ŞÖHRET BUDALALARI!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 08-08-2003 03:00
Özcan Deniz, Tarkan'dan özendiği beresiyle (rengi farklı) Amerika'dan dönünce, havaalanında gazetecilere 'Ebru Destan'la birlikte değiliz' demiş. Gazeteciler de hemen bu lafı Destan'a iletmişler. O da, 'Nasıl yani! Öyle mi dedi?' diye şaşkınlıktan küçük dilini yutmuş! Şimdi ben ne diyeyim, nasıl edeyim bu Ebru Destan'a! Ah be kızım, ben sana giderken 'Yanlış' yaptın demedim mi? 'Seymen Ağa'yı elinin tersiyle itseydin ya' demedim mi? 19 Temmuz'da, www.gecce.com'da 'Ah bu kadınlar?' başlığı altında Pınar Altuğ ile Tuğba Altıntop'u da içine alan yazımda Ebru Destan kısmı aynen şöyleydi; (Bkz. gecce.com, Erçetingöz arşivi) İşte Ebru Destan! İki yıl önce birlikte olduğu ilk erkeği olan Özcan Deniz'le Amerika'ya gitti! Tabii gidebilir. İki yıl önce Özcan Deniz ilişkiyi yalanlayınca, Ebru Destan günlerce ağlamıştı. Şimdi Seymen Ağa olduğu için bir telefonla koşup giden bir kadın! Nasıl yani.. Bu kadar basit mi onur, gurur, kadınlık? Seymen Ağa ile Amerika da olsa 'Hadi len' denmez mi? 'Hadi len, son dakikada götürecek kız bulamadın beni mi çağırıyorsun. Ben iki yıl sonra çağırdığında koşa koşa gelecek bir kadın mıyım?' denmez mi? Denir ama onu onurlu, gururlu kadınlar der ve huzurlu bir hayat yaşar. Biz de o hayatları asla bilmeyiz. * * * Ebru Destan koşa koşa gitti tabii Amerika'ya! Sonra erken döndü ve Seymen Ağa'sını beklemeye başladı. Kimbilir Amerika ne güzel geçmiştir? Özcan Deniz, ne güzel laflar söyleyip hoş tutmuştur Ebru'cuğu. Ve Destan, sevgilisinin Amerika'dan dönüşünü dört gözle beklemiştir. Çünkü, Seymen Ağa gelecek ve Ebru Destan'ı kameralarının önüne çıkarıp, 'İki yıl önce yanlış yaptım, şimdi Ebru'dan sizlerin önünde özür diliyorum ve onu çok seviyorum' diyecek! Tabii, demiyor. Demez de! İş bitti, yapı paydos! Ne yani, bir Amerika'ya götürdük diye hemen karı-koca olacak değiliz ya! Özcan Deniz, İstanbul havaalanında Ebru Destan'la ilgili sorulan sorular için, 'Eski bir ilişkiye can vermek gibi bir enerji ve gücüm yok. Önümüzde yapacağım çok işler var. Ben onlara konsantre olmak istiyorum. Bitmiş bir ilişki hakkında fazla konuşmak doğru olmaz' demiş. İşte şöhretli Türk erkeği ve şöhret budalası Türk kızı örnekleri! Şimdi Özcan Deniz, Destan'a 'Ben öyle demedim' der, Ebru Destan da Özcan Deniz'e inanır, böyle devam eder gider. Ne diyelim, hayat onların hayatı! Tamam da, o zaman çıkıp da kameraların önünde ağlayıp, sızlamasınlar! Aklıma takılanlar! Hani meşhur Laila var ya, işte oranın müşteri memnuniyetinin gerçek anlamda ne olduğunu gösteren bir eleştri aldım. Aynen şöyle; Eski işletmeci olan şimdi ise bir takım moda çalışmaları yapan Nurdan Gür, gıcır gıxır BMW Z5 arabasıyla Laila'ya gitmiş. Ama çıkışta kendi arabası dahil olmak üzere, otopark görevlisinin başka bir müşteriye ait olan Ford marka arabayla hem kendi BMW'sine, hem de başka bir Mercedes arabaya çarptığını görmüş. Tabii araba kullanılamaz hale gelmiş! Laila'cılar hemen 'tamir ettireceğiz, hiç merak etmeyin' demişler. Lafı uzatmayalım, aradan bir ay geçmiş ve sadece BMW'nin masrafı 15 milyar lirayı geçince, Şefik Öztek 'Bu parayı asla ödeyemem, üzerine su için' diyerek konuyu kapatmış! Diğer çarpılan araçların başına gelenleri bilmiyorum ama Laila'nın müşteri memnuniyetiyle ilgili durmu bilmenizi ve araçlarınıza dikkat etmenizi istedim. * * * Reina'nın içindeki Köşebaşı kebapçısıyla da ilgili eleştiriler almaya başladım. Bizim gurme ustadı Reha Arar Bey'in kızı Aylin Arar, arkadaşalrıyla Reina'daki Köşebaşı'na gitmiş. Servis, garsonlar çok iyimiş ama kebaplar rezaletmiş! Köşebaşı'nın eski tadı yokmuş! Kebaplar soğuk ve yavanmış. Aylin'e, 'gecce.com'da eleştirin bölümü var. Oraya yazarsan, belki mekan sahipleri görür ve hatalarını düzeltirler' dedim, yazacağını söyledi. Köşebaşı, Levent'de çok iyiydi. Ama yaz gelince, Reina'nın içine girip, fiyatları da ikiye katlayınca bozuldu nedense! Belki mutfak yetersizliğindendir ama müşteri bunu anlamaz ki. Tezzet hep aynı olmalı.. * * * Acarkent'teki inşaatlar ne zaman bitecek? Kışın çamurdan, yazın toz topraktan geçilmiyor! Acarkent değil, inşaatkent gibi.. Yollar bozuk, cumartesi-pazar inşaat gürültüsü çok, toz-toprak derken, Acarkent'in keyfini henüz çıkaramadık! Erdal Acar, sürekli tatilde olduğu için Acarkent'in tozunu-toprağını görmüyor! Bozuk yollardan, ne arabaların altı kaldı, ne de üstü! Ben Ortaköy'deki eski evime taşınmak istiyorum. İnşaatlar bitince haber verirlerse Acarkent'e yeniden dönerim!