MÜZİK SEKTÖRÜ ÇÖKTÜ!

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 02-06-2005 12:26
İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Kontrabas Sanatta Yeterlilik Öğrencisi olan pop sanatçısı Çelik'in, "Müzik Sektörünün Vasiyetnamesi" başlıklı çalışmasının açılıma devam ediyoruz; Türkiye'de müzik sektörü, şu anda tamamen çökmüştür... Şu anda buna karşı söz söyleyebilecek kimse yoktur, Daha üç beş sene öncesine kadar 60 ile 80 milyon adet CD ve kaset satabilen sektör geçen yıl itibari ile 12 milyon civarında satış yapabilir durumdadır.. Bu rakamın çok daha fazla düşeceğini bilmek için kahin olmaya gerek yoktur... Süreç, üreticilerin isteseler de eser üretemeyecekleri, üretmenin de hiçbir değer kazandıramayacağı bir döneme doğru gitmektedir.. Halk arasında korsan ismi verilen, ama çok ciddi bir suç olan yasadışı ve kayıt dışı CD vs. satışı vardır.. Zaman zaman bu ciddi suçu, ekonomik sebepleri bahane ederek haklı göstermeye çalışan bir zihniyet vardır.. Hırsız çalma ihtiyacını, bir malın kendisinde olmaması yada çalışmak istememesi sebebi ile yapar, ahlaklı insana göre hırsız suçludur, hırsıza göre ahlaklı insan aptaldır.. Aptallar çalışacak, hırsızlar yiyecektir.. Bu durum bir bakış açısıdır, hırsız, sizin emeklerinizi çalar ve bu hiçbir sebeple haklı gösterilemez... MP-3 ve internet üzerinden şarkıların CD üzerine kaydı yapılabilmektedir... Yerel radyoların denetimsiz olması sebebi ile "haydi CD hazırlayın, yeni çıkan albümün tamamını çalacağız "anonsu ile çok uzun bir zamanın emeği olan bir albümün, CD kaydı yapılabilir... Bu haksız çalışma, ulusal radyoların yayın sahasında yayın yapan yerel radyoların haksız rekabetidir ve ulusal radyolarda burada çok ciddi bir zarar görmektedir.. Siyasiler, seçmene ulaşmada yerel radyoları da yoğun olarak kullanır, bu sebeple siyasiler, kanun yaparken bu önemli propaganda malzemesini kaybetmemek için müzik sektörünün bitişini hazırlamanın başrolünü oynamışlardır.. Ayrıca yılbaşı dahil olmak üzere sanatçıların çalıştığı mekanların kapısında hazır bekleyen maliye, tüm bu çalışmalar konusunda hukuki ve yargı eksiklikleri sebebi ile sokakta başıboş bulunan yasadışı harekete karşı hiçbir şey yapamamaktadır.. Aynı şekilde emniyet güçleri de sokaktaki bu durumu küçük yaştaki satıcılar ve diğer çeşitli hukuk sebepleri ile kontrol altına alamamıştır. 1940 yıllarından itibaren "Türk Pop Müziğini ben kurdum, ben starım, ben ilahım, ben prensesim, ben şöyleyim ben böyleyim" diyenlerin hiçbirinin akademik bir bakışı olmaması sebebi ile bu konular kimsenin aklına bile gelmemiştir. Sonrasında, ekonomik temelli yozlaşma sebebi ile sanatçıların, sektörün içindeki tatsız durum sebebi ile hiç yapmak istemeyecekleri şeyleri, eserlerini tanıtabilmek ve tabii ki kazanç sağlayabilmek için son derece seviyesiz programlarda yem oldukları görülmüştür... Bu sebeple bu rapor gelecek kuşakların teminatıdır... Telif hakları konusunda ise Türk müzik sektörü 100 yıl geridedir... Sanatçının ürettiği eserin yayınını yapan her kurum sanatçıya bir bedel ödemek durumundadır..Eğer bu bedeli ödemek istemiyor ise müzik çalmamalıdır. Bu hak yasalarla korunmakla kalmamalı, uygulanmamalıdır...Canlı müzik çalan barlar, restaurantlar, oteller, tatil köyleri, yeme içme sektörünün çalışma alanları, radyolar, televizyonlar, reklam sektörü müzik olmadan bir hiçtir... Tüm bu sayılan işyerleri müziğin nasıl bir moral