ŞEHİR EFSANESİ İZZET ÇAPA!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 30-04-2010 15:04
Açılışlara fazla gitmem.. Çünkü bir mekanın ne olduğu açılışta anlaşılmaz.. Circus’un açılışına gittiğim gecce de aynı şey oldu. O kadar kalabalıktı ki, neyin ne olduğunu, dekorasyonu, detayları, güzelliği, şovları, yemek savaşlarını, yemeğin tadını anlamak mümkün değildi. O sebeple Circus’a tekrar gittim.. Gördüm ki, açılış geccesi hiçbir şey görmemişim! Neyi anlatmamı istersiniz? Dekorasyon ve şovlarını mı, yoksa yemeklerin çeşidini ve tadını mı? Ya da “Şehir Efsanesi” olan İzzet Çapa’nın manyaklıklarını mı? [resim=20100430resim-183939D8][/resim] Hep “neden acaba?” diye düşünürüm.. İzzet Çapa, neden sürekli yeni mekan açıyor, fikir buluyor, yemeği değişik şekilde yaptırıp, müthiş şekilde sunuyor ve tabii ki ve de en önemlisi bu kadar çok para yatırıyor? Yani bir restoran açarsın, güzel yemek ve dekorasyon yaparsın, müşteriye açarsın.. Bu normal olan.. İzzet Çapa normal olmadığı için, hem mekan açıyor, hem iyi yemek yapıyor, hem sunuyor, şov koyuyor, sirk yapıyor, yapıyor da yapıyor.. Böyle yazınca bazıları da deliriyor ama bence de delirmeleri lazım. Ve bizim gibi gerçekten bu işin içinde olan insanların da İzzet Çapa ve onun gibileri her zaman desteklemesi ve alkışlaması lazım. Bir dünya şehri olan, dünyanın en güzel şehri olan İstanbul’a birilerinin, bir şekilde sahip çıkması lazım. Kimileri gecce hayatına, yeme-içme-gurme yaşamına sahip çıkacak, kimileri tarihi güzelliklerine, kimileri kültürüne, trafiğine, temizliğine, taksilere, otobüslere, vapurlara sahip çıkacak.. Hepsi olunca, İstanbul dünyanın bir numaralı şehri olacak.. Bence Circus dünyanın herhargi bir şehrinde olsa ve gitmiş olsanız, ağzınız bir karış açık kalır ve öve öve bitiremezsiniz. Gidemeyen dostlarınıza hava atarsınız. Circus şimdi Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun hemen yanında.. Dolmabahçe manzarasıyla harika bir konumda.. Sevgili Ahmet Hakan’ın Circus için şunları yazmıştı, aynen katılıyorum; “Bu zamana kadar “İkinci Dünya Savaşı izleri”, “kolej”, “binbir gece masalları” gibi konseptler ile karşımıza çıkan İzzet Çapa, şimdi de “sirk” konseptine el attı... Hemen söyleyeyim: Bu seferki en kralı olmuş.” * DETAYLARDA SAKLI: Yaratıcılık isteyen her iş, kendini kolay ele vermez. Çok katmanlıdır. Her bakışta yeni bir şey keşfedersiniz. * SİRK FİLMLERİ: Ben en çok iki şahane sirk filminin, Circus’un duvarlarına yansıtılmasına bayıldım. Girişte Charlie Chaplin’in “Sirk” filmi, içeride ise Tony Curtis ve Burt Lancester’lı “Trapezci” filmi dönüyor. * AKROBASİ: Bisiklet tekerliği üzerinde numaralar yapan bir akrobat, yemek yenen masalar arasında dolaşırken masalarda hafiften “Şimdi üzerimize düşecek” tedirginliği yaşandı. * NUMARALAR: Sahne olarak kullanılan ortadaki büyük masa, Boğaz manzaralı bahçe, kırmızı perdeler, palyaço kıyafetleri, maskeli şarkıcı, alkışlarla karşılanan akrobasi gösterileri falan... Ve İzzet’in “Sizler için hiçbir masraftan kaçınmadık” edası... * * * Ahmet Hakan bunları açılış geccesindeki notlarından aktırmış. Oysa benim gittiğim gecce çok farklı şeyler de yaşandı. Mesela, ultra şehvetli ve ultra bedenli Velma, Circus’un kabare masasındaydı.. [resim=20100430resim-183939D6][/resim] Edith Piaf - La Vie En Rose arya'sını bu hatundan dinlemenizi isterdim.. Peki 69 yaşındaki babaanne DJ. Ruth Flower’a ne demeli? Avrupa’nın en gözde DJ’leri arasında ve kendine özgü dinamik soundu ile alışılmış bütün kalıpları kırıyor Babaanne Ruth.. [resim=20100430resim-183939D1][/resim] ‘Mammy Rocks’ isimli projesi ile Cannes film festivalinde, Villa Murano’da düzenlenen partilerin değişmez ve karizmatik lideri… “Bir huzurevi ile anlaşmayı düşünürken bir plak şirketiyle kontrat imzaladım diyen” Süper babaanne Ruth, Çapamarka’nın evrim geçiren Salı partilerinin ilkinde sahne aldı ve ortalığı kırıp geçirdi. Circus’u anlatmakla bitmez.. Gazi-Bilal Ateş kardeşlerin yaptığı mönüyü ise başka bir yazımda anlatmayı düşünüyorum. Çünkü Chitalian; Food Wars (Yemek Savaşları) yaşanıyor Circus’un mönüsünde.. Çin ve İtalyan lezzetleri kendi aralarında adeta bir savaş veriyor ve “en lezzetli benim” diyor.. Creatif Direktör Alen Yunusçınar’ın kokteyllerini de mutlaka deneyin derim..