SEN YAPMA BARİ ERTUĞRUL ÖZKÖK!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-06-2012 17:16
Yakında gazeteler kalmayacak zaten bu gidişle! İnternet medyası, anında görüntü.. Gazete köşe yazarları geride kalacak ama Ertuğrul Özkök bunun farkında ve geride kalmak istemiyor haklı olarak. “basma” olayıyla ilgili değişik bir açıdan bakmış Özkök.. Siyası partilerin Salı kabusuna bomba gibi bir hareket getirmiş bu “basma” olayı! Şu koca Türkiye’nin haline bakın! Türkiye’nin bunca gündemi varken, hergün yenisi eklenirken (en son kentsel dönüşüm adı altında heryere mescid yapılma zorunluluğu getiriliyor) koca yazarlar Ayşe Özyılmazel’in “basma”sına takılıyor ve “oh bee” diyor! Özkök demiş ki; Sabahtan beri seni konuşuyoruz iyi mi… Neler diyoruz neler… Bir kadın böyle bir şeyi yapar mı? Ayıp değil mi… *** Değil arkadaş… Belli ki, bir eşref saatine çatmış. Çatmamış, fena halde çakmış. Dikilmiş adamın karşısına, soruyor hesabını. “Sen benimle evlendiğinde karının hasta olduğunu bilmiyor muydun?” Biliyordun arkadaş. Hastalığının ne kadar ciddi olduğunu da biliyordun. “Var mı şimdi böyle benim üzerimden vicdan temizlemeler…” “Ohh rahatladım, vicdanım hafifledi” lagarlığı… Eski kadını harcadıktan sonra, bir fiskede yenisini de harcamalar… Tamam o şahane ego’nu biz de anlıyoruz. Tamam, o tavus gibi açılan zekanın hakkını biz de teslim ediyoruz. Tamam da, seninkinden büyük başka egolar da var arkadaş. Sen hayatında kadın denen varlığı hiç tanımamışsın. Çatmamışsın, ego’su değilse de kadınlık cüreti olan birine… Eee hayat böyledir işte. Geçmişin zeka başarıları ile şişen egolar, bir gün gelir o ego kadar şişkin bir cürete toslar… Kazanova’nın nihai, son durak kadınına tosladığı gibi… İşte böyle olur. * * * Özkök bunları demiş, Ayşe Özyılmazel’i taktir etmiş! Kendi eşinden kafasına ütü yediği günden beri Özkök’ün kadınlara karşı entresan bir yaklaşımı var zaten! “korkak, çekingen veya kılıbık” da diyebiliriz. Kadınların cüretinden gerçekten korkuyor Özkök.. Olabilir.. Ama şu kelimelerine katılmam mümkün değildir; “Dikilmiş adamın karşısına, soruyor hesabını. ‘Sen benimle evlendiğinde karının hasta olduğunu bilmiyor muydun?” İşte burada duralım Ertuğrul Özkök.. Ayşe Özyılmazel bilmiyor muydu Selma Hanımın kanser olduğunu? Yangından mal kaçırır gibi Bodrum’da insanların gözüne soka soka evlenmedi mi? Anası Oya Hanım, sabaha kadar dualar etmedi mi? Bizde o zaman, “yapma Ayşecik, etme Ayşecik, gel vazgeç” demedik mi? Yazılar aşığıda duruyor.. Eee şimdi bu neyin ofis basması? Bu neyin hesap sorması? Ayşe Özyılmazel önce kendine hesap sormalı, kendinle hesaplaşmalı. Sonra ofis mi basar, cam-çerçeve mi kırar orasını bilemem Ertuğrul ağabey.. [b]DÜĞÜN VE CENAZE![/b] Bakın 24 Kasım 2011’deki “Düğün ve Cenaze” başlıklı yazımda neler yazmışım? Sadece sonunu söyleyeyim, başını linki tıklayarak siz okuyun lütfen; Düğünü yaptınız, şimdi de cenazeyi kaldırın.. Kaldırabilriseniz! [url=https://www.gecce.com.tr/yazarlar/kenan-ercetingoz/dugun-ve-cenaze]YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ..[/url]