ZAGAT’A GİREN TÜRK RESTORANLARI.. KENAN ERÇETİNGÖZ YAZDI..

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 03-03-2002 23:18
Geçenlerde elime bir Zagat kitapçığı geçti. Amerikalıların ünlü restoran tanıtım rehberi bu kez içine Türkiye’den de 21 tane restoran koymuş. Amerika’da Zagat, restoranlar ve müşteriler için çok önemli bir rehber. Eleştirmenlerin kim olduğu asla bilinmiyor ve kesinlikle açıklanmıyor. İlginç bir puanlama sistemleri var. İşte bu Zagat kitapçığının son sayısında 21 Türk restoranı var; Seasons, Körfez, Laledan, Ulus 29, Develi, Tuğra, Feriye Lokantası, Mezzaluna, Balıkçı Sabahattin, Safran, Boğaziçi Borsa, Divan Lokantası, Cafe de Levant, Yeşil Ev, Sarnıç, Rumeli Cafe, Bosphorus Pasha, Panaroma, Vogue, Pandeli ve Sunset Grill and Bar.. Ulus’taki boğaz manzaralı Sunset’ın sahibi Barış Tansever, mesleğine kendini adamış bir insan. Genç ve çok başarılı.Sunset’i çok kısa bir zamanda İstanbul’un en şık, en lezzetli restoranlarından biri haline getirdi. İşadamlarının ve yabancı misafirlerin uğrak yeri haline gelen Sunset, Zagat’tan tam not almış. Benden de her zaman tam not almıştır... Restoran tanıtım rehberi Zagat’da restoranlara giden binlerce müşteriye fikirleri soruluyor. Cevaplar değerlendiirliyor ve Zagat’da yer alıyor. Bence dünya şehri olan İstanbul’un da artık Zagat gibi bir dergiye ihtiyacı var. Gecce.com, sanal alemde bunu sağlamaya çalışıyor. Restoranların adresleri, telefon numaraları, web siteleri, özel hazırlanmış web sayfaları, ipix fotoğrafları, eleştirileri ve her türlü detay veriliyor. Şimdi sırada Gecce Guide dergisi var. İki aydır üzerinde çalışıyoruz. Aslında bir yıldır aklımda.. Çok yakında Zagat’dan da güzel, etkili, pırıl pırıl kuşe kağıda basılı, her türlü detayı verecek, eleştiri yapacak olan, puanlı, bol fotoğraflı bir Gecce Guide çıkıyor. İstanbul’un hangi restoranı güzel, hangisi ucuz, hangisi pahalı, tüm detayların yer aldığı, sizlerin oy verdiği Gecce Guide.. Bekleyin, çok yakında. İşte o zaman İstanbul’un restoran, gecce kulübü, bar, cafe rehberi nasıl olurmuş göreceksiniz. Yılmaz Erdoğan Fatih Hocayla kebapçı açıyormuş! Bu arada belalım, benden yana şansız olan, nereye giderse gitsin beni da gören Yılmaz Erdoğan, Fatih Terimle birlikte kebapçı açacakmış. Fatih hocayı aradım, cebi kapalıydı. Aslında tam doğrulayamadım olayı ama söylenenler doğruysa Yılmaz Erdoğan’la Fatih hoca Etiler Alkent’in içinde kebapçı açacaklarmış. ‘Black Hawk Down’... Kara Şahin Düştü.. ‘Er Rayn’ı Kurtarmak’tan sonra izlediğim en iyi savaş filmi.. Bir film, özellikle de savaş filmi bu kadar mı gerçekçi çekilir, bu kadar mı oradaymış gibi yaşatılır. Bu nasıl bir çekim tekniğidir? Bu nasıl bir yetenek, bilgi, tecrübe, ekipman, teknoloijidir? Black Hawk Down’da aslında sinir oldum. Amerikan askerlerinin düştüğü acizliğe, süper gücün evlatlarının hunharca öldürülmesine sinir oldum. Ama film çekimi enfes.. İnanılmaz.. Artık evim gibi olan Alkent Pegout Sinema’da izledik filmi.. Mayadrom’dam adam başı hem 5 milyon lira ucuz, hem de huzurlu.. Filmin konusu kısaca şöyle; Amerikan kuvvetlerinin iyi niyetler besleyerek, hayat almaya değil, kurtarmaya geldikleri Somali’de, yüzyıldır süren bir içsavaşla ve bu savaşın kaçınılmaz sonuçlarıyla karşılaşırlar. Dikkatle planlanmış bir görevin, beklenmedik bir olay sonucunda Amerikan ordusunun Vietnam’dan beri yaşadığı en büyük askeri savaşına dönüşmesi, barış gücü askerlerine hayatlarının en ağır dersini öğretecektir. Görev ilerledikçe Mogadişu’daki her erkek, kadın ve hatta çocuk Amerikan askerlerine karşı silahlanarak şehri tam bir savaş alanına çevirirler.Sonuçta, dokunulmaz olarak düşünülen black hawk helikopterlerinden iki tanesi şehrin üzerinde vurulup düşürülünce, operasyon bir anda zamana karşı verilen bir yaşan mücadelesine dönüşür. Hikaye gerçek, çekimler süper.. Kesinlikle izlemelisiniz. Tabi, savaş filmlerinden hoşlanıyorsanız..