AMERİKA BİZİ ALKIŞLIYOR

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 10-07-2002 18:27
Miami’ye geldim, hala izlenimlerimi yazamadım. Kişisel kavgalardan dolayı yer bulamadım. Özür diliyorum, tüm gecce.com okurlarından, ‘köşeni kişisel konular için lütfen kullanma’ diyenlerden gerçekten özür diliyorum. Haklısınız, yüz bin kere haklısınız. Oysa Florida’da nereye gitsem, Türk olduğumu öğrenen herkes, Türkiye’nin dünya kupasındaki başarısından konuşuyor.. Daha once Türkiye’nin nerede olduğunu bile bilmeyenler şimdi başarımızdan bahsediyor ve alkışlıyor.. Geçen yıl THY ile direkt olarak İstanbul-Miami yapmıştık. Çok güzeldi. Oysa bu yıl, THY fazla uçuş olmadığı, zarar ettiği için bu hattı kaldırmış. Biz de Pamir Demirtaş’ın tavsiyesiyle Cappadore Tour tuirzm şirketinin ayarladığı British Airways açağının yeni açılan Travel Club bölümü ile seyehat ettik. Atatürk havalimanında once 50 dolarlık çıkış parasına takıldık. Doğru ya, nasıl da unutmuşum.. Hiç hesapta olmayan 4x50: 200 dolar, sabah sabah uykumu açtı. Biz uçuş için kapımıza giderken Mahsun Kırmızıgül’de konserlerinin son bölümü için biryerlere uçuyordu. Dönüşte ‘Yüz Yüze’ye çıkacağını ve inanılmaz şeyler anlatacağını belirtti. Ne yalan söyleyeyim, İstanbul-Londra-Miami uçuşumuz sırasında THY’nı aradık. British Airways dünyanın en iyi havayollarından biri olabilir ama ne bileyim THY’nın tadı bir başka gibi geliyor bana. Daha sıcak, daha güler yüzlü, daha misafirperver.. Oysa British Airways’de uçağa biner binmez gelen yemek ve ardından hemen içecek servisinin yapılması, sanki ‘hemen yiyin ve yatın’ mantığı taşıyor! Yani, keyif alınması gereken yolculuk, bir anda önünüze konan yemek ve içecekle sınırlandırılıyor.. Hostesler sanki işini sevmeden yapıyor. Birşey istiyorsunuz, yapıyor ama suratından düşen bin parça.. Ama yine de tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen BA, dünyanın en iyi havayolları arasında yerini alabiliyor! Entresan.. İşte biz bunu başaramadık. Hep Türk kaldık, dünyaya açılamadık. Oysa yemeklerimiz, lezzetimiz, servisimiz, güvenliğimiz, güleryüzümüz, pilotlarımız hepsinden iyi ama bir türlü tanıtamadık.. Bence milli takımımız çok güzel birşey başardı. Tanıtım. Şimdi bunu çok iyi kullanmaya çalışalım. Sakın unutmayalım, unutturmayalım. Aslında biz millet olarak heryerde başarılıyız. Başarılı olabiliriz. Burada görüyorum, yaşıyorum.. İnsanları başka bir alem, çalışanlar robot olmuş. Kimse kuralların dışına çıkmıyor, soğuk.. Oysa biz, Türk milleti çok sıcak ve iş bitiriciyiz.. Bunlar paranın üstüne bozuk para verip halletmeyi bile bilmiyorlar, 10 dakika hesap yapıyorlar.. İnsanlar sırada, kapıda, her yerde bekliyor. Tek garson, koskoca restoranı idare etmeye çalışıyor. Çalışanlar saat 15.00’te hemen önlüğünü çıkarıp, gidiyor. Gözünü seveyim Türk insanının, Türk çalışanının.. Lütfen, milli takımın başarısını unutmayalım, unutturmayalım. Şu an, üstüne üstüne gidip tanıtım yapalım.. Çünkü biz ülke olarak çok daha iyi yerlerde olmalıyız.. * * * Bu bölümü isteyen okuyabilir.. Zorunlu değildir. ‘Hürriyet’e yakışmıyor’ başlıklı yazımdan sonra editor şerif ercan’dan şu mail geldi; Size söylediğim gibi önce MGD ile görüştüm. Nurettin Soydan İstanbul dışında olduğu için MGD yönetim kurulu üyesi olan Vehbi Dinçcan ile görüştüm. Vehbi Abi, bana 'Kenan Erçetingöz listemizde vardı. O gecce adı anons edildi.' dedi. Ben size bu bilgiyi geçtim. Dün beni MGD'den arayan kişi Haşim Öz'dü... Haşim, 3 temmuz çarşamba günkü MGD 10. yıl kutlamasından birkaç gün önce söz konusu listeyi Hürriyet gazetesine MGD adına kendisinin gönderdiğini ve o listede Kenan Erçetingöz adının olmadığını söyledi. Zaten Hürriyet'ten arayan da 'Bize gelen listede Kenan Erçetingöz adı yoktu' dedi. Haşim Öz, sizin adınızın listeye sonradan eklendiği için Hürrriyet'e gönderdiği listede yer almadığını belirtti. * * * Yani son konunun, Hürriyet’le, Selim Akçin’le igisi yokmuş.. Ben size birşey söyleyeyim mi, bunların hepsi boş.. Tüm magazinciler birbirini çekemiyor. Koskoca MGD, 20 yıllık isimleri unutabiliyor! İlgilenmiyor! Bşkan Nurettin Soydan, mail atıp özür dilemiyor ya da konu şöyle şöyle olmuş, karışıklık olmuş demiyor. Ne yapıyorsak biz yapıyor, biz araştırıyoruz. Yazık yazık millet nerede, biz neredeyiz? Son yazımla ilgili olarak Hürriyet’ten ve müdürlerinden özür dilerim..