SEDA ÜREN ELENDİ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 18-09-2004 09:26
Aşağıdaki yazı dün yazılmıştı. Bugün ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı. Türk halkı daha fazla acı çeksin diye Yasemin Kozanoğlu'nu çiftlikte bıraktı, Seda Üren'i gönderdi. Şimdi yazıyı tekrar okursanız ne demek istediğimi anlarsınız... önemli not: Armağan Çağlayan telefonla aradı ve sorularıma cevap verdi. Yazının en altında bulabilirsiniz.. Bu Armağan entresan bir adam.. İlk Popstar’da gıcık olmuştum ama galiba şimdi seviyorum. Farkındaysanız, ilk Armağan ile şimdiki Armağan arasında dünya fark var.. O da oturdu artık. Şimdi daha ağır.. Şimdi daha düzeyli.. Eleştirilere çok açık bir insan. Dinliyor, savunuyor veya kabul ediyor.. “Ünlüler Çiftliği”nde kamera ışıkları olduğunu, elektirk yoksa akülerin nasıl şarj edildiğini falan yazmıştım, dünkü canlı yayında “pat” diye söyledi. “Sevgili Kenan Erçetingöz elektirk var” diye yazmış dedi. Oysa ben omuz kameralarındaki tepe ışığından bahsetmiştim. “Tepe ışığı yanınca her yer pırıl pırıl oluyor, çiftliğe katılan ünlülerde elektriksiz bir ortam solumuyor, doğal olmuyor” demek istemiştim. Sanıyorum bu eleştirimden sonra tepe ışıkları kapatıldı. Gecce görüntüleri karanlıktan yayınlanamaz hale geldi. Armağan da bunu kendisi dün gecce itiraf etti.. Doğrusu da bu zaten.. Neyse şimdi Armağan, elektirk vs. bırakalım. Ne olacak bu Yasemin Kozanoğlu’nun hali? Kız hayatında hiç mutlu olamadı! Ne aşk hayatında, ne çiftlik hayatında! Hangi dönemde olursa olsun sürekli ağlayan, hiçbir şeyden mutlu olmayan bir Yasemin var karşımızda. Dün gecce ağlamaya başlayınca yüreğim paralandı vallahi.. “Ne olur beni seçmeyin, annemi, sevgilimi çok özledim, ne olur” diye yalvarması mahvetti beni.. Ah be kızım senin ne işin var orada? Ah be Ahu Tuğbay, kızının nasıl yetiştiğini bile bile o çiftliğe gitmesine nasıl izin verdin? Bu kız hayatı boyunca hiç mutlu olamayacak mı? Hiç gün yüzü görmeyecek mi? Çok canlı, çok neşeli görünüyor ama hepsi sahte.. Hiç mutlu değil.. Yazık bu kıza.. Babası Ahmet Kozanoğlu’nun Polenezköy’deki modern çiftliği ile bu çiftliği karıştırdı! “Cola’sız, televizyonsuz, telefonsuz bir çiftlik” dedi.. Sanki giderken bilmiyordu. Çiftlikte cola, televizyon, telefon olmadığını bir hafta sonra anlamış.. Ah be kızım, senin ne işin var orada.. İnşallah yarın akşam sms’lerden sen elenirsinde, çiftlikten ayrılırsın. Ama benim korkum, Seda Üren’in elenmesi. O kadar gıcık ki, seyirci Seda Üren’i eleyebilir. Seda Üren’i hiç şarkı söylerken dinlemedim. Nasıl bir şarkıcı olduğunu bilmiyorum ama çfitlikte tanıdığım Üren felaket.. Çok yapmacık.. Sahte.. Birazda sinsi gibi.. Çünkü, Armağan “söyle bakalım elemeyi düşündüğün iki kişi kim?” deyince bir saat geyik yapıp, parmak sayıp, “çok zor, çok zor” deyip sonunda Hakan Ural’ı seçti. “Hakan Ural’la kavga ettim, o yüzden onu seçiyorum” diyemedi. O