NUSRET, ETLERLE AŞK YAŞIYOR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 07-03-2012 10:50
Nusret, gelip geçmekle kalmamış, almış yürümüş bu çocuk. Etiler’de arka sokaklarda bir yerde. Tarif etsem kesinlikle bulamazsınız ama gidin, görün. Yer yok. Hemde koca koca işadamları, tanınmışlar, masalarını başkalarıyla paylaşarak oturuyorlar. Yani tek uzun ağaç masalarda tanımadıklarınızla hep beraber oturuyorsunuz. Ama yer yok. Tıklım tıklım. Hemde günün her saati tıklım tıklım. [resim=20120307resim-183653F1][/resim] Peki işin “püf noktası” ne? Tabi ki lezzet.. Nusret et manyağı, etlerle yatıyor, etlerle kalkıyor. Ben etlerle aşk yaşadığına inanıyorum. Sordum evli değilmiş, sevgilisi de yokmuş.. Yakışıklı çocuk, tarz çocuk ama etlere aşık çocuk.. [resim=20120307resim-183653E2][/resim] Kendisi pişiriyor, elleriyle servis yapıyor. Kalın etleri dilim dilim kesip, her dilimin üstüne de bir parça kuyruk yağı koyuyor. Missss.. 3 gün üst üste, sabah-öğlen-akşam gelen müşteriler varmış Nusret’e.. En ünlü işadamları oradaydı ben gittiğimde. Muhteşem bir et şöleni yaptık Nusret’te.. “Et spagettisi” diye bir şey getirdi. “Tabakla temas ettirme sakın” diye azarladı. Ardından lokum geldi. Sonra kuzu sırtını servis etti. Üstüne de ruby steak (dana pirzola) kondurdu ortaya. “oha” dediniz değil mi? Vallahi bende dedim; Oha yani. Bu kadar da yenmez ki? Ama Canan Karatay hocam, “sınırsız et yiyebilirsin” demişti. “Yiyelim gitsin. Bunlarda yenmez mi?” dedik ve yedik. Üstüne de İmam Çağdaş’tan gelen havuç dilimi baklava ve yanında bir cup dondurma. “çüş” derler ya. Dedik ama yedik vallahi.. Meğer Nusret, dünyanın sayılı et restoranlarından biri olan Brooklyn’deki Peter Luger’de çalışmış. İşin püf noktalarını biliyor yani.. Harikaydı. Çok yakında Doğuş Grubu’nun Etiler’deki Audi binasının olduğu yere geçecekmiş Nusret. Oraya geçince neler olacağını düşünemiyorum artık. Nusret’te en sevindiğim başka şey ise, Beymen Brasseria’nın eski şefi Erkan Yavaşer’in olmasıydı. Dünya iyisi, çok işi bilen bir salon şefidir Erkan. Doğru yeri bulmuş. Bravo.. EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN MEKAN: SESS Yılın “en çıkış yapan mekanı” şimdilik Sess.. Eğer başka mekanlar çıkmazsa bu yılın ses getiren mekanı ödülünü Sess alır.. Nişantaşı’nda Biber’in altında Sess. Zaten sahipleri de aynı Emre Ergani ve Yiğit Doğusoy.. Tabii birde Nedim Binler var. Evet, evet “yılların Nedim Binler’i”.. Küfe mi desem, Şaziye mi desem? Herhalde bugüne kadar en az 100 yerde çalışmış, bu mesleğe yıllarını vermiştir Nedim. Anlattılar, inanmadım gittim. Kapıdan giremedim. Tıklım tıklım.. Zar zor girdiğimde ise oturacak yer bulamadım. Zaten yokmuş. Toplam iki loja var. Onlarda doğumgünü vs. davetler için kapatılmış. Yani bir loca 4-5 bin TL! [resim=20120307resim-183653E2][/resim] Ben hala şoku üstümden atamamışken, “ya bu mekan birçok isimle açıldı-kapandı, açıldı-kapandı ama hiç böyle dolmadı” derken, birçok ünlü simanın mekanda olduğunu fark ettim. Mekanda dekorasyon yok. Varsa da görmek mümkün değil. Bir giriş bölümü ve de merdivenlerden aşağı inilen bölüm var. Ben aşağı inmeye cesaret edemedim. Bir köşeye sığındım, eğlendim. Tek espri; Türkçe müzik çalması.. Ne zaman açıldı, ne zaman duyuldu, ne zaman bu kadar insan geldi, anlamak, çözmek mümkün değil. İstanbul gecce hayatı acayip bir şey. Sess tamamdır. Nedim Binler yine işini ne kadar başarılı yaptığını göstermiş. Kendisine hep takılırdım, “oğlum sen yapıyorsun yapıyorsun, patronlar kazanıyor. Ortak ol” derdim, bu kez ortak olmuş. “seni dinledim Kenan” dedi. İyi yapmış. 55 yaşına geldi dikili bir ağacı yok. Bu sefer uzun soluklu olur inşallah. Tebrikler Nedim. Scotch’un pabucunu dama atmışsınız. ETİLER ALKENT SİNEMASI Kimse alınmasın darılmasın ama benim en beğendiğim sinema salonu Etiler Alkent içindeki Cinecity sinema salonudur. Kendimi orada evimde gibi hissediyorum. Çok sıcak bir ortam var. Alışveriş merkezleri içindeki sinema salonlarına gitmeye çekinirken, Etiler Alkent’e girip, arabamı valeye veriyorum, kahvemi içiyorum ve teknolojik rahat koltuklarda filmimi izliyorum. Alarko Turizm Grubu’na teşekkürler..