TURİZM BAKANI'NI DAVET EDİYORUM

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 05-09-2002 15:42
Dün gecce canlı yayın Yüz Yüze’de 70 yaşındaki Zeki Başeskioğlu bas bas bağırıyor, ‘devlet benim düğmeli cebimdeki parayı almak için elini sokuyor, cebimi yırtıyor, bıktım artık, gideceğim buralardan’ diyordu. Bugün de işletmeciler ‘Bizi AKP iktidara gelirse içkili yerleri kapatacak diye korkuttular ama şimdi kendileri kapatıyorlar’ diye bağırıyorlar.. Daha önce de ‘ses kirliliği yapılıyor, Bodrum Bodrum’luktan çıktı’ diyenlerin naraları vardı! Yani bu ülkede namusuyla iş yapan, yatırım yapıp istihdam açan, işsizlere iş imkanı sağlayan insanlar maalesef hep horgörülmüş, devletin yaramaz çocukları olmuş! Her yıl, her sezon eğlence sektörüne darbe vurmak için, köşe başında ellerini ovuşturarak bekleyenler yine meydana çıktılar. Şimdi de herşeylerini tamamlamış, erzaklarını depolamış, davetiyelerini bastırmış mekanlara ‘sizin ruhsatınız sahte, beş yıl önce alınmış. Kapatın’ diyorlar! Olacak şey değil! Madem sahte, madem beş yıl olmuş, bugüne kadar niye beklediniz be kardeşim? Madem bu karar Mayıs ayında alındı, neden şimdi sezonun açılmasına 10 gün kala yatırımlar bittikten sonra tebliğ etme gereği duydunuz be kardeşim. Ya biri çıkar şikayet eder, ses kirliliği tartışması başlatılıp eğlence sektörü baltalanmaya çalışılır, ya da birileri çağdaşlık adına çağdışı bir uygulama ile yatırımcının burnundan getirir. Peki bu ruhsatlarda sahte mühür var da, kim vurmuş, niye vurmuş, nasıl olmuş? Yakalandılar mı, ne oldular, onlardan bir haber var mı? Yokkkk. Eski belediyenin marifeti deyip topu atıyorlar. Artık bir dünya şehri olan hatta hatta bence geçmiş olan İstanbul’da bu tip çağdışı uygulamaların bir düzene girmesi lazım. Yeter artık! Yolsuzluk, usulsüzlük, sahtecilik, rüşvet var. Bunu ben de biliyorum, sizlerde biliyorsunuz, yetkililerde biliyor, polis te, savcılık ta, herkes biliyor! Ama kimse birşey yapmıyor. Ta ki, birileri arı kovanına çomak sokmaya karar verene kadar bekleniliyor. Ondan sonra da bu ruhsatlar sahte denilip, Osmanlı dönemindeki gibi kapama kararı çıkarıtılıyor. Peki kardeşim, sahte ruhsatlar nasıl oluşmuş? Bunu soran yok.. Hadi bugün kapattın, yarın yine sahte olmayacak mı? Olacak.. Önce temele inmek lazım. Hemen, her olayda eğlence sektörüne darbe vurmak için kolları sıvamamak lazım. Hele hele bunu Türizm Bakanlığı’nın hiç yapmaması lazım. Daha önceki yazımda da yazdım. Turizm blgesi çok önemli bir belge. Herkese verilmesin ama eğlence sektörüne de yatırım yapmak isteyenler, elini verip de kolunu alamadığın belediyelerle muhatap edilmesin. Standartlar neyse o uygulansın, şartları yerine getirene verilsin, getirmeyene verilmesin. Bu ruhsat işi sadece binanın düzeniyle ilgili olmasın. Yangın çıkışı, hijyen, portör muayeneleri vs. kapsasın. Herşeye bakılsın, denetimler sıklaştırılsın, iyi olan, işini doğru dürüst yapan yatırımcı da korunmuş olsun. Ben, kış sezonun açılmasına 10 gün kala -Şamdan bu gecce açıyor- ruhsatları iptal edilen arkadaşları düşünüyorum. Onların yanında çalışanları, ailelerini düşünüyorum. Acımasız olmayın, ‘sahte ruhsat almasaydı’ demeyin. Konu çok derin. Ruhsatları alanlarla, hiçbirşeyden habersiz yatırımı yapıp işletenler farklı oluyor. Önümüzdeki hafta Çarşamba geccesi Habertürk ekranlarında yayınlanan Yüz Yüze’ye Turizm Bakanı Sayın Mustafa Taşar’ı davet ediyorum. Gelsin, bu konuya, tüm konulara açıklık getirelim. Dünyanın hiç bir ülkesinde olmadığını iddia ettiğim birbirinden güzel mekanlarımızın Türk turizminine olan katkılarını konuşalım, daha çok nasıl faydalanılır onlara ışık tutalım. Eğlence sektörünün devletin yaramaz çocuğu olmadığını, elinden tutulduğu zaman çok büyük bir güç ve iş imkanı olduğunu konuşalım. Bekliyorum sayın bakanım, gelin siz de dertlerinizi söyleyin.