CELAL VE İZZET ÇAPA KARDEŞLER!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 08-09-2002 22:58
Bugün gündemde ‘gecce aleminde kardeş kavgası’ var! Kavgaya konu olan kardeşler; Celal ve İzzet Çapa.. Daha düne kadar, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, can ciğer kuzu sarması olan, kolkola sarmaş dolaş pozlar veren iki kardeş. Babaları bir, anaları ayrı olan iki kardeş; Celal ve İzzet Çapa.. Oysa birlikte ne güzel işler yapmışlardı.. Çapamarka, Hammam, Sellam, Fasihon, Bario Latino, Votka, Ajda Pekkan’lı Catwalk, People.. Hepsi birer marka olan ve İstanbul’u ayağa kaldıran mekanlar.. Hey gidi güzel günler hey.. Peki ne oldu da bu iki başarılı kardeş, karşı karşıya geldi? Hem de zehir zemberek açıklamalarla! Tabii, açıklamalar durup dururken kardeşten geldi, Celal’den değil! Peki tüm bu kavga, söylenenler, gerçekten durup dururken mi oldu? Ağabeyi Celal ile arasını, yengesi Şebnem Çapa’nın açtığını söyleyerek, ‘yengem kendisi ve arkadaşlarını farklı bir grupta görüyor. Onlara göre kendileri zengin ve trend belirleyiciler. Biz ise pramitin ortasında, televoleyi seven grubuz’ diyordu İzzet Çapa.. Gecce.com olarak her zaman olduğu gibi magazin dünyasında yaşananların boş olmadığını, mutlulukların, başarıların, kavgaların mutlaka bir geçmişi olduğunu söyledik ve yazdık. Magazini hep ciddiye aldık, iki satır fotoğrafaltıyla geçiştirmedik. İşte gecce.com farkıyla, gecce alemindeki kardeş kavgasının iç yüzü, tarafların açıklamaları ve beim yorumum; Celal-İzzet Çapa kavgasının perde arkası, taaa iki yıl önceye, Osman Çarmıklı’nın Celal Çapa’ya yazdığı mektuba dayanıyor. Osman Çarmıklı, mektubunda ‘etrafındakiler seni yanlış yönlendiriyor’ demiş (Etraftan kasıt İzzet Çapa ve adamları) ve bir daha Celal’le görüşmeyeceğini, mekanlarına gelmeyeceğini belirtmişti. Bu mektuptan sonra da Şebnem Çapa, İzzet’e telefon açıp hakaretler yağdırmış, mekanları fazla marjinal yapmasından ve yanındaki adamlardan şikayetçi olmuştu. Şebnem Çapa, kurduğu baskıyla geçen yıl İzzet’in Hammam’da çalışmamasını bile sağladı. Hammam’ın entellektüel bir yer olduğunu, daha entellektüel işletmeciler tarafından işletilmesi gerektiğini, televole tarafından kirletilmemesini istedi ve direk olarak İzzet Çapa’ya bunu beyan bile etmişti. Sanıyorum Şebnem Çapa’nın aklındaki işletmeci, Emre Ergani’ydi. Izzet Çapa, geçen sezon çalışmadı. Sezon ortasında Celal Çapa, İzzet’i tekrar çağırarak Votka’yı açmasını istedi. Ve yeniden birlikte çalışmaya başladılar. Ta ki, bir ay önce Celal Çapa’nın isteğiyle İzzet’in Hammam’dan ayrılmasına kadar. İşte o gün, iki kardeş arasındaki yollar ayrıldı. İzzet Çapa, sezon sonunda işlerin yarım kalmaması için profesyonel bir işletmeci olarak tüm ekibini, garson, şef, aşçısını vs. Hammam’da bıraktı. Buraya kadar herşey normal.. Esas kavga bundan sonra başlıyor.. Hammam’dan ayrılan İzzet Çapa, Özlem Bourgavi adlı bayanla ortak olup Kuruçeşme’deki kışlık Laila’yı aldı ve 4. Levent’teki People’I yeniden restore ettirmeye başladı. Bu arada ağabey Celal Çapa, mekansız kalan Lailacı Şefik Öztek’le Taksim Maksim için anlaştı. Yani iki kardeş arasındaki işler rekabet anlamında kızışmaya başladı! İki ayrı cephe kendi gündemlerini yaratmaya çalışırken, bir anda gecce.com’un patlattığı ‘sahte ruhsat’ olayı yaşandı. Levent’teki 30 sosyetik gecce kulübünün ruhsatlarında sahtecilik olduğu için Turizm Bakanlığı ruhsatları iptal etmişti. Bunların içinde eski adı People olan yeni adı ise Trends&Freds olacak olan İzzet Çapa’nın mekanı da vardı. Ruhsatların iptal edildiği gün Celal Çapa Hammam’daki İzzet’in adamlarını toplayarak ‘gördünüz mü şimdi a.. Hadi bakalım İzzet Bey piyasaya olan borçlarını nasıl ödeyecek, görelim’ dedi. Garsonlar, Celal’in bu talihsiz açıklamasını İzzet’e bildirince… İşte dananın kuyruğu koptu ve İzzet, ağabeyi Celal ve yengesi Şebnem için zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Söylenilenlere göre, şirket İzzet Çapa’nın üstüne ve Celal Çapa’nın ‘Hadi bakalım İzzet Bey şimdi ödesin piyasa borçlarını’ dediği miktar 90 milyar lira civarında! Büyük para.. Yani, hiçbir kavga durup dururken yaşanmıyor! Ağabey-kardeş de olsa, karı-koca da olsa hiç farketmiyor! Birileri, mutlaka bir yerde yanlış yapıyor, masada ayrı, karşı karşıya gelince ayrı konuşuyor. Neresinden bakarsanız bakın, tatsız bir olay.. Hatta gereksiz de.. Ama oluyor, kavga, hır-gür çıkıyor, secret konular açıklanıyor! Kavga anında düşünmeden söylenilen karşılıklı sözler, mutlaka iz bırakıyor! Bugün olayı gecce.com’dan izledim. Evdeki misafirlerde şaşırdı! Lap top’un başında yemek yedim, sohbet ettim, takip ettim. İzzet Çapa’yı, ağabeyi Celal benden daha iyi tanır. Aslında çok duygusaldır. Sanıyorum dolmuş olan duyguları açığa çıktı. Celal’e söylediklerine birşey demem. Ağbi-kardeş birbirlerini yerler, sonra da kolkola girerler. Ama kavgaya kadını, ne olursa olsun yengesi Şebnem’i karıştırmasını ve bunun basına yansımasını beğenmedim. Şebnem Çapa’nın da cevabını az once gecce.com’da okudum. Onun da ‘Celal, İzzet’I 14 yaşına kadar Kabul etmemişti. Onu aileye ben soktum’ lafını beğenmedim. Şebnem Çapa’ya yakıştıramadım.. Celal ve yengesi Şebnem Çapa'nın açıklamalarına, İzzet çapa şöyle demiş; Duygularımı açıkladım. Artık konuşmayacağım. Evet, artık kimse konuşmasın.. Yozlaşmış gecce yaşamındaki sanat camiasından ders almak gerekiyor. Bu kavgaların kimseye yararı olmaz. ‘Başım derde girince, kapısını çalacağım kaç kişi kaldı acaba?’ diye bakmak lazım olaylara. Tatlı rekabet her zaman yaşanmalı ama aile içi sırlar hep gizli kalmalı.. Hele bizim gibi habere aç, doymamış, bulduğunu malzeme yapan medya dünyası olduğu sürece.. Hep sevgiyle kalın..