Fırsat yaratın ve Kapadokya Museum Hotel'e gidin

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 20-02-2016 16:58
Eşim Gül, Sevgililer Günü için "Hadi Kapadokya'ya gidelim" dedi. "Kış günü ne yapacağız orada?" falan dememe kalmadan, kendimi THY'nin Nevşehir uçağında buldum. Business bölümü olmayan sabahın köründeki uçakla Nevşehir'e 45 dakikada geldik ve Kapadokya’nın en önemli tarihi oluşumu Uçhisar Kalesi’nin yamaçlarında, Göreme Vadisi’nden Aşk Vadisi’ne, Güvercinlik Vadisi’nden Kızıl Vadi’ye, Avanos Dağları’ndan Erciyes Tepeleri’ne uzanan manzarası ve mimari dokusu ve konseptiyle dikkat çeken Museum Hotel'e yerleştik. [resim=20160220resim-173637AS][/resim] 2002 yılında, Indigo Group Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda antika koleksiyoneri olan, girişimleri ile büyük başarılara imza atmış Ömer Tosun tarafından açılan “Museum Hotel”, Kapadokya’nın ilk lüks butik oteli olmasının yanı sıra Türkiye’nin tek “Relais & Chateaux” ünvanlı oteliymiş. [resim=20160220resim-173805LV][/resim] Neymiş bu otel böyle, anlatıldığı kadar var mıymış görelim bakalım dedim.. [resim=20160220resim-172710NU][/resim] (Kenan Erçetingöz, Ömer Tosunla birlikte) Otel, ilk adımınızdan itibaren isminin hakkını veren ve sizi zamanda yolculuğa çıkaran ambiyansı ile fark yaratıyor. Resepsiyondan koridorlara, restorandan odalara kadar her yerde, paha biçilmez antika parçaların kullanıldığı dekorasyon, Türkiye’nin ve Kapadokya’nın tarihini yansıtan çok özel bir atmosfer yaşatıyor. [resim=20160220resimHD-173906AH][/resim] Her biri Nevşehir Müzesi’ne kayıtlı olan bu antika eserler, otel sahibi Ömer Tosun’un senelerce, Osmanlı, Selçuklu, Roma ve Hitit dönemine ait topladığı parçalardan oluşturduğu özel antika koleksiyonuna ait… (Bu arada giderseniz mutlaka Ömer Tosun'la tanışın ve keyifli sohbetlerine katılın.. Keyfinize keyif katın).. Yani Nevşehir'de böyle muhteşem bir otelin varlığından haberdar olmadığım için kendime kızdım. Sonra da bu ülkenin bu kadar güzel değerlerine rağmen turizmde hak ettiği yere bir türlü gelememesine sinirlendim. [resim=20160220resim-173840ZT][/resim] Peri bacalarına bakan manzarasıyla gerçekten bir Kapadokya müzesi halini almış olan oteldeki her oda farklı konseptle yapılmış.. Bazıları mağara, bazıları taş odalar. Her biri ayrı bir masalı, geçmişteki ayrı bir hikayeyi yaşatıyor. Kimisinde “Museum Hotel”in kendi bağlarından özenle hazırladığı şarapların aktığı musluklar öne çıkıyor, kimisinde Kapadokya’nın eşsiz manzarasına karşı jakuzi keyfi, kimisinde ise şömineli, özel olarak hazırlanmış salonlar var. [resim=20160220resimHD-174212RZ][/resim] Biz "Kubbeli" odada kaldık. Odamda kaldığım süre içinde hep şömineyi yaktırdım, jakuziyi doldurttum, peri bacalarını seyrederek keyif yaptım. [resim=20160220resimHD-172801BV][/resim] Muhteşem bir odaydı. Adeta "bundan sonra git orada yaşa" dedirtti bana. Ama otelin en favori odası "Muhteşem" adlı odaymış. Dolu olduğu için görme şansımız olamadı maalesef. Bir daha ki sefere artık.. [resim=20160220resimHD-173042FH][/resim] Etrafta gezen tavus kuşları, havada uçan güvercinler, resepsiyona doğru giderken size eşlik eden kaplumbağalar ile adeta bir cenneti yaşatan, masaldaymışsınız hissini veren otelde, Roma döneminden esinlenerek tasarlanan taş ısıtmalı havuzu, SPA'sı, ateşlerin yandığı İndigo Sunset barda güneşin batışı, restoranı, lezzeti, keyfi, nostaljik berberiyle insanın dışarı çıkası gelmiyor. [resim=20160220resimHD-173113JK][/resim] Ama sabah aşk vadisine bakan açık havada kurulmuş nostaljik berberde traşımı olduktan sonra özel aracımız ve rehberimiz Adem Bülbül ile tarihe yolculuk yapmaya gittik. [b]YARIN: AÇIK HAVA MÜZESİ, PERİ BACALARI, AŞK VADİSİ, ÜRGÜP, AVANOS[/b]