PAPERMOON TARİKATI TAŞINDI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 29-12-2002 19:31
Alakasız köşelerde, tanıdık yüzler.. En başta ceket cebinde mendili hiç eksik olmayan Nail Keçeli, eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel ve dostları.. Aaa, arkamızdan Pepsi’cilerin kavgalı kızı Nilgün Delikan ve eşi geçti.. Bak bak, o ön saflardaki Cefi ve Yasemin Kamhi değil mi? Yanlarında da Ayşegül Cinisli var galiba.. Ayağa kalksam ayıp mı olur acaba? Abdullah Acar, Cengiz Us, Deniz-Mehmet Adanalı.. Alinur Velidedeoğlu telefonda; Sarah’ımla geleceğim, yer var mı? Tüm ‘Papermoon tarikatı’ burada. Yani Loft’da.. Loft, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu karşısında, Borsa Lokantasının altında yepyeni bir restoran.. Kapı önü hareketlendi ve son model siyah Hummer, tam kapının önüne çekildi. Sarı saçları, şuh bakışları, siyah göğüs dekolteli kıyafetiyle salına salına girdi içeriye Sarah Benet.. İlgi odağı olduğunu bildiği için, savrulan saçları ve manken yürüyüşü edasıyla, Cefi Kamhi’nin kalktığı masaya doğru ilerledi. Yanında at kuyruğu saçları ve siyah kıyafetiyle eski eşi Alinur Velidedoğlu vardı.. Kadınların ve erkeklerin kıskanç bakışları arasında masalarına oturdular.. Papermoon’daki ilgiden çok daha fazla ilgiyi bulmaya koyuldular.. Bir ara Sarah, eski eşi Alinur Velidedeoğlu’nun boynuna masaj yapmaya başladı, ince uzun parmakalarıyla onu rahatlattı.. Sanki hiç boşanmamış gibi mutluydular.. Ünlü konukları yüzünden, bir zamanlar ‘Etiler’in Kartal Cezaevi’ olarakda anılan Akmerkez’in Ulus tarafındaki İtalyan restoranı Papermoon’un müdavimleri, Loft’a taşınmış.. Kimi ararsanız orada.. Peki, ne oldu da böyle oldu? Loft’un büyüsü ne? Kim kurmuş, aşçısı kimmiş? Yemekler bedeva mıymış? Herşey, 1927 yılında kurulan Borsa lokantalarının sahibi Rasim Özkanca’nın, 25 yaşındaki oğlu Umut’un İsviçre ve Amerika’daki eğitimi tamamlayıp Türkiye’ye dönmesinden sonra başladı. 17 yaşından beri Borsa’nın mutfaklarında eğitim gören ve daha sonra İsviçre’deki The Amerikan School’u bitirip, Boston Bentley Koleji’nden mezun olan, pırıl pırıl, gencecik bu delikanlı, döner dönmez babasına ait olan ve kimlik sorunu yaşayan Mediterien restoranı değiştirmek istedi. Ve Loft doğdu.. New York’da mimari eğitim alan Bakan Emre Gönansay’ın kızı olan Nazlı Gönansay’ın dekorasyonuyla üç ay once açılmış Loft.. New York Soho’daki restoranları andıran, yüksek tavanlı ve kolonsuz bir mekan. Bu başarıyı gerçekleştiren Umut Özkanca’yı aradığımda ‘mutfakta’ dediler.. Ve sadece gece 01.00 gibi ‘iyi geceler efendim, umarım memnun kalmışsınızdır’ deyip ayrıldı mekandan. Çünkü ertesi gün öğlen servisi vardı.. Çok başarılı bir mekan gerçekleştiren Umut Özkanca gidince, baba Rasim Özkanca ile sohbet ettik.. ‘Bu işi seviyor. Geçmişte yapmış olduğumuz işleri tecrübe olarak kendine edinme durumu oldu. Takipçiliği, araştırmacılığı başarıyı getirdi. Talebelik zamanında bile çok çalışırdı. Ünlü restoranlarda yemek yerken tabaklara çok dikkatli bakardı. Başaracağını biliyordum’ dedi, gözleri ışıl ışıl.. Kİm istemez, hangi baba düşlemez böyle bir evladı.. Loft’da her akşam bir davet gibi geçiyor.. Çünkü her akşam Loft çok ünlü konuklar ağırlıyor. Bu kadar popülar olan bir mekanın en önemli özelliği ise ucuz olması, müşterinin aptal yerine konulmaması.. Borsa’ların sahibi Rasim Özkanca ‘biz bu rakamlarla da para kazanıyoruz. Fazlası beni rahatsız ediyor. Yapı olarak rahatsız ediyor’ deyince, ilk açılışlarda hep böyle olduğunu ama daha sonra fiyatların arttığını hatırlatıyorum Özkanca’ya, o da ‘Borsa’da kalite çizgisi her zaman korunmuştur. Kalite=fiyatın uygunluğu prensibi çok önemlidir. Biz Loft’a kısa vadeli değil, uzun vadeli bakıyoruz’ dedi.. Fiyatlı mönüyü inceleyip kıyaslama yaptığımda fiyatların gerçekten yarı yarıya olduğunu farkettim. Başlangıçlar 7 ila 10 milyon arası, ana yemekler ise 12 ila 20 milyon arası.. Abartılmamış yani.. Ben bazı mekanlarda bir pizzanın 28 milyon lira olduğunu bildiğim için, şaşırdım.. Gelen konukların hepsi şaşırıyor. Yeni Türk Mutfağı’nın harmanlanması olarak sunulan Loft mönüde, Antep’in meşhur maş piyazı, deniz ürünleri köftesiyle sunuluyor mesela.. Ağabeyi Umut Özkanca’nın başarısını gören kardeş Bahar Özkanca ise şimdi Paris’teki dünyaca ünlü şeflerin yetiştirildiği Cordon Bleu Şeflik Okulu’na gitmeyi planlıyor.. Yani bir-kaç yıl sonra İstanbul yepyeni bir mekan daha kazanacak.. Kaliteli, lezzetli, güleryüzlü ama ucuz.. İstanbul’da.. Şaşılacak şey vallahi..