaya'yı aynı kefeye, hatta Akkaya'yı daha iyi kefeye koyanlarıda eleştiriyoruz. Gazetecilik bu kadar basit mi? - Gay misiniz? - Evet, gay'im.. Sen lezbiyen misin? - Yok değilim, biseksüelim! Amcan gay'mi? Bu tip arkası boş sorularla röportaj mı olur? Val Kilmer-Ayşegül Tecimer bombasının gündemi geçmeden, bu kezde muz polemiği patladı! Deniz Akkaya, Cameron Diaz ve Britney Spears ile yaşadığı aşklarla gündeme gelen yakışıklı oyuncu Jared Leto'ya "Gay misiniz?" diye sorunca, Leto da eline bir muz alarak Akkaya'ya sallayıp, "Bu sabah muz yedin mi? Yemek ister misin?" dedi.. Demiş.. Hadi bakalım ne olacak şimdi? Ben diyorum ki, her şeyin bir yolu yordamı var. Deniz Akkaya, Amerika'ya gitmeden önce harıl harıl İngilizce çalıştı. "Aman rezil olmayayım" dedi.. Keşke İngilizce'ye gösterdiği özeni gazeteciliğe de gösterip, bir-iki gazeteci ağabeyinden-ablasından akıl alsaydı, soru sorma tekniklerini öğrenseydi. Deniz Akkaya, başarırsa biz kına yakmayacağız.. Sadece başarması için uğraşıyoruz, eleştiriyoruz.. Özen göstermesi gerektiğini, aşkla işi karıştırmaması gerektiğini, bazı şeylerin magazin dünyasındaki gibi basit olmadığını bilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Ama.. Deniz Akkaya, 'Ne yapayım. Ben gazeteci değilim. Bu kadarını becerebildim' derse, bu işi iyi bilen gazeteci-televizyoncu Altaylı da, "O böyle deyince, bize onun bu komplekssiz, doğru tavrına şapka çıkarmaktan başka hiçbir şey kalmadı." derse, aynı tas, aynı hamam, aynen devam eder.. Körler sağırlar, birbirini ağırlar.. Bu arada, "Çok eleştirilen güzel bir kadını, diğer gazetecilerin tam tersine savunmak, erdeminin hakkını vermek" iyi bir gazetecilik taktiğidir.. Kendini "en tepedeki gazeteci ağbi" konuma koymaktır. "Sen zamanında benim ayakkabılarımı eleştirdin ama bak ben seni savunuyorum" deyip, karşındakini ezmek ve saygı duymasını sağlamaktır.