sağladığını bildikleri için işyerlerinde müziği çok ciddi bir şekilde kullanmakta ama bazı kurumlar asla bedel ödememek istememektedirler... Tüm sanatçılar tabii ki başta eser üreticileri, kaybolan bu haklarını kazanabilseler, plak şirketlerinden hiçbir ücret almak istemeyeceklerdir. Böylece plak şirketleri de sanatçıya ödenen rakamlardan kurtulacaklar, rahatça klip çekebilecekler, en önemlisi bu sektörün olmazsa olmazı olan reklam sektörüne yönelecekler ve ürünlerini doğru bir şekilde tanıtabileceklerdir.. Reklamcı kazanacak, reklamı alan radyo Televizyonlar kazanacak, radyo ve televizyon çalışanları artan reklam gelirleri sayesinde ekonomik olarak daha rahat imkanlara kavuşacaklar, reklam, albüm satışına yansıyacak, albümler satılınca sektör canlanacak, tüm müzik emekçileri de daha rahat çalışabileceklerdir... Şu anda 3. dünya ülkeleri ve Türkiye haricinde her yerde uygulanan telif hakları, sektörün en önemli kurtuluş yoludur ve bunun reçetesi olan prospektüsü AB yasaları ile ülkemize de gelmiştir.. Şimdi uygulama zamanıdır.. ABD ve AB ülkeleri işbirliği görüşmelerinde terörü birinci sıraya koyarken, ikinci sırayı korsan ürün yada marka taklidi almaktadır...Yakın gelecekte sermayenin baskısı ile hak koruması savaş sebebi sayılabilecektir.. Çünkü müzik sektörü film sektörü ile beraber ABD'de silah sanayinden sonra en çok kazanç getiren ikinci sektördür.. Bugün müzik sektörü tüm bu eksiklikler sebebi ile şartları en iyiyi yapmak için değil de, günü kurtarmak amacı ile çalışmaktadır, doğal olarak sektör artık günü kurtaramayacak duruma gelmiştir.. Bu sebeple besteci, söz yazarı, aranjör, stüdyo müzisyenleri, stüdyolar vs iş alanından silinmemek için kar marjını inanılmaz şekilde düşürerek yaşamaya çalışmaktadırlar...Ancak eser üreticilerinin haklarını ödemek istemeyenler haksız kazanç sağlarken, kar marjı artık ne yazık ki, "0" altına düşen sanatçı, prestij kurtarma çabası içine itilmekte ve sanatçı da dahil olmak üzere kimse bir şey söylememektedir.. Bu sebeplerin tamamı eser üreticilerinin tüm kazanç kapılarını kapatmaktadır... Bunun sebebi, müzik sektörünün bir sanayi olamamasıdır... Müzik sektörü bir zincir biçiminde çalışmaktadır ve birbirine çelik halkalarla bağlıdır...Bu halkalardan birinde meydana gelen kopma , aksaklıklar sürecini başlatmaktadır.. Sektör sorumluları bu tanımı ve tanımın doğal sonucu olan süreci görememiştir, görselerdi bu durumda olmamamız gerekirdi. Demek ki sektörün çok yoğun bir düşünce jimnastiği yapması gerekmektedir.. Sektörü sorumluları kimlerdir? Plak yapımcıları, yapımcı ve telif örgütleri, sanatçılar, yorumcular, organizatörler, menajerler, müzisyenler, teknik destekçiler yani stüdyolar, Televizyon, radyo, reklam dünyası, eğlence dünyasının mekanları ve yeme içme sektörünün mekanlarının tamamı sektörün en önemli sorumlularıdır..Bu saydığımız kurumlar en önemli lojistik destek kurumlarıdır.. Müzik eseri yaratıcıları, bütün müzik sektörünün istihdam sağlayıcılarıdır.. Bir müzik eseri yaratıcısı ortaya bir eser ortaya koyduğunda yan sanayi oluşmaktadır.. Sanatçının eserini ürettiği andan itibaren; Sanatçı menajerleri, asistanları, sekreterleri, ofis boylar, şoförleri, güvenlik ekipleri, sanatçının stüdyoya getirdiği enstrümanları taşıyan hamallar ( rodi ), stüdyo sahibi, stüdyo çaycısı, temizlikçisi, muhasebecisi, sekreteri, güvenlik görevlisi, stüdyoda çalan müzisyenler, albüm ses