GÜLBEN ERGEN AMERİKA’YI YENİDEN KEŞFETMİYOR! KENAN ERÇETİNGÖZ YAZDI

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 07-10-2001 20:36
Çok komiğiz! Gerçekten komiğiz! Cumartesi geccesi evde, Gülben Ergen ve Beyaz öncesi haberleri izliyorum, delirmemek için kendimi zor tutuyorum... Delirsen ne olacak o da ayrı ya, neyse! Atatürk Havalimanı’nda yangın tatbikatı yapılıyor! Gıcır gıcır, hiç kullanılmamış gümüş rengi parlak kıyafetli itfaiyeciler, pistlerin başındaki yangına koşuyor ama hortumda su yok. Çünkü Hortumun ucu, vanaya takılı değil.. Komik milletiz.. Tatbikatlarda bile komiğiz, gerçeğinde ise hüsran yaşıyoruz. Ve işin en önemli tarafı da hep seyrediyoruz. Beyaz atlı prensin gelip bizi kurtarmasını bekliyoruz. Kilyos’ta Rus tankeri karaya oturmuş.. Ama ne kara.. Neredeyse lokantanın içine girecek. Kurtarmak için 300 bin dolar lazımmış, geminin tamamı ise 60 bin dolar! Neymiş gemi açık deniz gemisi değilmiş, altı düzmüş nehir için tasarlanmış! O zaman niye izin verdin geçişine? Bu nasıl iş.. Bu ülkenin traji-komik öyküleri ne zaman bitecek? Daha fazla sinirlenmemek için haberleri kapatıp, Günay’a geçtim. Kapıda Ali Şen, Orhan Keçeli ve Mete Has koyu bir sohbette. Sonra hepberaber içeri girdik. Onlar bekar olarak geldikleri Günay’da en ön masada yerlerini aldılar. Gruba daha sonra Abdullah Acar da katıldı. Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili’de her zaman olduğu gibi bekar olarak arkadaşlarıyla loja da oturuyordu. Bütün yaz Bodrum’da starları sahneye çıkaran Günay, tekrar İstanbul’lularla buluştu. Gülben Ergen ve Beyaz’la buluşturdu. Günay her zaman olduğu gibi tıklım tıklımdı. Hepsi birbirinden seçkin konuklar, Günay’ın yine her zaman olduğu gibi kaliteli servis ve yemekleriyle müthiş bir geccenin başlangıcındaydı. Derken sahneye Gülben çıktı. Fenerbahçeli olan Gülben, göğüs dekolteli çok şık siyah-beyaz bir kostüm giymişti. Gülben’in sahneye çıkmasıyla, seyircinin bakış açısı ve dikkati tek bir noktada kilitlendi. Sahnedeki sanatçıda... Gülben Ergen, Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkmıyor. Ne yapıyor? Gidiyor, örnek aldığı insan Hülya Avşar’ın saz takımı ile birlikte yönetmenini de transfer ediyor. Hülya Avşar’ın has adamı Taşkın Sabah baktım, Gülben’in arkasında.. Gülben sahnede çok iyi. Hiç yerinde durmuyor, ortalarda fıkır fıkır dolaşıyor, herkesin masasına gidiyor, sempati topluyor. Ali Şen’le, Serdar Bilgili’nin masası arasında mekik dokuyan Gülben kızımız, ikinci bölümde mavi kostümüyle olaya tamamen hakimdi. O gecce Günay’a gelen müşteriler, Gülben Ergen’in şarkılarıyla coştukça coştu, geç vakte kadar eğlendi. Gülben’den sonra sahneye Beyaz çıktı. Kimse gitmeye kalkmadı. Ama itiraf etmeliyim ki, Beyaz’ın formunun düştüğünü farkettim. Çünkü hep aynı esprileri yaptı Beyaz. Mydonose’da ve daha önce yine Günay’da izlediğim Beyaz’la, o gecceki Beyaz arasında çok fark vardı. Bence Beyaz’ın aşk işleriyle değil, mesleğiyle gündeme gelmesi için hemen kendini güncellemesi lazım. Bu ülkede o kadar çok konu var ki, malzeme sıkıntısı çekeceğini hiç sanmıyorum. Hergün,her gecce yepyeni esprilerle konukların karşısına çıkabilir.. Beyaz’ın anlattıklarında dikkatimi çeken bir konuda Emel Sayın. Emel ablamız Beyaz’ı da ihya etmiş. Yani çok ilgilenmiş. Komşusuymuş. Mehmet Ali Erbil’le de çok samimi olan Emel Sayın’ın komedyenlere karşı ayrı bir tutkusu olmalı.. Pazartesi sabahı yepyeni bir hafta başlıyor. İnşallah ülkemizde daha güzel günler yaşarız. Bence artık bıçak kemiği delmeye başladı. İnsanların dayanma gücü kalmadı. Lütfen, kimse o birileri çıkıp birşey yapsın, reel kararlar alsın. Yazım biterken, Amerika’nın Afganistan’ı bombalamaya başladığına dair haberler başladı. Tanrı bizi korusun. Savaştan değil, bunu bahane edip, çıkar sağlayacak olanlardan...