DERYA TUNA'YI KİM VURDU?

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 17-10-2002 12:37
‘Derya Tuna vurulmuş ortalık yıkılıyor, sen kalkıyorsun telif hakları diye birşey yapıyorsun’ diyenler çıkmıştır. Doğrudur.. Dün gecce Habertürk’te tam 2,5 saat süren bir açık oturum yaptık. Çok değerli konuklarım vardı. Arkadaşlarım canlı yayın sırasında sürekli haber girdiler.. Açık oturuma katılmayan sadece Mesam oldu. Tabii Mesam, telif hakları ve besteci-söz yazarlarının haklarını savunan bir meslek birliği olmadığı, kabzımallıkla uğraştığı için katılmadı! Mesam Başkanı Atailla Özdemiroğlo şu sıralar çok meşgul! Hande Ataizi'ne kaset yapıyor! Mesam’cılar gelip hangi iddiaya cevap verecekti. Muzaffer Özpınar öyle hazırlıklı gelmiş ki, dosylarında bütün belgeler vardı. İnşallah telif hakları konusunda bir faydamız olmuştur. Programın tekrarı Pazar günü 18.00’de olacak.. Evet gelelim şimdi gündemdeki konuya, yani Derya Tuna’ya.. Bugün gazetelerde çıkan detaylar, Derya Tuna’nın vurulmasından itibaren her detayı saniye saniye giren gecce.com’da yeralan biglilerdi. Ben de şahsen, tecrübelerimden yola çıkarak yorumlarda ve analizlerde bulundum. Vurulma anının insanı ansıl etkilediğini, Derya Tuna’nın neler düşünmüş olabileceğini ve olayların sonrasını yazıp, ölçüyü kaçırdığından bahsettim.. Baktım, hemen 3-4 feminist bayandan mail gelmiş, yok efendim şiddetle beni kınıyorlarmış, yok efendim kadın tek başına, kendi ayakları üzerinde duramazmıymış falan, filan.. Hem aynı şey.. Şu kadınları anlamak mümkün değil.. Şimdi, Derya Tuna’nın inanılmaz ilginç yaşamıyla, bana mail atan kadınların ne alakası var? Hep böyledir.. İnsanlar, ünlülerle kendi yaşamlarını hemen bir tutarlar ve feminist düşüncelerle hareket ederler.. Tabii beni şidetle kınayabilirsiniz.. Zaten bu yönde gelen eleştirileri, eleştirin bölümünde de yayımladım. Ama kadınların şunu bilmesi ve olaya o gözle bakması gerekir.. Derya Tuna 19 yıl İbrahim Tatlıses’in yanındaydı. O hayatı kendi Kabul etti. Tatlıses aldattığı zaman ‘erkeğin elinin kiridir, dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır’ dedi hatırlayın.. Vurulmadan önce Savaş Ay’a ‘Tüm mal varlığı üzerimde’ dedi hanım ağa.. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, bu bir yaşam biçimi.. Kimse vurulma olayını kabul edemez. Hele hele ben, hiç edemem… İğrenç birşey.. Vuranın elleri kırılsın.. İnşallah adalet yerini bulur. Ama Derya Tuna, bu yaşamı kendi seçti demek istiyorum. Bakın biraz düşünün, kafanızda soru kalırsa bana yazın.. Ama gerçekten bu hayatı kendi seçti.. Basının vurulma olayından haberi olduğu gibi, onun da haberi vardı.. İşte bugün Hürriyet’de telefon konuşmaları var. Tatlıses’I en iyi o tanıyor, ne yapabileceğini, nereye kadar yapabileceğini en iyi Derya Tuna biliyor.. Sabah’taki röportajında ‘Bu iş çözülmezse Türkiye’yi terk edeceğim’ demiş. Ama Hüriiyet, ‘İbo’yu Derya kurtardı’ diyor. Yani Derya Tuna, ifadesini değiştirmiş. Bunu ben de duydum. İbrahim Tatlıses, hastaneye ikinci kez gittiğinde Derya Tuna’nın odasına girmiş ve ‘konuşursan, ölürsün’ demiş.. Tabii bir iddia bu.. Ama buna benzer iddialar bugün gazetelerde yeralıyor zaten. Mesela, Tatlıses aynı tehditi Gülben Ergen’e ve Canan Yaka’ya da yapmış. Onların 19 yıllık yaşamını bilemeyiz. Bu olayın normal vurulan bir kadın, acizlik, kadının ayakları üzerinde durması, ekmek parası gibi şeylerle ilgisi yok, olamazda.. Be yine de olaya ‘her işte bir hayır vardır’ diye bakıyorum. Belki bu kurşun, onları bir daha ayrılmayacakları şekilde kenetler.. Allah, Derya Tuna’yı İdo’ya bağışladı. Ya, saldırgan olduğu söylenen ve sadece ‘transparana bozuldum, gitsin analık yapsın’ diyen şahısın o kalabalıkta, kargaşada eli kaysaydı? Ya kurşun baldıra değil de, ölümcül bir yere gelseydi? Her işte bir hayır vardır.. Ama gerçekten bu iş çözülmeli, Türk adaletine düşen gölge temizlenmeli.. Bu olayda unutulup giderse, saldırgan üç ay yatıp çıkırsa yazıklar olsun.. Derya Tuna ‘bu olay çözülmezse ülkeyi terk ederim’, İbrahim Tatlsıes ise ‘Bu olayı çözmek benim boynumun borcu olsun’ diyor.. Hadi bakalım, çözülsünde şu olay ak’mı, kara mı ortaya çıksın..