ORTAKÖY’DE KETHÜDA..

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 16-11-2002 16:47
Hayret, Hıncal ağabey nasıl olmuşta böyle bir mekanı fark edememiş! Oysa tam Ortaköy’deki Ertekin’in karşısında, kocaman, tarihi bir bina.. Eski Ortaköy Hamamı yani.. Şimdi Kethüda restoran-bar-gecce kulübü olmuş.. Q Jazz Bar’da Nez’i meşhur eden Hıncal Uluç ağabeyim, Kethüda’nın henüz farkında değil.. Ortaköy Hamamı olarak da isimlendirilen Hüsrev Kethuda Hamamı, Dereboyu caddesi ile Muallim Naci Caddesi’nin kesiştiği yerde, köşede.. 16. yüzyıla tarihlenen hamam, Hüsrev Kethüda’nın vakfı olup Mimar Sinan’a yaptırılmış. ‘Tezkiretü’I-Mimarin’de ‘Ortaköy’de Boğazhisarı’nda ‘Hüsrev Kethuda Hamamı’ diye kaydedilmiş. Bu hamamı yaptıran Vezir-i Azam Kara Ahmet Paşa’nın Kethudası Hüsrev Bey. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, Hüsrev Kethuda’nın 1565 yılında Vefa’daki Darülkurrası’nı yaptırdığı sırada inşa ettirdiği sanılıyor. Yok canım, benim tarih bilgim bu kadar derin değil. Bu bilgileri Kethüda’nın mönüsünden not aldım.. Yukarıdaki tarihi bilgilerden sonra Kethüda’nın mimari güzelliğini anlatmama gerek yok herhalde.. Tarihi binadan içeri girdiğinizde geniş bir lounge havlu ile karşılaşıyorsunuz. Bar sol tarafta.. Restoran içeride, büyük avluda.. Üst kata tahta merdivenlerden çıkıyorsunuz. Orası da restoran ama biraz kopuk ve kimliksiz gibi. Başka bir şekilde değerlendirilebilir. Giriş avlusundan sağa döndüğünüzde ise dehliz gibi özel odalar var.. Bu odalardan biri önümüzdeki günlerde Sushi bar olacakmış.. Dehlizlerden daha da ilerlediğiniz zaman ise gecce kulübüne geliyorsunuz. Özel, hoş ve gizli bir gecce kulübü.. Kethüda’nın sahibi Bora Soyalp.. Uzun süre yurt dışında kalmış, restoran konusunda eğitim almış, Romanya’da restoranları, yemek fabrikası olan bir bey.. Aynı zamanda Sadıka Sabancı’nın yeni sevgilisi.. Tanışmaları da hayli ilginç.. Sadıka Sabancı, evinin havuzunda kayıp, iki bacağınıda kırdıktan sonra koltuk değnekleriyle dolaşmaya devam etmişti. İşte o geccelerden birinden arkadaşlarıyla buluşmaya Kethüda’ya gitmiş. Kapıdaki bodyguardlar hemen Bora Bey’i arayıp ‘efendim, koltuk değnekli bir bayan geldi ama arabası BMW jeep, alalım mı?’ demişler.. Bu başlangıç, Sadıka Sabancı ile Bora Soyalp’in ilişkilerinin başlamasına vesile olmuş.. Gittiğimiz gecce Bora Soyalp, midesinden rahatsız olduğu için yoktu ama Mymoon’dan tecrübeli, konuyu bilen Sadıka Sabancı işinin başındaydı. Aslında Sadıka Sabancı’nın mekanla ortaklığı yok ama her gecce orada olunca, ister istemez halkla ilişkiler ve işletmeci gibi çalışıp duruyor, mekandaki eksiklikleri gidermeye çalışıyor. Kethüda’nın menejeri şefi ise Hammam’dan tanıdığımız İbrahim Ömür.. Zaten garsonların çoğu tanıdığımız, işini bilen tecrübeli çocuklar.. Kethüda’nın mönüsü oldukça zengin.. Fiyatlar çok makul.. Şarap mönüsü ise bugüne kadar İstanbul’da gördüğün en zengin şarap mönüsü.. Başlangıçlar, salatalar, makarnalar, özel risottolar, ana yemekler, tatlılar.. Herşey mükemmel.. Kethüda’da ara sıra canlı müzikte yapılabiliyor.. Orta avuladaki restoranda, perkisyon çalmaya müsait köşeler var.. Çok güzel, sevimli, sıcak, tarih kokan kültür merkezi, restoran-bar-müzikholü Kethüda’yı kesinlikle tavsiye ediyorum. Rezervasyon; 0212- 327 41 53 (3 hat)