ZENGİN ÇOCUKLARI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 23-07-2003 03:00
Nerede kalmıştık? Türkbükü'nde Mavi Suit'te.. Divan Palmira'nın tam yanında Mavi Suit.. Yemyeşil bir mahalle gibi.. Kocaman bir bahçe ve sağlı-sollu altlı-üstlü villalar.. Çok sevdim Mavi Suit'i.. Bundan sonra Bodrum'daki otelim Türkbükü'ndeki Mavi Suit olacak. Artık Türkbükü karargahım, Mavi Suit.. Hem Maki ve Palmira gibi isminden kaynaklanan pahalılığı yok! Yani odalar 250 dolar değil, 120 ila 160 dolar arası.. Hem de düz ayak, yemyeşil ve Türkbükü'nün ortası.. İlgi, alaka, kahvaltı süper. Yine Maki'deki gibi yumurta isterseniz ekstra yazılmıyor.. Süper vallahi.. İskelesi de Tike olmuş. Hani İstanbul'un meşhur kebapçısı. Ama ne yalan söyleyeyim, ilk gecce Tike'de yedik ama Türkbükü havasına giremedim. Ben daha çok Mey'ciyim, meze ve balıkçıyım. Evet dün nerede kalmıştık? Yaşı küçük çocukların plajda kimlik kontrolü yapılıp toplanmak istemesinde. Bu emri verende bizzat Bodrum kaymakamının kendileriydi! Tabii, şimdi şöyle de bir durum var. Buna da şahit oldum, o yüzden yazabilirim. Akşam üstü beachlerde 'Happy Hour' diye bir uygulama başladı. Bu uygulama saat 17.00 civarı başlıyor, müzik sonuna kadar açılıyor ve sex on the beach'ler, votka şat'lar, alkollü kokteyler gırla kıyamet gidiyor. Bodrum'da özellikle genç kızların yaş ortalaması 15-16.. Hadi bilemediniz 17 olsun. Erkek çocuklar da öyle aslında ama küçük kız olayı beni üzüyor! Beach'lerdeki bu 'Happy Hour'larda, yaşı küçük kız ve erkeklerin alkol aldığına şahit oldum. Tabii daha sonrasında çıkan kavgalara da! Amerika'da alkol kullanma yaşı 21.. Bizde ise 18.. Mekan sahiplerinden, beach işletmecilerinden yaşı küçük kızlara veya erkeklere alkollü içecek verilmemesi konusunda daha titiz davranmalarını rica ediyorum. Şimdi hepimiz birbirimizi biliyoruz. Lütfen bu konularda kesin kararlı olup, yasaları uygulayalım ve yaşı küçük olanlara 'Happy Hour'larda içki servisi yapmayalım. Dün Bodrum Kaymakamı Osman Ekşi'yi eleştirdik ama bu konuda da mekancıları eleştirmek istiyorum. Çünkü hangi mekanlarda bu tip uygulamaların yapıldığını da çok iyi biliyorum! Zengin çocukları! Evet, konu gençlerden açıldı aynen öyle devam edelim. Bodrum'da şimdi zengin aile çocuklarının hava atma modası başlamış. Ön masa, en iyi yerde oturma, en iyi ilgi-alaka yarışı. Para önemli değil! Yeterki diğer zengin aile çocuğundan daha iyi yerde otursun! Peki kim bu çocuklar ve neden böyleler? Bu çocukların başında sevgili ağabeyimiz Haluk Ulusoy'un oğlu Saffet Ulusoy geliyor. Daha sonra Emre Çapa, Öykü Erdem, Lara ve Melda Kamhi, Hayyam Garipoğlu'nun çocukları, Halil Bezmen'in oğlu Destan Bezmen, Aziz Yıldırım'ın kızları, Gül Dürüst'ün oğlu Kerem gibi.. Bu çocuklar gittikleri beach veya gecce kulüplerinde en iyi şekilde ağırlanmak, en güzel yerde oturmak için sürekli babalarını veya annelerini arıyorlar. Anne-babalar da çocukları için gerekirse araya hatırı sayılır kişiler sokuyor, parayı banka havalesi yapıyor ve çocuklarının en iyi şekilde eğlenmesini (bilmeden, en iyi şekilde arkadaşlarına hava atmasını) sağlıyor.. Üzücü bir durum.. Üzüldüğüm çocuklardan birisi de Saffet Ulusoy oldu. Bodrum Polo 13'te tam önümde 8-10 kişilik bir grup olarak oturuyordu. Aslında Saffet oturmuyordu, sahneye arkasını dönmüş ve salona doğru ayakta eğleniyordu. Yani, diğer arkadaşlarına 'bakın ben buradayım, siz neredesiniz?' diyordu. Şimdi Haluk Ulusoy, çok sevdiğim, saydığım bir dost, ağabey.. Ama bunları da yazmak benim görevim. Milli takımımızın koruma görevlisiyle birlikte tuvalete gidip gelen Saffet Ulusoy'un yaşı herhalde 17 veya taş çatlasın 18'dir. Alkolü fazla kaçıran bu gencecik çocuk, Polo 13'teki kalabalıklığa aldırmadan alokolün de etkisiyle masadaki eski bir emniyet görevlisiyle diğer bir misafirine el şakaları yapabiliyordu! Viski bardağını sakladıkları için absolut votka şişesini ağzına götüren Saffet Ulusoy, geccenin sonunda el şakası yaptığı dostlarının omzunda mekanı terkediyordu. Şimdi tam benim önümde gerçekleşen ve etraftaki bakışlara, 'Aaaa, Haluk Ulusoy'un oğlu değil mi?' konuşmalarına aldırmadan yapılan bu tip haraketler gençlerimizin durumunu tam anlamıyla ortaya koyuyordu. Bir baba olarak üzüldüm.. Şimdi 17 yaşındaki bir çocuk tuvalete korumayla mı gider? Maki'de Hayyam Garipoğlu'nun çocuklarının kız yüzünden karıştığı kavgada Saffet Ulusoy da araya girmiş ve bir çocuğun kafasında şişe kırmış! Milli Takım koruması bu yüzden mi? Bunlar doğru şeyler mi? Yanında koruma ve başka adamlar olursa o çocuk daha fazla hava atmak istemez mi? Daha fazla hava atayım derken, istemeden de olsa kavgalara karışmaz mı? Nasıl olsa koruma var! Eğlenmek gençlerin hakkı ama anne ve babalar bazen çocuklarının mutlulukları için istemeden yanlış yapıyorlar. Tabii bu benim düşüncem. Herkesin düşüncesi başka olabilir. Belki ben biraz tutucuyumdur. Ya da fazla eyyamlı. Bodrum'a tatile gitmiştik ama konu nerelere geldi. Yarın devam ederiz..