SİMİ, RODOS, HÜLYA AVŞAR!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 10-09-2006 17:26
Tatile gitmesi ne kadar mutluluk verici bir şeyse, dönmesi de o kadar acı veriyor.. Aslında bizim gibi gazetecilerin tatili tatil değil gibi.. Aklınızda sürekli iş olunca, cep telefonunuz sürekli çalınca tatil tatil olmuyor.. Hele bir de Perşembe akşamı Show TV'deki Uçankuş porgramı için gelmeniz gerekirse tatilin içine ediliyor.. Önce Çeşme yaptık.. Daha sonra Bodrum'dan mavi tur.. Hisarönü, Simi adası, Serçe Koyu, Rodos ve Göcek.. Tatil bitti.. Belki de tatilin kısası faydalı.. Bence her şeyin azı yarar, çoğu zarar! Her şeyi tadında bırakmak lazım.. İbrahim Tatlıses, Ali Güven için "bu konular fazla uzadı" dedi.. "Hülya'yı doğru sevecekse başımızın üstünde yeri var ama o sus dedi diye susacak adam değiliz" diye ekledi.. Hülya Avşar'ın dünkü gazetelerde Kaya ve Zehra ile Beyti'ye gidip yeni bebeğin doğumunu kutlamaları aklıma Ali Güven defterinin kapandığını getirdi. Hülya Avşar'ın yaptığı "Hala tanımaya çalışıyorum" açıklamalarından sonra bu işin bittiğini anladım.. Benim bildiğim Hülya, erkeği için şimdiye çoktan karar verirdi. İşte gördünüz değil mi? Tatil yazısı yazarken bir anda nasıl da Hülya-Ali-İbo'ya dönebiliyorum! Tatilde de aynı durum sözkonusu.. Nereye giderseniz gidin, Simi, Rodos fark etmiyor.. Aklınızda hep iş var, etrafınızda size soru soran Türkler mutlaka var.. Minicik Simi Adası'na ilk gidişimdi.. Karısını seven ve ona sürpriz yapmak isteyen romantik erkeklere kesinlikle tavsiye ederim.. Simi'ye bir geceliğine gidin ve Manos'un yerinde balık yiyip eğlenin.. Bana dua edersiniz.. Ama bir gecce.. İkincisi sıkar.. Simi limanındaki Manos'un Yeri'nde yine önümüz arkamız Türk'tü.. Ben, biz Türklerin selamlaşmamasını anlayamıyorum.. Manos küçük bir balıkçı.. Yanımızdaki masa, önümüzdeki masa ve çarprazımızdaki masa Türk ama selamlaşan yok! Ne ayıp bir hareket! Yan masamızda, Altay Spor Eski Başkanı Mahmut Özgöner, karşı masamızda ise Dina Topbaş vardı.. Ama kimse kimseye selam vermedi. Simi'de Manos, şen-şakrak bir adam.. Her masayla ilgileniyor ve kendisi de müşterileriyle birlikte eğleniyor.. Simi'de Manos'u tavsiye ediyorum.. Rodos'a gelince... Çarşıdaki Alexies mükemmel bir balıkçı. İtiraf etmeliyim ki son yıllarda gördüğüm en iyi balık restoranı.. Servisi, lezzeti ve ortamı gerçekten mükemmel.. Havyardan, istiridyelere, kalamar ızgaradan, karidese kadar her şey süperdi.. İlgi ve alaka çok iyiydi.. Rodos'daki Alexies'te bahçede 5 masa vardı, dördü yine Türk'tü.. Hürriyet yazarı Figen Batur ve dostları bir masada, botshow'un sahibi Nuri Tığlıoğlu ve Ercan Akın başka bir masada eğleniyordu.. Rodos'ta da bir gecce kaldık ve sabah Göcek koylarında uyandık.. Ama işin entresan tarafı Göcek'te Türkiye'ye giriş yapılabilecek gümrük kapısı yoktu. Sabahın köründe tekrar Fethiye'ye gidip giriş işlemlerimizi yaptırdık ve tekrar Göcek'e geri döndük! Göcek'e her gelen yabancı turist giriş yapmak için Fethiye'ye gidip geliyorsa yazık vallahi.. Göcek'e gelince tabii ki gazeteleri de okuma fırsatı bulduk. İlgimi çeken en önemli konu ise Paris Hilton'un alkollü araç kullanmaktan ellerinin kelepçelenmesiydi.. Türkiye'de her akşam alkollü araç kullanan ve trafik polisleriyle kavga eden sürücüler geldi aklıma! Seray Sever'le alkol kontrolüne girip hava atan İlhan Mansız geldi, ehliyetine el konulan Serdar Ortaç geldi! Her akşam sarhoş dolaşan Helin Avşar'a trafik kontrolü sırasında kelepçe takıldığını düşünsenizse! Ya da İlhan Mansız'a... Ortalık ayağa kalkar.. Simi, Rodos ve Göcek'ten yine nerelere geldik.. Artık ülkemizdeyiz, magazinin içindeyiz, yarından itibaren gündem konulardaki yorumlarımızla sizlerleyiz..