KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.. KENAN ERÇETİNGÖZ YAZDI

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 21-02-2002 10:46
Bayram öncesi yoğun bir tempodan sonra dergiler baskıya gitti. Sole, Metropol, cosmolife ve ekotimes.. İnterbil Medya Grubu’nun dört aylık dergisi.. Hepsi dalında super olan dergiler bence.. Sole’yi zaten anlatmama gerek yok. Artık sosyete-magazin Sole’den takip ediliyor. Cosmolife’ın stili belli. Çok lüks bir dergi. Hele bu ay bir kapak konusu var. Taşlı yüzüklerin tanesi 750.000 dolarmış! İnanamadım.. Sizde Mart sayısı cosmolife’ı alınca inanamayacaksınız. Ekotimes bence çok değişik bakış açısı olan bir ekonomi dergisi. Mart sayısında ekonominin nabzı ekotimes’da atacak gibi. Metropol’e gelince.. Şubat’ta yayın hayatına başlayan Metropol’ü henüz görmediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. Metropol’ün Mart sayısına doyamayacaksınız. İçinde öyle entresan, öyle değişik, öyle güzel konular var ki, okumaya doyamayacaksınız.. İddia ediyorum. Bence Metropol’ün Mart sayısı Türk dergiciliğinin geldiği boyutu gösterme açısından çok önemli bir dergi. Alın ve her türlü konuda bana yazın.. Evet yarın Kurban bayramı.. Ven ben Allah nasip ederse bu kez Bodrum’da olacağım. Yılbaşında Uludağ’a gitmiştim, bu bayram da değişiklik olsun diye Bodrum’u seçtim. Bakalım Bodrum ne alemde? Yaz geliyor, hazırlıklar ne, kim, ne yapmış, ne yapacak? Yazın Bodrum’da gecce.com fırtınası yine esecek. Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim. Eğer İstanbul’dan sıkılp Bodrum’a kaçan veya yazı Bodrum’da geçirecek olan gençler varsa hem iş, hem tatil düşünüyorlarsa gecce.com’la çalışabilirler. Bodrum geccelerinin altını üstüne getirip, izlenimlerini gecce.com’la paylaşacak gençler arıyorum. Detayları bayram dönüşü konuşuruz. Bodrum gecce.com için çok önemli.. Bu yaz Bodrum için çok özel sürprizlerim var. Evet gelelim biraz da ciddi konulara. Beni bu bayram en çok sevindiren haber, tatile arabaları ile çıkacak olan vatandaşlarımızı rahatlatan açıklama oldu. Sanıyorum İçişleri Bakanının açıklamasıydı. ‘Yollarda kesinlikle gelişigüzel çevirme yapmayın. Gerekli gördüğünüz araçları durdurun’ diyordu sayın bakan. Ve en önemlisi, ‘siz trafik otosuna gitmeyin, trafik polisi sizin arabanıza gelsin. Çünkü ailenizin yanında sizden rüşvet isteyemez’.. İşte bu kadar. Helal olsun bakana. Yıllardır söylerim ve ben asla çevirmelerde trafik otosuna gitmem. Memur bey arabada yayılmış oturuyor, ondan sonra siz ayağına gidiyorsunuz. İşte böyle ufak gibi görünen ama çok önemli kararlar çok ciddi bir şekilde alınırsa inanın sorunlar yavaş yavaş çözülür. Tabii sorunlar çözülürken de görevini, mevkiini kötüye kullananlar ne olacak? İşte bugün Sabah gazetesinde bir manşet; ‘Şerefsiz’ kirizi! Neymiş, ters yöne giren oğlunu polis çevirince çılgına dönen İçel emniyet müdürü telsizden ‘Şerefsizler’ diye bağırmış. İşin daha da ilginci. Aynı arabada İçel Valisinin oğlu da varmış. Hem emniyet müdürü hem de vali, sadece yasaları uygulayan trafik polislerini azarlamış ve ekip amiri başkomiseri jet hızıyla kızak göreve çekmiş. Bu nasıl bir iştir böyle, bu nasıl bir ülkedir böyle.. Şimdi merak ediyorum. Bu haberi gazetede okuyan, (yani sonradan öğrenen) İçişleri bakanımız veya emniyet genel müdürümüz ne yapacak? O trafik polislerinin suçu ne? Vali veya emniyet müdürünün oğlu olmak yasaları çiğneme hakkı mı verir? Yarın ki gazetelerde de ‘emniyet müdürü ve valinin oğluna trafik cezası uygulandı, kızağa çekilen başkomiser de görevinin başına döndü’ gibi bir haber olsa ne kadar güzel olurdu değil mi? Bir daha hangi vali ya da emniyet müdürünün oğulları böyle bir işe girerdi değil mi? Bir yandan düzelecek deyip sevinirken, diğer yandan da ülkeyi babasının çiftlikleri gibi kullananları seyrediyoruz. Lütfen bunlara müsade etmeyelim, ettirmeyelim. Hepinizin kurban bayramını tüm içtenliğimle kutluyorum. Sevgiyle kalın.