FAZIL SAY'A HİÇ YAKIŞTIRAMADIM!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 27-12-2007 16:08
Fazıl Say'ın, bırakın milletvekilliği sıfatını, bir sanatçı olan, uzun yıllar bu ülkede sevilen bir insan olan Osman Yağmurdereli'ye, "göbeğini kaşıyan adam pozisyonunda" demesini hiç yakıştıramadım. Oysa Abbas Güçlü'nün "Genç Bakış" adlı programına telefonla bağlandığı zaman şu hikayeyi anlattı Fazıl Say; Uçakta müzisyen bir arkadaşımla seyehat ediyorum. O sırada bir dergiye bakıyoruz. Sayfaların birinde, bir devlet başkanı 'şu ülkeye atom bombası atacağım' diyor. Bu başkan iki yıl herhangi bir müzik aleti çalmış olsaydı asla böyle demezdi. Müzik böyle etkili bir şey yani.. * * * Bunu anlatan, Türkiye'nin ender sanatçılarından birisi olan Fazıl Say, canlı yayında yine bir sanatçı olan ve aynı zamanda ne olursa olsun bir milletvekili olan Osman Yağmurdereli için "göbeğini kaşıyan adam pozisyonunda otoruyor" dedi. Ne kadar ayıp! Demek ki, yıllarca müzikle uğraşan Fazıl Say'ı, piyanosu bile adam edememiş! O yayında olmayı çok isterdim.. Sürekli popüler müzik sanatçılarıyla dalga geçen üniversite gençliği ve Fazıl Say ile konuşmak isterdim. Popüler müzik sanatçıları, magazin, arabesk madem bu kadar kötü, Fazıl Say Bey'in Hande Ataizi ile ne işi vardı acaba? Hande Ataizi hangi sanatı icra ediyor acaba? Kültür Eski Bakanı Fikri Sağlar ve eski milletvekili Berhan Şimşek çok güzel konuşuyorlar. Bravo! Ama her şey konuşmakla olmuyor işte. CHP, vs. parti temsilcileri hep konuşuyor ama karşı taraf sürekli icraat yapıyor.. Her şey, çok güzel konuşmakla olsaydı Türkiye cennet olurdu zaten. Şımarık, sürekli cevap veren, özgürlük arayacağım derken, bilip bilmeden konuşan, henüz hayata atılmamış, ekmek parası kazanmamış, "sanatçı" kimliği altına saklanıp her istediğini yapabileceğini sanan üniversite gençliği, eleştirmekten başka bir şey yapmıyor! Biz, aydın kesim diye geçinenler sürekli eleştirip, süslü-püslü konuşurken, AKP denilen karşı taraf ise sistemli bir şekilde çalışıyor, yayılıyor.. Sanki AKP'nin son seçimlerde aldığı başarı, bugünün başarısı? Dünkü yayında arka sıralardan bir üniversite öğrencisi bağırıyordu; kömür dağıttınız.. Sen de dağıtsaydın kardeşim! Millet aç, evine ekmek götürmek ısınmak istiyor. Sen Deniz Gezmiş'ler, Yılmaz Güney'leri konuşurken, karşı taraf kömür dağıtıyor, erzak dağıtıyor! Hem de yeni değil, yıllardır dağıtıyor. Ben de sanatçıyım. Ben de Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Tasarı'mında okudum. Taa, o yıllarda başlayan "kadrolaşma" ve "nur evleri" projesi şimdi meyvelerini veriyor.. Ama bizim gençlik, bizim aydın sanatçılar, bizim sözde milliyetçi partililer kalkmışlar şimdi konuşuyorlar! Adama geçmiş olsun, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti derler.. Bu ülkede yıllardır konuşmaktan, eleştirmekten başka hiçbir şey yapmayan, sürekli tribünlere oynayan sahte politikacılara sesleniyorum.. Süslü-püslü konuşmaları bırakın, icraat yapın..