yüzden bana sahte ve yapmacık geldi Seda Üren. Dediğim gibi bu gecce Yasemin de elenebilir, Seda’da.. Tabii ben “Çiftlikten Yasemin gidecek” diyorum.. Seda Üren de bir hafta boyunca evde huzursuzluk çıkaracak. Çünkü onu seven bir tek kişi bile yok! Ben dahil.. Seren Serengil’e annesinden mektup geldi. Mektubu okuyan Seren, “bir daha bana mektup vemeyin” dedi.. Herhalde annesi yine fırçalamıştır Seren’i.. O mektuplar basının eline geçerse iyi malzeme olur; “o evi sana satın alacağım, bundan sonra ki hayatını köpeklerinle orada yaşa, bir daha da gözüme görünme Seren” diye başlayan bir mektup olabilir. Devamını yazamayacağım.. Ayrıca kafama takılan bir konu var. Seren’in annesi Nevin Hanım 2-3 gün önce merdivenden düşerek kaburgalarını kırdı. Sanıyorum o mektup biraz eski. Peki Seren’in, annesinin kaburgalarının kırıldığından haberi var mı, yok mu? Armağan, bu tatsız olayı Seren’e söyledi mi söylemedi mi? Böyle bir durum söylenir mi, söylenmez mi? Söylenirse Seren, çiftliği terk eder mi, etmez mi? Belki Armağan Çağlayan bu yazıdan sonra beni arar ve konu hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaşır. Ben de sizinle paylaşarım. PS. Hakan Ural, “sen kimsin be?” diyen Seda Üren için, “Seviye sıfırın altında -20 derece.” dedi! Yasemin Kozanoğlu, Zeynep Özal ve Harun Kolçak için “hep ‘benim dediğim olacak’ diyorlar. Geniş değiller. Bana göre değiller” dedi.. Siz ne dersiniz? Yasemin bu konuda haklı mı? SON DAKİKA; 17 Eylül Cuma.. BUGÜN; 11.30.. 11.30’da Armağan Çağlayan aradı ve yazımda sorduğum sorulara cevap verdi; “Evet Kenan Bey, dediğiniz gibi Seren Hanım’a annesinin kaburga kemiklerini kırdığını söylemedik. Çünkü huzursuz etmek istemedik. Annesiyle yaptığımız görüşmede Nevin Hanım’da söylenmemesini istedi. Zaten sizinde farkettiğiniz gibi annesinden gelen mektup o konuyla ilgiliydi” dedi. “Ünlüler Çiftliği”nde Seren Serengil ile ilgili diğer bir konuda hapisten çıkan Cengiz İmren’in, eşi Seren Serengil’i ziyaret edip etmeyeceği konusu! Bu konuyla ilgili olarak çiftlikte bir toplantı yapılmış ve 8 ünlü özel bir durum olduğu için Cengiz İmren’in eşi Seren Serengil’i ziyaret etmesine izin vermiş. BU karar Cengiz İmren’e de söylenmiş. İmren, “tamam” demiş ama kararını vermemiş. Belki de kameralar önünde o durumda gözükmek istemeyebilir. O yüzden eşi Seren’i ziyaret etmeyebilir. Bu arada bu akşam Seda Üren elenebilir. Ben öğleden sonra gidişatı öğreneceğim ama Türk halkı çiftlikte acı çekeni biraz daha çiftlikte bırakmak isteyebilir. Yani, “Ha sen sosyete kızısın ha, hiçbir şey bilmiyor zorlanıyorsun ha, o zaman biraz daha acı çek” diyebilir sms’ciler.. Yasemin Kozanoğlu hüngür hüngür ağlamasaydı gidebilirdi ama şimdi şpheliyim. Onu bırakıp, Seda Üren’i gönderebilirler. PS. İnternettee, her gün kesintisiz yazı yazıp, gün içinde yazısına ekleme yapan ve hiçbir bilgiyi saklamayan tek yazar olarak tarihe geçeceğim herhalde!