NE OLUYOR BU KADINLARA?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 19-07-2003 03:00
Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma YARIN gazetesindeki günlük 'gecce' sayfasında, cumartesi-pazar ise haftalık 'gecce' dergisinde buluşuyoruz. Ne güzel. Sizden hiç kopmuyoruz. Evet, bu hafta kadınlara taktım! Ama hepinize değil, hemen üstünüze alınmayın. Pınar Altuğ, Tuğba Altıntop ve Ebru Destan'a taktım! İsterseniz önce Pınar Altuğ'dan başlayalım. Pınar, insanları aptal mı sanıyor? 'Vallahi Tommy ile sadece arkadaşız, aramızda hiçbir şey yok' diye ağlayan Altuğ'un bombası bir hafta geçmeden patladı! Tommy, Pınar Altuğ'la barbekü yaparken yakalandığı Yarın gazetesi muhabirine 'Birbirimizi seviyoruz, yakında açıklayacağız' dedi. Vay anasına be! Ne kadar masum rolünü meğerse ne kadar pişkince oynamışlar. Basın toplantısında başka, yakalanınca başka açıklamalar! Neden böyle bu kadınlar? Evliliğinde mutluluk tablosu çizip, askerdeki kocayı başka bir erkekle aldatmak! Ne diyeceğimi bilemiyorum ve bu tip kadınlara çok kızıyorum. Tamam aşk biter, evliliklerde.. Ama böyle yalan-dolan, aldatma, kadına yakışmayacak bir şekilde değil! İşte diğer bir örnek; Tuğba Altıntop.. Yani, ne yaparsınız böyle bir kadını! Daha boşanmamış, iki çocuğu var ama başka bir erkekle el ele Bodrum'a deniz uçağıyla iniyor ve basına poz veriyor! Yuh artık! Yani, kocası Rafet'i çatlatacak, 'Bak aldatma öyle yapılmaz böyle yapılır, rezil ol sefil' diyecek. Kadın intikamı işte! Ama rezil olanın kendisi olduğunun farkında değil. Daha sonra da basın toplantısı düzenleyecek ve kendisine her konuda kol kanat gerdiğini iddia eden erkeğin yanında süs kedisi gibi oturacak ve 'Şu yoğun dönemimde çocuklarımın babasında kalması daha iyi olacak' diyecek. Vah vah vah.. 'Şu yoğun dönem' dediği, basına haber verip deniz uçağıyla Bodrum'a gitmek, hala resmen evliyken fingirdemek! Ah bu kadınlar! İnat uğruna, kendisine yapılanların acısını çıkartmak uğruna rezil olan hayatlar, parçalanan aileler! Yazık ki ne yazık! Acımak mı lazım, kızmak, bağırmak mı? Yoksa, 'Bana ne?' demek mi? Asla 'Bana ne?' diyemiyorum. Demek istemiyorum. Aslında bu hayatlar bizler için bir örnek, tez konusu, çocuk yetiştirmek için bedava ders.. İşte Ebru Destan! İki yıl önce birlikte olduğu ilk erkeği olan Özcan Deniz'le Amerika'ya gitti! Tabii gidebilir. İki yıl önce Özcan Deniz ilişkiyi yalanlayınca, Ebru Destan günlerce ağlamıştı. Şimdi Seymen Ağa olduğu için bir telefonla koşup giden bir kadın! Nasıl yani.. Bu kadar basit mi onur, gurur, kadınlık? Seymen Ağa ile Amerika da olsa 'Hadi len' denmez mi? 'Hadi len, son dakikada götürecek kız bulamadın beni mi çağırıyorsun. Ben iki yıl sonra çağırdığında koşa koşa gelecek bir kadın mıyım?' denmez mi? Denir ama onu onurlu, gururlu kadınlar der ve huzurlu bir hayat yaşar. Biz de o hayatları asla bilmeyiz. Ne oluyor bu kadınlara? İşte size üç örnek sundum. Toplumuzda son haftalarda öne çıkanlardan sadece üç örnek. Tabii herkesin fikri, yaşantısı kendine. Ben dediğim gibi gözümüzün önünde yaşanan bu bedava derslerden pay çıkarmaya, ailemi, çocuklarımı ona göre yetiştirmeye çalışıyorum. Hayatın güzellikleriyle kötülüklerini yaşanan gerçek örneklerle anlatarak. Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma Yarın gazetesinde, cumartesi-pazar ise burada, yani 'gecce magazin'de birlikteyiz. Bekleriz efendim.