RIDVAN’IN KAÇAMAKLARI VE EŞİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 16-04-2010 12:56
Rıdvan Dilmen.. Şeytan.. Aslında şeytana bile pabucunu ters giydiren eski futbolcu.. Süper yorumcu, müthiş insan! Ne oldu, “dostum” dediği Tanju Çolak’ı dinlettiği anlaşıldı. Sevgilisini de dinletti, sevgilisinin annesini de dinletti! Müthiş yorumcu, süper insan! Bir kere “gol olur” dedi, gol oldu.. Ne oldu? Müthiş yorumcu oldu! Biz ne milletiz ya.. Koyun gibiyiz.. Müthiş yorumcu ama antrenörlük yapamadı nedense! Fenerbahçe’den kovulduğu günler unutuldu gitti.. “Gol olur” dedi baştacı edildi.. Reklamlarda bile oynadı.. Hem de emlak reklamlarında. İnşaatlara gitmiş, görmüş, gezmiş onay vermiş, “burada oturulur” demiş.. Eee, o zaman gidip ev alalım. Bak Rıdvan bile onaylıyor.. Buna inanıp ev alanlar da olmuştur eminim.. Aman dikkat dairelerde dinleme cihazı falan olmasın! “Gol olur” dedi, gol oldu diye çok güvenilir insan olmak nasıl bir şey acaba! Şeytan bile bunu düşünmemiştir. Reklamcılar nasıl düşündü acaba? Peki Rıdvan’a neden “şeytan” lakabı takıldı hiç düşünen oldu mu? Onu da başka bir yazıda anlatırız.. Bu arada sevgili Ayşe Arman, bugün Rıdvan’ın eşiyle telefonda konuşmuş ve eşinin söylediklerine şaşırmış ve “Sizce Rıdvan’ın eşi Ayşe ne demek istiyor?” diye yazmış! Demek ki Ayşe Arman bilmiyor! Rıdvan’ın yıllar önce de sevgilisiyle yakalandığını, gazetelere manşet olduğunu ve yıllar önce eşinin yine Rıdvan’ı affettiğini bilmiyor! Boşuna “Şeytan Rıdvan” demiyorlar ona! O öyle bir konuşma yapar, öyle bir bağlama çeker ki ağzınız bir karış açık dinler ve inanırsınız. Eşi de inanmış artık. Yapacak bir şey yok! Fazla zorlama Ayşe Arman.. Eşi demiş ya “bu konuları Rıdvan’la konuşun” diye, bak konuş gör, seni de nasıl bağlayacak, yağlayacak Şeytan Rıdvan! AYŞE ARMAN’IN YAZISI; - Merhabalar Ayşe Hanım. - Merhabalar. - Ben de Ayşe’yim. (Kendimi tanıyorum. Adaşım, son derece tatlı bir kadın. Rıdvan Dilmen’in eşi. Meşgul. Eczacı. Çalışıyor. Ne dediğini biliyor. Net. Kaypak değil. Sıcak. Samimi. Sorularıma yanıt veriyor da vermiyor...) - Eşinizi de aradım diyorum. - Tabii tabii, Rıdvan söyledi diyor. - Onunla buluşacağınızı da... (Demek ki karı-koca her şeyi konuşuyor. Bana aralarındaki ilişki gayet sağlammış gibi geldi.) Kendimi biraz tuhaf hissediyorum. Konuşmamız gereğinden fazla normal seyrediyor. Ortalıkta hiçbir problem, pürüz, sorun yokmuş gibi. Ayşe Dedeoğlu Dilmen’de herhangi bir kınama, tedirginlik, panik ya da üzüntü belirtisi yok. Hani kocanın bir sevgilisi olursa tarif edemediğin bir huzursuzluk olur ya, en azından bende olur ama Ayşe Hanım’da yok. Çok şeker, kibar, beni takip ettiğini, sevdiğini filan söylüyor. İnsana sevimsiz gelen aşırı bir kendine güveni de yok. - Günlerdir yazılıp çiziliyor, siz eşinize kırgın, kızgın değil misiniz? diyorum. - Yoo hayır, diyor gayet içten. Ailecek yazılanlara çizilenlere üzüldük ama geçti, 10 yıldır nasıl devam ediyorsak aynen devam, bizim hayatımızda değişen bir şey olmadı, diyor. - Ama nasıl olur diyorum. - O benim eşim diyor, altını çizerek. Karı-koca hayatımız devam ediyor, 10 yaşında bir çocuğumuz, evimiz düzenimiz, aile hayatımız var, ayrıca Rıdvan’a bir kırgınlığım yok. Niye olsun? - Allah Allah bir sevgilisi yok muydu, onun telefonlarını dinletmedi mi, bütün o yazılanlar neydi? diyorum. - Bunları Rıdvan’la konuşun, diyor. - Bir eşin bu kadar normal davranması bana normal gelmedi diyorum. Yoksa komplo olduğunu filan düşünüyorsunuz da ondan mı bu kadar rahatsınız... - Var diyemem, yok da diyemem diyor. Bir sıkıntı yaşadık ama Allah’a şükür şimdi iyiyiz. Sizinle tanışmak isterim ama gazetelerde ön plana çıkmayı seven biri değilim, siz en iyisi Rıdvan’la konuşun... Telefonu kapatırken düşünüyorum: Ayşe Dedeoğlu Dilmen ne demek istiyor? Rıdvan’ın bir ilişkisi vardı da, af mı etti? Yoksa her gün kamuoyunun gündemindeki adamların eşleri, onların başına gelenleri normal mi sayıyor artık? Yoksa Rıdvan’ın başına gelenler komplo mu? İnsan artık bu ülkede ne işittiklerine, ne de yazılıp çizilenlere inanabiliyor... * * * Sporla devam.. Erman Toroğlu.. Eski hakem, futbolcu, kabzamal, yorumcu, oyuncu, ne ararsan var.. “Bu boru başka boru.. Boru değil sıfır hata, bla bla.. ” diye reklamlarda oynuyor.. Ne alaka? Kel alaka! Futbol yorumculuğundaki tavrıyla, boru reklamında oynamak nasıl bir şey? Neden yani? Yakışıklı değil, kadınlar neden izlesin? Yorumculuğu iyi olmadığı için program bıraktırıldı, kim dinlesin? Eee? O zaman ne? Bu boru başka boru.. Anlayan varsa beri gelsin! * * * Aysun Kayacı da spor programı yapacakmış! İşte şimdi s.çtık! Aysun bunu yapmasın! Kadın programı OK ama, spor programı hayır! Bu topa girme Aysun! Sakın girme.. Tarih bölümü okudun, bitirdin sanırım. New York’a gittin, ekstra eğitim aldın. Tüm bunları spor programı için harcama lütfen. Tabi ki senin gibi güzel, çekici, akıllı bir kızın spor programı yapmasını isterler. Paran bittiyse yapabilirsin ama her şey para değildir. Spor programıyla birikimlerini feda etme, kendini kullandırtma sakın. Benden sana bir ağabey tavsiyesi.. Sonra demedi deme sakın.