KADIN KAVGASI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 22-06-2005 09:40
"Buyurmaz mısınız? Çok güzel minderlerimiz, güzel kokteylerimiz var. Buyrun efendim" durumunda Türkbükü!! Yani, yolda yürürken Kumkapı balıkçıları gibi yanyana dizilmiş iskelelerde müşteri kapma yarışı başlamış. Daha ilk günlerden böyle olursa, daha sonra ne olur bilemem? gecce.com'daki anketi görünce hatırladım. Gerçekten Süreyya Ayhan (Pardon o koşucuydu) Süreyya Yalçın adlı, bacak boyu benim boyum kadar olan çok güzel bayan, Türkbükü'nde günde 5 kez, bir aşağı, bir yukarı yürüyor! Ama her zaman değişik bir bikini ve kostümle yürüyor! Allah sevdiğine bağışlasın güzel bir bayan. Sanırım sevgilisi Aytek Şavkan'dan ayrılmış. Oysa daha geçen hafta Divan Palmira'nın iskelesinde mutluluk çığlıkları atıyorlardı. Bu hafta da Maki'de güneşleniyordu hanımefendi ama yanlızdı. Ama Gül Dürüst'ün oğlu Kerem ile Ship a Hoy'da görülmüş bu hafta. Kendisini, "Türkbükü'nün En Şık Yaz Güzeli Adayı" ilan ediyorum.. Gerçi Favori adaylarımın arasında olan Melisa Eliyeşil de beyaz bikinisiyle gözleri kamaştırdı ama Süreyya Yalçın daha ağır basıyordu. Biz, bir şort, bir t-şört giyip, akşama kadar aynı şortla denize girerken, bazı bayanlar ise, mayosu, küpesi, kaftanı, çantası, terliği, gözlüğü, 52 tane güneş kremleri derken akşama kadar sürekli değişik bir şekilde karşımıza çıkıyorlar. Helal olsun vallahi. Hiç üşenmiyorlar. Süreyya Yalçın da onların en başında geliyor. Her yaz kendi şöhretini yaratan Türkbükü, bu sezon Süreyya Yalçın'ı aday çıkardı. Kendisi Aziz Yıldırım'ın yeğeniymiş ve aynı zamanda da Darıca Boğaziçi Hayvanat Bahçesi'nin sahibi Faruk Yalçın'ın kızıymış. Belli ki kültürlü bir bayan. Tüm gözlerinin üzerinde olduğunu bile bile gururla yürüyor Türkbükü sahilinde. Havalı, alımlı ve farklı.. Bakalım önümüzdeki haftalarda Süreyya Yalçın'ın, Türkbükü'ndeki "en şık bayan" tahtını sarsacak bayanlar çıkacak mı? Cafe İn'de kadın kavgası! Evet gelelim şimdi Türkbükü kavgalarına. Biz yazın gidip geziyor-tozuyor, yüzüyoruz ama Türkbükü'nde yaz-kış yaşayanlar var. Yaz-kış yaşayıp dost olduktan sonra da kavgaya tutuşanlar var. Hikaye ilginç! Rant meselesi! Ev, toprak, para üçgeni ve dostlukların kavgaya dönüşmesi.. Dedikodu değil, gerçek. Çünkü kavga Cafe İn'de yaşandı. İki yaşı geçgin bayan (Nadin Perahya-Nilgün Çelikbaş) gündüz gözüyle, herkesin içinde ağır ithamların bulunduğu ağız dalaşına girdiler. Daha sonradan mimar olduğunu öğrendiğim Nilgün Hanım, Nadin Perahya'ya inanılmaz sözler söylüyordu. Mesele, bir çok problemi olan ve zamanında bitirlemeyen Casa Vista evleriyle ilgiliymiş. Zamanında dost olan bu iki bayan meğerse şimdi ev kavgası yapıyormuş. "Evimi geri ver, parasını ver, al evini başına çal" muhabbeti Cafe İn'de akşama kadar sürdü. Ondan sonra da dedikodusu başladı. İçinde bir çok ünlünün evi olan Casa Vista evleri meğerse belediye ile sorunluymuş, balkonları çok fazlaymış, yola taşma yapmış, kat fazlası varmış, ortak alanlar daire olmuş vs. vs. vs.. Evlerin mimarı Emre Kunt'muş.. Billur Tuz'un sahibi olan ve eşi vefat ettikten sonra Billur Tuz'u satıp inşaat işine girişen Nadin Perahya ise mimar Emre Kunt'u kontrol etmesi için aylık 5000 dolara müteahhit Hayri Tan'la anlaşmış. Falan filan.. Bunlar hep, Cafe İn'de çıkan "kadın kavgası"ndan sonra yine orada konuşulanlar. Biz tatile gittik ama tam dedikodunun, cadı kazanının içine düştük! Benim anlamadığım dünya malı dünyada kalır. Bu evlerin, arsaların, kavgaların sonu yok! Bak Cafe İn'ın sahibi Barbaros, güle oynaya gittiği By Pass'tan kalkamadı. Her zaman gır gır yapardı, "Ben bir gidip by pass olup geleyim" derdi.. Sonunda gitti, Cafe İn kaldı.. Aynen eskisi gibi, kaldığı yerden müziği, alkolü, denizi, güneşi ile devam ediyor. O yüzden bu tip kavgalar yersiz ve gereksiz.. Türkbükü'nü yavaş tüketelim derken bunu kastetmiştim. Dağ-taş, tepe ev olmuş. İnşaatlar tüm hızıyla sürüyor. Arsalar kapanın elinde kalmış. Oysa Türkbükü mükemmel bir yer, dünyanın en güzel koylarına, beldelerine 10 basar. Ama biraz daha medeniyet ve insanlık lütfen... Kenan Erçetingöz