SARS GECCESİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 22-05-2003 03:00
Önce Çırağan Q Jazz Bar'a uğrayıp, Ayşe Azizoğlu'nun verdiği davete katıldık. Halkla İlişkiler Uzmanı Ayşe Azizoğlu ve kankası Feza Fırat'ın davetlerine gitmezsek olmaz. Onların öyle bir ayrıcalığı, başka bir yeri var. Q Jazz Bar'daki davet kapı daveti.. Evet, evet yanlış duymadınız, kapı.. Bildiğimiz kapı. Sokak kapısı da değil, iç kapı.. Dünyanın en büyük kapı üreticisi Premdor, yeni kapı modeli Plazzo'nun Türkiye lansmanımını Q Jazz Bar'da gerçekleştirmiş. Kendisine de kapı gibi bir güzel olan Şenay Akay'ı seçmiş. Saçlarını kızıla boyatan ve "Ben Madonna'yım" diyen Şenay Akay, davet boyunca sünnet çocukları gibi ortada dolaşıp, yabancı misafirlerle fotoğraf çektirdi. Premdor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Sam Donnerstein ve Türkiye Genel Müdürü Merih Özkaya'nın en sahipliği yaptığı davete Amerika, Kanada, İsrail, Yunanistan, İtalya gibi bir çok ülkeden gelen yabancı konuklar, medya mendupları, bayiler, iş adamları ve ünlü mimarlar ve bir de Ertekin katıldı. Q Jazz Bar'dan çıkıp, Sars geccesi için Zihni&Friends'e geçtik. Şimdi diyorlar ki ne var bu İzzet Çapa'da? Neden sürekli Zihni&Friends yazılıyor? İstanbul'da başka mekan mı kalmadı? Hep İzzet, hep Zihni? Evet, şu anda İzzet Çapa kadar yaratıcı, çalışkan, sürekli parti düzenleyen, elindeki fotoğraf makinasıyla gelen ünlüleri çekip gazetelere elleriyle servis yapan biri yok. Kriz nedeniyle çoğu dükkan boya yapmaktan bile çekinirken böyle partilerin var olması çok önemli. Gittiğimiz geccede Sars geccesi vardı. Sars'ılıyoruz esprisiyle parti renklendirildi. Kapının girişine, ne zaman ve hangi arada yapıldığını tahmin bile edemediğim bir Çin odası yapılmış. Çinli kızlar, erkekler, yüzlerce mum, her giren önce o odadan geçiyor ve fotoğrafı çekiliyor. Tabii şifreyi biliyorsa! Bunlar hep düşünce, hep yaratıcılık. Belki para kazanmıyor, yapılan masrafları bile çıkarmıyor ama en iyisi olsun diye hiçbir fedakarlıktan da kaçınılmamış. Sanki bir savaş, sanki başka bir mücadele bu.. Eğlence sektörünü yaşatma, yaratma, değişik partiler yapma savaşı.. Bunu İzzet Çapa ve ekibi çok iyi başarıyor. O yaşına rağmen Zihni, hala koşturuyordu. 'Aman çocuklar hata yapmayın, aman mumların önünden çekilin' diye talimatlar veriyor, gelen konuklarıyla tek tek ilgileniyordu. Yaratıcı İzzet Çapa ile onu teşvik eden yaratıcı ruhlu patron Zihni '15 günde kavga edip, ayrılırlar' diyenleri çatlatıyorlardı. Partide Aziz Yıldırım'dan Petek Dinçöz-Can Tanrıyar'a, Arzum Onan'dan Deniz Akkaya'ya, Adnan Polat'dan Şebnem Özinal'a kadar kimi ararsanız vardı. Bir de o düşük pantolonlu göbeği ve beli açık kızlar vardı. Ama onlarda iyice abarttı artık. Bu kadarı da olmaz.. Saat 23.00'den sonra içeride bırakın oturmayı, ayakta duracak yer yoktu. Aziz Yıldırım misafirleriyle beraber, 6 metrelik şovalye masasını kapı girişinden 20 Çinli garsona kaldırtıp, mekanın diğer başına koydurttu ve orada oturdu. Bir ara başkanın yanına gidip, '41 yıl sonra takımımdan ayrılmaya karar verdim' diyecektim ama vazgeçtim. Zihni&Friends tam bir magazin dergisi gibi. Kimi ararsanız orada, herşey gözünüzün önünde.. Sohbet et, dedikodu yap, çekiştir, çatlat, kıskandır, göz çapkınlığı yap, işi ilerlet, yemek ye, keyfini çıkar, dans et, eğlen.. Tebrikler Zihni Şardağ, Tebrikler İzzet Çapa ve tüm ekibi.. Bu hafta açılacak tüm mekanları da dolaşmaya başlayacağım. Oralardaki eğlence anlayışına da bakacağım. Hepsi kendi alanında süper eğlenceler ve ambiyanslar hazırlıyorlar. Hepsinden haberler ve detaylar vereceğim.. Emin olun detay çok önemli.. Hem de çok.. Eğlence bir bütün olmalı. Kapısından, garsonuna, aşçısından, barmenine kadar komple bir bütün.