kayıtlarını kaydedenler ve en son düzenleyicileri (mix) yapan ses mühendisleri (tonmaister), albüm bitişinde kayıtları temizleyen teknisyenler (mastering), yine albümün stüdyo aşaması bittiğinde sanatçıların albüm tasarımı için fotoğraflarını çeken fotoğraf sanatçıları, fotoğraf çekimi için gerekli olan makyajı yapan makyözler (make up) saçlarını yapan kuaförler, fotoğraf, albüm kapak tasarımı ve klip çekimi için sanatçıların topluma nasıl yansıtılacağını tasarlayan konsept danışmanları,(imaj maker) bu sanat aşaması bittiğinde kapak tasarımını basacak olan matbaalar, albümün basımının yapılacağı plastik hammaddeyi basan plastik sanayi ve tüm çalışanları bu albümün yasal satışının yapılabilmesi için gerekli tüm resmi izinlerin alındığı bandrolleri devlete basan matbaalar, kültür bakanlığı da dahil olmak üzere bakanlık çalışanları, albümün bitişi ve yasal izinlerinin alınması sonrasında, albümün yapımcısı, albümleri çoğaltılmasını yapan fabrika sahipleri ve tüm çalışanları, albümlerin dağıtımını yapan dağıtım firmaları, bu dağıtım firmaları ile çalışan ulaştırma sektöründeki kamyoncular, ana dağıtım depolarından albümleri alarak, Anadolu'daki uç noktaya ulaştıran ara depolar ve dağıtımcılar, albümün dağıtımından sonra uç noktanın satış yapabilmesi için klip çekimi yapan klip yönetmeni ve firmasının tüm çalışanları, klip senaristi, görüntü yönetmeni, yönetmen asistanı, klip ışık prodüksiyon firması ve tüm ekibi, kameramanlar, klip çekiminde çalışan set işçileri, her klip çekiminde tüm ekibin yeme içme ihtiyacını karşılayan yemek servisi (catering), klip çekimlerinde rol alan mankenler, bu mankenlerin bağlı olduğu ajanslar, kliplerde rol alan oyuncuları kadrosunda bulunurdan kast ekip şirketleri, klip bitiminde bu klibin kayda alınan filmlerini yıkayan ve renk ayarlarını yapan özel şirketler ve tüm çalışanları, hazırlanan klibin montajını yapan montaj stüdyoları ve tüm çalışanları, hazırlanan klibin tüm televizyonlara gönderilmesini sağlayan ulaştırma sektöründe çalışan motor kuryeler, bu dağıtımın ve tüm albüm promosyonun doğru bir biçimde programlanmasını sağlayan medya koordinatörleri profesyonel medya danışmanlık şirketleri ve tüm çalışanları, albümün tanıtımı için gönderildiği televizyon ve radyolarda çalışan müdürler, program yapımcıları, sunucular ve tüm çalışanları (çay,güvenlik,temizlik,vs.) magazin yayını yapan tüm programların çekim ekipleri, montaj da dahil olmak üzere tüm çalışanları, tanıtımı yapılan albüm çalışması sonrasında parakende denilen uç nokta satışı sağlayan müzik marketler yada bu ürünün satışını yapabilen her kurum ve bu kurumların çalışanları, tanıtılan albüm sonrası oluşan konser teklifleri için var olan organizasyon şirketleri ve tüm çalışanları, bu organizasyon şirketleri ile plak yapımcısı yada sanatçı arasındaki iletişimi sağlayan menajerler ve onların yardımcısı olan sanatçı asistanları, yapılacak olan konserde çalacak olan müzisyenler, enstrümanları taşıyan hamallar (rodi), bu konserin ses ve şık tesisatını kuracak olan ses ışık sistemi şirketi ve tüm çalışanları ve daha yazılabilecek çok sayıda kişi ve kurum bir sanatçının eser üretimi sonucunda para kazanmaktadır... Bir tek sanatçı bile üretince, bu kadar kişi ve kurum için çalışma sahası açılmakta ve bu kişi ve kurumlar ekmek parası kazanmaktadır.. İşte size müzik dünyasının lojistik fotoğrafı.. YARIN; Müzik kullanımının Türkçe Meali