GECCE YAŞAMINI BİLMEK!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 16-07-2007 19:29
İnternetsiz bir ortam ne kötü! Allah kimseyi internetsiz bırakmasın... Neyse sonunda ıssız koylarda cep telefonunun çekeceği bir yer bulduk ve internete bağlanabildik.. Öncelikle dostum Şenay Düdek'e büyük geçmiş olsun diyorum.. Görünmez kaza.. Nazara geldi bence.. Gözü olanın gözü çıksın canım dostum.. Büyük geçmiş olsun.. Seçimden önce son bir tatil daha yapmak için Türkbükü'ne gelmiştik.. Türkbükü'nde değişen bir şey yok. En önemli değişiklik yolların yapılması.. Ama yol deyip geçmeyin, çok önemli bir detay. Türkbükü biranda modern bir havaya bürünüverdi. Aslında biraz daha ilgilenilse çok daha güzel olacak ama Türklük'e özgü mantıkla, "yavaş olsun, güzel olsun" diyerek yapılıyor her şey... Sonra bir-iki sapık çıkıp yakıveriyor güzellikleri, rant sağlıyor! Her gün ormanlar yanıyor Bodrum'da.. Bu gidişle yanmaya da devam edecek herhalde.. Çünkü bu konuda herhangi bir yaptırım yapıldığını sanmıyorum. Şu anda tüm siyasetçiler seçim derdinde! Kimileri de Reina'yı safari alanına çevirmiş, av pazarını açmış, erkekleri kaplan, aslan, sırtlan'a benzetmiş! Kızların hepsi ise O... !! Bu ülkede iyi bir şey yapmayacaksın, yaptın mı, yandın!! Başarmayacaksın, sessiz, sakin, saman altından su yürüteceksin! Reina gibi dünya çapında önemli bir eğlence mekanını sadece av alanı, kadın-erkek pazarlama yeri gibi göstermek doğru mu? Reina'ya giden tüm erkeklerin kadın peşinde olduğunu, kadınların ise para karşılığı erkeklerle birlikte olduğunu varsaymak doğru mu? Güzelim mekanı bu kadar çirkinleştirmek doğru mu? Vatan'da yazan Dilek Önder hanımefendi, Reina'ya Reha Muhtar ve Tayfun Devecioğlu ile gitmiş! Şimdi Reha Muhtar her zaman gidiyor. O da sadece 100 dolarlık kızlar için mi gidiyor yani! Ya Tayfun Devecioğlu? Vatan'ın sahipleri, yayın yönetmenleri, diğer gazetelerin üst düzey yöneticileri de eşleriyle Reina'ya gidiyor. Şimdi bunların hepsi aynı kefeye mi giriyor yani! Böyle bir mantık var mı? Tabii ki, eğlence sektöründe dünyanın her yerinde olduğu gibi arz-talep meselesi sonucu bu tip olaylar yaşanır. Yaşanması da normaldir. Vatan'da yazan Dilek Önder, bu kadar iddialı yazısı için kaç yıl araştırma yapmıştır acaba? Kendisi o mini etekli varoş kızlarıyla yaşamış mıdır, konuşmuş mudur? Araştırmacı gazetecilik uğruna olayları birebir yaşamak için, o küçük kızların içine mi girmiştir? Reha Muhtar ve Tayfun Devecioğlu'na yanaşan kızlara ne demiştir? En fazla 2-3 gecce, belki de bir gecce Reina'ya gidip, gözlemlemiştir.. Bilemiyorum ama bu kadar suçlayıcı olmak, hem gelenleri, hem de güzelim mekanı bu kadar suçlamak hiç doğru değil.. Bir-iki kere gitmekle Reina'lar yazılmaz! Ben Reina'nın avukatı değilim. Beni bilen, her mekan için doğruları yazdığımı bilir. Ben İstanbul'un avukatıyım.. Güzelim İstanbul'u bu kadar çirkinleştirmeyelim.. Doğruları her zaman yazalım ama genellemeyelim lütfen.. Çirkinlikleri yazarken, güzellikleri atlamayalım.. Bakın İstanbul turizmi, Antalya'yı geçmiş.. Bunda gecce yaşantısının payını lütfen unutmayalım.. Gecce yaşantısına sahip çıkalım.. Reina, Sortie, Anjelique, Cahide, Al Jamal, vs.. mekanlarımızın kıymetini bilelim, destekleyelim, yüreklendirelim lütfen.. Reina, Sortie gibi mekanların içinde İstanbul'un en güzel restoranları var.. Dragon, Niş, Park Şamdan, Köşebaşı, Sahan, Marca, Mirror, Home Store, Fishmekan vs.. Bu restoranlarda da çok güzel, düzgün, namuslu aileler, gençler yemek yiyor.. Yemek yiyenlerin arasında gazetecilerin, yöneticilerin çocukları da var. Yapmayın lütfen! Marjinal yazacağım, ortalığı karıştıracağım diye insanlara ve mekanlara yargısız infaz yapmayın.. Şimdi, TURYİD Başkanı Barış Tansever'e sesleniyorum.. Lütfen bu konulara sahip çıkın, birlik olun, 2-3 popülist gazeteciye teslim olmayın.. Sesinizi çıkartın!