2 BOMBA DEDİKODU!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 11-07-2007 14:53
Gecce.com editörleri iki bomba haber patlattılar. Biri, gazeteci Ahmet Hakan'ın, Zuhal Olcay'la yakınlaşması, diğeri ise Yılmaz Erdoğan'ın evliliğindeki gerginliğin perde arkası.. Dedikodulara göre Zuhal Olcay ile Ahmet Hakan, 2 Temmuz'da saat 07.00 sıralarında Balıkesir Altınoluk'taki Akarsu Oteli'nde birlikte kahvaltı yaparken görülmüşler. Kahvaltının ardından birlikte otel lobisine yönelen çiftin bir daha otelden dışarı çıkmadığı da söyleniyormuş! Son çıkan dedikodulara göre Yılmaz Erdoğan'ın evliliği bitirme noktasına getiren konu, Belçim Erdoğan'ın çocuk isteğiymiş! Özellikle Gülben Ergen de doğurduktan sonra Belçim Hanım'ın bu isteği daha çok artmış. Ama Yılmaz Erdoğan kızına çok düşkün olduğu ve onu depresyona sokmak istemediği için çocuk düşünmüyormuş. Berfin'le de Berçin'in arası biraz bu yüzden bozukmuş. Berfin her şeyini gidip Gülben Ergen'le konuşuyormuş. Gülben de sürekli Berfin'den yana oluyormuş; çocuk diye onu koruyormuş. Belçim Hanım da bu nedenle Gülben'e bozulmuş ve hatta çocuktan yana oluyor diye iki elti çok kötü bir kavga etmişler! Bu kavganın ardından Belçim Hanım, Gülben Ergen'in Çeşme'deki programına da gitmemiş. İşte size iki bomba magazin dedikodusu.. Bakalım yakında her ikisininde kokusu ortaya çıkar ve doğrular anlaşılır.. SON DAKİKA; Gülben Ergen'in konuyla ilgili açıklaması şöyle, aynen aktarıyorum; Kenancım, 15 bin kişinin izdeham yarattığı bir konserden henüz geldim.. Bu hafta 3 konserim vardı,(Büyükçekmece,Pendik,Esenyurt) toplam 40 bin insana söyledim şarkılarımı.. Yazını okudum şimdi İki satır benden sana... 6 aylık bir anneye dekor için bebek doğuruyorlar demek ne demek? Diğer taraftan elime lahana bebek alıcam diyor diğeri Al birini vur ötekine.. Panik insanlara ne hatalar yaptırıyor izliyor ve görüyoruz... Yayılanlar,dökülenler ve sürekli konuşanlar...Bir meslek gibi ama konuşmaları.. Minicik bir bebeğe lahana bebek ve dekor bebek diyen anne olamamış,yapay gündemler yaratıp ekranda görünmeyi marifet bilen ufaklıklar Bakalım benim gibi 17 yılı geride bıraktıklarında konuşacak ne bulacaklar :) İstediğini söyleyen istemediğini işitir... Hayat sadece şöhretten ibaret değil.... İnsan olmak ve hayatın mutluluklarını,annelik gibi lütüf edilmiş mutlulukları yaşayamadıkları için onlar Ana Tanrıça değiller...dünya üzerindeki Tüm Anneler Ana Tanrıçadır... Bu değere de laf söyleyebilecek kadar alçalabilenlere yazıklar olsun. Sevgimle GE.. -------------------------- HINCAL-SUADA KAVGASI! Hıncal Uluç, dünkü yazısında "Suada'nın (Eski Galatasaray) esrarı!.." diye bir başlık atmış ve "Reina'nın şaibeli sahibi.. Reina'nın kaçak duvarı, yandaki ailenin tepesine çöker. Ölümlü olay olur, adam elini kolunu sallayarak gezer.. İşini bilen adam'ın tipik örneğidir." gibi cümleler kullanmıştı. Dün akşam bir iş yemeği için Reina'daydım ve ister istemez, Hıncal Uluç'un şaibeli diye nitelendirdiği ve ağır suçlamalarda bulunduğu Mehmet Koçaslan'la bu konuyu konuştum. Zaten biz konuyu açmadan konu ister istemez açıldı ve Mehmet Koçaslan Hıncal Uluç'u mahkemeye vereceğini söyledi. Aslında çok şey anlattı, Hıncal Uluç'un yazısı karşısında kendisini savundu ama "ne olursa olsun, tazminat davası açacağını belirtti. Söylediklerinden aklımda sadece, "Reina ve diğer kulüpler bir değerdir, sahip çıkılması lazım" ve "Hıncal'ın en iyi arkadaşı olan Ertekin'in Ortaköy'deki yeri aslında caddedir ve planlarda öyle bir mekan yoktur" oldu.. Galatasaray Adası ile ilgili olarak da bir gazeteci olarak hem Ünal Aysal'ı, hem de Beşiktaş Belediye Başkanını arayıp doğruları öğrenmemi istedi. Ünal Aysal beyi, sevgili eşi Ahu Aysal'dan aradım, henüz dönmedi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'ın da özel kalemine not bıraktım. İkisinden de konuyla ilgili net bilgileri alıp, olayın doğrusunu yazacağım. SON DAKİKA; Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal şimdi aradı (17.45) ve Hıncal Uluç'un iddia ettiği "Suada'ya oto park yapmak için, Kuruçeşme parkından kaç ağaç kesildi?.. Bu kesilen ağaçlar konusunda Beşiktaş Belediyesi'nin Anakent'e başvurusu hangi işlemden geçti?." sorusuna, "tabii ki Anakent'e yazılı başvuru yaptık. Saat şu anda geç olduğu için konuyla ilgili tüm yazışmaları yarın sana göndereceğim" dedi. * * * AKILLI DEMET AKALIN Son günlerde sürekli gündemde olan "kim selilütli, kim değil", "bakkal şarkısı", "market şarkısı", "3 milyarlık çantam kayboldu" ve "sheküre assolistler" şeklinde çıkan haberlerden gına geldi bana.. Eskiden sanatçılar birbirlerine laf atarken bile daha seviyeli ve zeki sohbetler yaparlardı. Şimdiki laf atışmalara bakınca sanatçıların çok basit tartışmalar içine girdiklerini hayretle izliyorum ve Demet Akalın'ı kutluyorum. Çünkü, son zamanlarda aşağılardan yukarılara çıkan tek şarkıcı Demet Akalın oldu ve kendine üst sıralarda yer açtı. Yaptığı şarkılar, yorumu, izlediği magazin yolu, boşanması, yeniden birlikte olması, Hande Yener'le atışması, Yener'in ona cevap vermesi Demet Akalın'ı birinci lige taşıdı. Aferin Demet. Şimdi sıra birinci ligde kalmakta ve yeri sağlamlaştırmakta. Gördüğüm kadarıyla hala alt liglerdeki yeni yetme sarkıcılar gibi davranıyor. Zaman zaman nerede olduğunun farkında olmadan seviyesiz çıkışlar yapıyor ama benim gördüğüm Demet Akalın biraz daha olgunlaşırsa yeri çok sağlam olur..