ÜNLÜLER ÇİFTLİĞİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 13-09-2004 10:22
Öncelikle Med Yapım'ı, Fatih Aksoy ve Armağan Çağlayan'ı tebrik ederim. Bu kadar değişik ünlüyü, Laila'dan Yayla'ya götürmek kolay değil! Ne çok dil dökmüşlerdir! Tabii para da! Ama sonuç olarak ortaya gerçekten iyi bir iş çıkmış. Zeynep Özal, Hakan Ural, Ercan Akışık, Yunus Günce, Seren Serengil, Seda Üren, Harun Kolçak, Yasemin Kozanoğlu.. Dört bayan, dört erkek. Ama hepsi de değişik yaşam tarzları olan ünlüler.. Dün akşam tesadüfen takıldım ve kaldım. Demek ki olay doğru.. Seren Serengil'i köpekleri ve bavullarıyla dağ yolunda yürürken görmek, Hakan Ural'ı bir eli cebinde diğer eliyle su doldurduğunu seyretmek, Yasemin Kozanoğlu'nu hayatında ilk defa gördüğü belli olan piknik tüpünün başında izlemek hoş oldu. "Ünlüler Çiftliği" izlettirdi. Dün gecec daha ilk gündü! Yani önümüzde daha çok gün var. Bence çoğu ünlü pes edecek. Bu baştan belli oldu. İlk günün yemeklerini Med Yapım verdi ama bundan sonra kendi yiyeceklerini kendilerini temin edecekler. Seçilen ünlülere bakıyorumda, sanıyorum bu iş teklif edildiğinde hepsi "değişiklik olsun" diye kabul etmiş. Her sosyeteğin, zenginin hayalinde bir çiftlik yaşamı vardır. Onlarda bu hayallerini gerçekleştirmek ve ekranda görünmek için kabul etmişler. Ama aradaki farkı, yani hayalle, televizyon programı arasındaki çiftliğin farkını anlayamamışlar! Eminim ki diğer ünlüler, çiftlikteki ünlüleri gördüğü zaman "1 milyon dolar verseler yapmam" demişler ve çiftliği kabul eden ünlülere hayret etmişlerdir. Gelelin ilk günün notlarına; Çiftliğin en komikleri Seren Serengil ile Yasemin Kozanoğlu'ydu. İlk günden kendilerini belli ettiler. Yasemin Kozanoğlu, yukarıda da dediğim gibi hayatında ilk defa piknik tüpü gördüğü için, Zeynep Özal'a şöyle seslendi; "Zeynep kapattım ama 'klik' yapmadı. Kapanmıştır değil mi?" Kozanoğlu, piknik tüpünün elektronik bir alet olmadığının farkında değil! İlk günün ikinci potu ise yine Yasemin Kozanoğlu'ndan geldi! Armağan Çağlayan kuralları anlatıyor. "Ekipten kimse ile görüşülmeyecek, soru sorulmayacak. Konuşursanız adamı işinden edersiniz" diyor. Kozanoğlu bombayı patlatıyor; "Peki işleri bitince konuşabilir miyiz?" İşte böyle bir ünlüler çiftliği başladı. Seren Serengil, eve girer girmez "Bu evde ayna yok. Giydiklerimizi nasıl göreceğiz?" deyince aklıma Jamiaka ormanları geldi. Bundan 5-6 yıl önce, Jamiaka'nın balta girmemiş ormanlarındayız. Hem iş, hem gezi için gittiğimizde Seren Serengil'i de yanımızda götürmüştük. Şamdan'a kapak çekimleri yapacaktık. Yanımızda savaş muhabiri olan arkadaşımız Bengüç Özerdem de vardı. Fotoğraf çekimlerini o yapacaktı. Neyse efendim, Seren Serengil ile Bengüç Özerdem fotoğraf çekimi için Jamiaka ormanlarına daldırlar. Aradan 5 dakika geçti geçmedi, Bengüç Özerdem bağıra çağıra ormandan çıktı! Şaşırdık ama Bengüç'ü ikna etmek çok zordu. "Ne oldu Bengüç?" diyorum, hala Seren'e bağırıyor! "Ne olacak Kenan. Kadın bu balta girmemiş ormanda 'boy aynası yok mu?' dedi ya! Düşünebiliyor musun? Ona boy aynası bulacakmışım". İşte böyle bir Seren Serengil, şimdi Ünlülerin Çiftliği'nde ayna arıyor! Daha çok şey arayacak. Ama emin olun yine içlerinde en dayanıklısı o çıkacak. Çiftliği herkes terkeder ama Seren inattan terketmez. Terkederse sadece köpekleri için terkeder. Tabii köpeklerin mama konusu yanlış. Madem köpeklerini çiftliğe getiriyorsun o zaman mama falan yok. Ne bulursa onları yemelilerdi ama sanırım Armağan Çağlayan Seren Serengil'le böyle anlaşmış! Ayrıca çiftlikte taktığım başka bir konu ise elektrik! Armağan Çağlayan ısrarla elektriğin olmadığını ve gecce karanlıkta mum ışığıyla oturulacağını söyledi! Tamam da kamera ışığı ne olacak? Çekim için kamera ışıkları yanıyordu. Zaten her yer pırıl pırıl aydınlıktı! Ayrıca kamera ışığı yanıyorsa, o akülerin şarj edilmesi lazım. Peki elektrik yoksa o aküler nasıl şarj oluyor acaba?