ARABESKSTAR!!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 07-04-2004 12:10
Şimdi kimse, "Kenan Erçetingöz dün yazdı, ondan sonra Popstar'da herkes temkinliydi" demez! Nerde öyle yazacak, saçaklı erkek! Dün ne dedik? "Seyfi Dursunoğlu, Huysuz olmalı" "Osman Tan espri yapmasını bilmiyor, sussun" "Sponsor Milangaz'ın adı hiç yok" Bu gecce Seyfi Dursunoğlu, Huysuz olarak sahnedeydi. Osman Tan, hiç espri yapmadı. Milangaz sık sık söylendi. Yıldırım Demirören bana teşekkür etmeli. Dünkü yazımda sadece bir noktada yanılmışım. O da sonuna kadar seyretmediğim için, Selçuk'u görmemişim. Dün, "Allah'tan Bayhan gibi biri yok. Olsa İbo'nun tavrından dolayı kesin birinci olur" demiştim. Meğerse, Müslüm Gürses taklidi Selçuk varmış ve herkesi ağlatmış. Tabii Selçuk birinci çıktı. Daha sonra ilk dörde baktım, maşallah İbrahim Tatlıses'in el attığı, pardon laf söylediği herkes öndeydi! Mesela Avustralya'dan gelen kız! Finale kalmak için ne taklalar atmış, kendini paralamıştı. Dün gecce ilk dörde girdi. Bu ne demek? İbrahim Tatlıses, Popstar'ı başka bir yöne çekiyor demek! Bu yarışmadan asla gerçek bir popstar çıkmayacak demek.. Arabeskstar çıkabilir.. Mesela sesi süper olan Aydın, yüzde 2 küsurla 6. oldu.. Yüzde 1.27 ile iyi sesli Sezen sonuncu oldu, pop-idol olabilecek Çağatay ise elendi! Çağatay'ın elenme konuşmasında İbrahim Tatlıses, hüzünlendi ve "Ben ilk hafta Çağatay'ın eleneceğini yapımdan bir kıza söyledim. O kızla iddiaya da girdik. Yapımdaki kız, Çağatay'ın elenmeyeceğini söyledi, ben de eleneceğini söyledim. Elenirse, o kız saçlarını kazıtacaktı, elenmezse ben bıyıklarımı kesecektim. Ben bıyıkları kurtardım ama o kız sözünü tutsun ve saçlarını kazıtsın. Ben böyle şeylere hiç gelemem" deyince gözleri doldu. Tabii Huysuz, yine yapacağını yaptı ve belden aşağı espri yaptı. Aydın'la konuşurken, "Ben olsam seni seçirdim. (Selçuk'u göstererek) ondan daha iyisin" dedi. Tabii bunu sesi için söylemediği tavrından belliydi! Bu belden aşağı esprilere hiç gerek yok bence.. Orası Günay değil, Show TV ve canlı yayın. Bu arada yönetmen İbo, ışığa takmış durumda.. Gereksiz detaylar, gereksiz konuşmalar var. Osman Tan, geçiştirmek için "Hemen ilgilenecekler İbrahim Bey" deyip, konuyu değiştirdi. Show TV'de Popstar, 00.50'da bitti. Haftaiçi, çoluk-çocuk uyudu! Gençleri kaçırdınız mı, reyting almanız çok zor olur ve o kadar emek boşa gider. Sanırım, gelecek Salı, Popstar daha erken saate alınacaktır. Demedi demeyin.. S-Mall cenaze evi gibiydi! Salı akşamı, önce Kaula'da Mehmet Koçaslan'la buluştuk. Aslında buluşmadık, sanki basın toplantısı yaptık. Sabah'tan Tayfun Topal ve Tempo'dan bir arkadaş vardı. Daha sonra da Şenay Düdek geldi. Ohh, Koçaslan herkese aynı anda randevu vermiş ve röportajları bir kere de hallediverdi. Reina, Kaula, The Mix gibi mekanların sahibi Mehmet Koçaslan'ın anlattıklarını şimdi yazmak istemiyorum. İnternet gazeteciliği hızlı diye diğer arkadaşların hakkını yiyemem. Önce onlarda çıksın, sonra ben yazarım. Yanlız size bir şey diyeyim mi, Kaula mükemmel.. Acayip, kaliteli, süper bir mekan olmuş. Mezeler Yunan, ana yemekler Akdeniz ve dünya mutfağı. Kaula'nın göze hoş görünen son detaylarını Merve Yöneyman yapmış. Kaula'da yemek yemek nasip olmadı ama görünüş, konsept, dekorasyon bir harikaydı.. Cumartesi geccesi için yerimi ayırttım bile.. Kaula'dan Pepermoon'a geçtim. Her zaman ki gibi tıklım tıklımdı. Barda bizim takım, tam takım olarak hazırdı. Nazım Durak, Uğur Güneri, Fatih Kral, Pamir Demirtaş vardı. Daha sonra Ali Şen ağabeyimiz, hani Erman Toroğlu'nun Maraton'da giydiği beyaz çizgili siyah takım elbisesiyle geldi. Ebru Akel-Deniz Akel kardeşler vardı. Yeni evlendiği karısıyla kavgalı olan dişçi Alper Cücenoğlu da bardaydı. Papermoon'dan S-Mall'a geçtik. The Ritz Carlton'daki eğlence merkezi S-Mall cenaze evi gibiydi. İğne atsanız yere düşüyor, in-cin top oynuyordu. S-Mall'da entresan şeyler oluyor, bekleyip göreceğiz. Sonra, tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıymış misali Papermoon'a geri döndük.