HÜLYA'DAN İNCİLER!!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 27-10-2005 11:13
Hülya Avşar bakın yine neler demiş? "Kocaman yatakta artık çapraz yatıyorum. Erken yatmak istediğim zaman 'ayıp olur mu?' diye düşünmüyorum. İki tane giyinme odam ve kremlerimi koyabileceğim daha geniş bir yerim oldu. Ve artık horlama sesi yok..." Şimdi bu konuyu analiz edelim; Hülya Avşar gibi aklına ve güzelliğine her zaman inandığım bir kadın, boşanmanın ardından neden böyle saçma-sapan şeyler söyleme ihtiyacı duyar? Hülya Avşar'ın söyledikleri doğru. Tamam, boşandıktan sonra horlama yok, baskı yok ama bunları söylemek ve yazmak zorunda mısın? Hani sizin özelinizdi? Hani özelinizi sordukları zaman basına kızardınız? Ne oldu? Neden kendi özelinizi, yatak odanızdaki yatışınızı anlatırsınız? Anlamak mümkün değil! İkincisi de boşandığı eşe saygısızlık değil mi? Kaya'nın horlaması, çoraplarının kokması, iç çamaşırını değiştirmemesinden bize ne? O karı-koca'nın özeli değil mi? Bunları boşandıktan sonra anlatmak ayıp değil mi? Hülya Avşar'a yakışır mı? Bence yakışmadı! Siz sanatçılar böyle açıklamaları durup dururken yaparsanız, gazeteciler de size her gördükleri yerlerde alakasız sorular sorabilirler! Bunu böyle bilin.. * * * ALİ ATIF BİR CEVAP VERECEK Mİ? Habertürk'te Ali Saydam ile Özlem Gürses'in birlikte yaptıkları "Bildiğin gibi değil" adlı programn bu haftaki konuğu Ali Atıf Bir olacakmış.. 28 Ekim Cuma akşamı 23.30'da yayınlanacak programda bakalım İbrahim Tatlıses atışması ve Nurgül Yeşilçay'ın "hocanın kızlara olan düşkünlüğünü herkes bilir" açıklaması bakalım konuşulacak mı? Görüğümüz kadarıyla Ali Atıf Bir, bugünkü köşe yazısında bu iki konuya da (İbo-Nurgül Yeşilçay) hiç değinmemiş, cevap vermemiş.. Bu ne demek? Okumuş adam dilinde; Hiç kaale almıyorum demek! Halk dilinde; aman daha fazla üstüne gidipte konuları deşmeyeyim, üstüne bir bardak su içeyim.. Eğer, Cuma akşamı 23.30'daki "Bildiğin gibi değil" adlı programda "Herşeyi bilenadam" Ali saydam ve gazeteci-televizyoncu Özlem Gürses de anlaşmalı olarak bu konuları açmazsa, bizler de halk dilindeki görüşü benimseyeceğiz.. KRAL ÖLDÜ Gerçekten o bir Kral'dı.. Gazinocular Kralı Fahrettin Arslan.. Çok severdim kendisini.. Çok oturduk kalktık.. Bir çok acı-tatlı anımız oldu kendisiyle.. O bu işin duayeni, her şeyiydi. Tek'ti.. Çok mücadele verdi Maksim'i yaşatmak için ama olmadı.. Bir çok sanatçı keşfetti ama çoğu Maksim için Fahrettin Arslan'a destek vermedi! Astronomik sanatçı ücretleri karşısında önce Caddebostan Maksim kapandı, ardından Taksim Maksim.. Keşke kapanmasaydı, keşke Türkiye'nin bir sembolü olan Maksim Gazinosu hep açık kalsaydı.. Fahrettin Aslan'la birlikte Maksim'de öldü.. Bir devir kapandı, gitti.. Fahrettin Arslan'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.