DERYA TUNA'NIN VURULMASI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 15-10-2002 02:32
Ne gecceydi.. Henüz ‘Yine telaşlıyız, taşındık, gecce-gündüz çalışıyoruz’ diye yazımı yayımlamıştım, Derya Tuna’nın vurulduğu haberi geldi.. Yer; Şişli Günay’ın kapısı.. Onlarca gazeteci, dost, yalaka, herkes orada.. Güneş gözlüklü Derya Tuna kapıdan Tansu Çiller gibi çıkıyor.. İstediği ilgiyi yakalamanın verdiği gururla ilerliyor. Herkes yanında.. Bir anda onca gürültünün arasında tok bir ses.. takkk.. İlk sıcaklık.. O an hiçbirşey hissetmiyor Derya Tuna.. Beyin ne olduğunu anlayamıyor o an.. Direnmeye çalışıyor.. Ama yere düşüyor. Düşerken hayat film şeridi gibi akıyor.. Herkes kaçışıyor.. Biraz önceki şaşalı, havalı, yanında onlarca insan olan, İbrahim Tatlıses’in 19 yıllık hayat arkadaşı, İdo’nun anası yerde kanlar içinde yatıyor ve bağırıyor; Ne olur beni yanlız bırakmayın, ne olur beni yanlız bırakmayın.. Ardından bir el daha; Takkkk.. Bir el daha; Taakkkk.. Birincisi ayağa, ikincisi ne olur ne olmaz, birincisi isabet etmemişse 5 cm sağa, üçüncüsü ise hiçbiri tutmamışsa dönüp bakmamaları için yere.. İlk andaki sıcaklık yerini yavaş yavaş soğukluğa bırakır, beyin algılamaya başlar ve vücudun vurulduğunu anlar ama ölüp ölmediğine karar veremez.. Üç el silah sesi, vurulan Derya Tuna’nın kulaklarında çınlar. Birincisi ayakta, peki ya diğer ikisi nerede diye düşünürken kısa bir şuur kaybı olur. Hastane yolu en zor yoldur. Derya Tuna şu anda yoğun bakımda. Gecce.com, gecce boyunca dakika dakika tüm detayları girdi, Derya Tuna’nın odasından bilgi aktardı. Tuna’nın İbrahim Tatlıses’le görüşmek istemediğini ve aldığı tehdit telefonunu yazdı.. Gerçek habercilik yaptı.. BU arada Televole ekibi, yine bir gazetecilik başarısına imza attı ve saldırganı silahıyla görüntülemeyi başardı. Aslında tüm detaylar sayfalarımızda mevcut.. Ancak şu kadarını söylemek istiyorum. Derya Tuna’nın vurulduğu haberini ilk duyduğunuz an ne hissettiniz? Gerçekten düşünün.. 19 yıl once Fuar’daki gazinoda İbrahim Tatlıses’in kulisinde tanışmıştık Derya Tuna ile.. Ben daha o zamanlar 21 yaşında bir muhabirdim. Derya, sahneye çıkmaya çalışan ve Tatlıses’in elinden tuttuğu bir kızdı.. Tam 19 yıl sonra düşlediği sahneye çıktı Derya Tuna.. Birilerinin dolduruşuyla, yaşına, başına, çocuğuna, 19 yıl her santimetrekaresini tanıdığı adama bakmadan! Sadece inat uğruna, sadece nispet yapmak için, sadece tek başına, ‘Tatlıses’siz de yapabilirim’i göstermek için yaptı ama ölçüyü kaçırdı! Evet, ölçüyü kaçırdı.. Acısını paylaşıyorum ve kendisine acil sifalar diliyorum.. Kurşun yarası ağırdır. Hele kemiğe gelmişse.. Gündüz geleni-gideni çok olur ama gecce yanlız kaldığında lütfen biraz düşünsün.. İlk kurşundan sonra yere düşürken film şeridi gibi geçen hayatının son bir haftasını düşünsün.. Kimlerin dolduruşuyla, ne hallere düştüğünü, çevresindeki yalakalara değil, halka, eşe, dosta sorsun ve düşünsün.. Aslında yorum yapmak için çok erken.. Bekleyelim ve görelim. Her işte bir hayır vardır.. Olaya öyle bakmak lazım.. Bu tip saldırılar asla ve asla tasvip etmeyeceğimiz olaylardır. Emniyet güçlerinin en kısa zamanda saldırganı yakalayıp, olayı aydınlatacağını umuyorum.