İSTANBUL’A SAHİP ÇIKALIM

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 02-08-2006 19:44
Bir yandan ülkemize gelen Demi More, Patricia Kaas vs. gibi isimler hayran kalırken, diğer yandan hayranlık uyandıran eğlence merkezleri, gecce kulüpleri ve dünya kalitesindeki restoranlar aynı gün ve aynı anda ve aynı ceza süresiyle kapatılıyor! İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler de açıklama yapıyor; şeriatın kestiği parmak acımaz! Ya gürültü duracak, ya faaliyet duracak.. Bir tek, "gürültü yapanın boynu kesile" dememiş sayın vali... Dünya Kültür Başkenti seçilen ve tüm dünyanın gözbebeği olmuş İstanbul'un, Sayın Valisi'nin açıklaması hayli ilginç! Şeriatın kestiği parmak acımaz! Kimse gürültüden yana değil zaten.. Tabii ki mekanlar kendilerine çeki-düzen versinler, kurallara sonuna kadar uysunlar.. Ama lütfen her sene aynı senaryo sezon ortasında tekrar tekrar yaşanmasın.. Kurallar ve yasalar herkese eşit uygulansın... Yasanın çizdiği sınırların dışına çıkanlara tabii ki yaptırım ve cezalar uygulanacak ama 11 farklı mekan, aynı gün, aynı anda ve bir hafta kapatılmaz... Ve bunu da bu İstanbul'un valisi savunmaz... İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler açıklama yapıyor ama hala, Reina, Sortie gibi mekanların içinde günahsız ve bağımsız restoranların olduğunun farkında bile değil.. Bizim derdimiz, herkes kafasına göre çalsın değil.. Bizim derdimiz İstanbul gibi bir şehrin eğlencesinin doğru ve düzgün bir şekilde organize edilmesi ve her şeyin ince ayrıntısına kadar detaylandırılması ve kuralların konması, bu kurallara uymayanların cezalandırılması tekrar ederse eğlence sektöründen bile uzaklaştırılmasıdır.. 10 yıldır İstanbul'da hizmet veren ve dünyanın gözbebeği haline gelmiş olan Reina nasıl müzik yapacağını bilmiyor mu? Kaç desibel çalacağını bilmiyor mu? Mehmet Koçaslan bu işin profesyoneli olmuş, dünya teknolojik yatırım yapmış, 10 yıllık müessesini yanlış çalıştırır mı? Sortie'nin sahibi Erol Kaynar, İstanbul'un en düzgün eğlence konseptini oluşturmuş ve tüm imar kurallarına uymuş, mekanını 12 metre geriye çekmiş.. En ciddi güvenliği koymuş. Bu adam yüksek müzik çalıp mekanın normal vatandaşların rahatsız edilmesine göz yumar mı? Tabii ki içlerinde hopörlörlerini yola çevirenler var.. Müzik çalarak yoldan geçeni kapmak isteyenler var.. Bu da normal.. Her işte çürük elmalar olabilir.. Çürük elmaları ayırırsın, tazeler her zaman taze kalır.. Ama kurunun yanında yaş yanmaz.. İstanbul eğlencesinde yanmamalı.. İşini doğru-dürüst, profesyonelce yapanlar soğutulmamalı.. Sayın Vali, "mekan sahipleriyle belediyede toplantı yaptık" diyor, mekanların bağlı olduğu Turyid Derneği'nin Başkanı Barış Tansever ise kapatılma kararı için "tamamen siyasi" diye cevap veriyor. Bu ne yaman çelişkidir. Lütfen kimse kimseyi kandırmasın.. Herkes işin ne olduğunu, nasıl olduğunu, kaş yaparken göz çıkarıldığını biliyor.. Denizlerimiz, kumsalımız, güneşimiz, her şeyimiz var ama her şey dahil 10 euro'ya oda satmaya çalışırız. İstanbul gibi bir şehrimiz var, tarihimiz var, kültürümüz var, misafirperverliğimiz var, ağız tadımız var, eğlencemiz var ama kapatırız! Unutmadan söyleyeyim, kapatılan mekanlar arasında Cristyl adlı tamamen kapalı bir mekan bile var.. Ben çok merak ediyorum bu mekanda çalınan müzik Üsküdar'a nasıl ulaşmış? Sayın Vali de merak ediyor mu acaba? Bu ülke hepimizin, bu İstanbul bizim.. Lütfen sahip çıkalım.. Kurallara uyalım, yaranacağız diye yanlış kararlar verip İstanbul'a zarar vermeyelim.. "Ya gürültü duracak, ya faaliyet! Şeriatın kestiği parmak acımaz" açıklamasıyla yanlış kararlarınızı savunamazsınız.. Hıncal Uluç'un dediği gibi gürültülü çalan mekanın DJ kabini kapatırsın olur biter. Komple mekanı niye kapatıyorsun ki? Bir zamanlar Kenan Paşa Bodrum'a geldiği zaman saat 24.00'de müzik kesilir, İstiklal Marşı çalınır ve Bodrum ölü bir sessizliğe gömülürdü.. Zaten duyduğuma göre, İstanbul'da uygulanan "Toplu Katliam" aynen Bodrum'da da uygulanacak ve bir çok mekan aynı anda bir hafta kapatılacakmış.. Her sene aynı terane.. İki ileri, bir geri gider dururuz.. Bakalım nereye kadar..