İstanbul'da çikolata Disneyland'ı..

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 15-12-2014 11:35
Oysa yurtdışında her şeyin başı "hikaye" ve o hikayenin tanıtılmasından geçiyor.. Adamlar bir tesis yapıyorlar, hikayesini ballandıra ballandıra anlatıyorlar, sen de ağzın sekiz karış açık izleyip hayran kalıyorsun.. [resim=20141215resim-113511FU][/resim] Esenyurt'taki Pelit çikolata fabrikasını ve müzesini gezdikten sonra sahibi Selahattin Ayan'a "Bu muhteşem yerin hikayesinin anlatıldığı kitapçığı nerede?" diyorum, "Öyle bir kitap yapmadık Kenan Bey.. Hiç aklımıza gelmedi" diyor.. Oysa böyle 100 bin metrekare olan muhteşem bir fabrikanın ve her şeyin çikolata olduğu müzenin hikayesi olmalı ve her yerde anlatılmalı.. [resim=20141215resim-113142MZ][/resim] Fabrikanın lobisinde akrep ve yelkovanı olmayan zamansız bir saat var, İsmail Acar imzalı.. Selahattin Bey'i anlatıyormuş bu saat.. Gecce yarısı 03.00'te olsa fabrikaya gelir-gidermiş patron.. Başımızın üstünde Arap alfabesiyle yazılmış "Allah" yazan kocaman bir avizesi mevcut.. [resim=20141215resim-113155BY][/resim] Kahvaltı bölümü tıklım tıklım dolu.. Bir tek kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı için büyükler 60, küçükler 35 TL ödüyor.. Süper bir kahvaltıdan sonra, İsmail Acar rehberliğinde VIP bölümden fabrikayı gezmeye başlıyoruz ve gördüklerimize inanamıyoruz.. İsmail Acar, her tablonun, her odanın birbirine bağlantılı hikayesini çok güzel bir şekilde anlatıyor.. Dediğim gibi hikayeler müthiş ama sadece birebir durumlarda haberiniz oluyor. Oysa bu hikayeleri herkesin bilmesi ve herkesin duyması lazım.. Kurumsallık lazım..Tamam, Tim Burton'un filmindeki gibi değil ama his, o his işte.. Neden olmasın.. Bundan sonrası Ertuğrul Özkök'ün nefis anlatımından dinleyelim; "Burası bir çikolata Disneyland'ı... Size asıl orayı anlatmak istiyorum. Beyaz ayıdan küçük bir parça koparıp yiyorum HARP sonrasında doğan her çocuk mutlaka rüyasında çikolatadan evler, çikolata akan çeşmeler görmüştür. Benim o rüyalarım, işte burada gerçekleşti. Büyük salonun kapısından bir çikolata köye giriyorum. Ortada benim üç katım yüksekliğinde bir ev duruyor. Tamamı çikolatadan. Evin balkonunun pervazından bir parça koparıp yiyorum. Nefis bir çikolata. Çikolatadan bir ağaca dayanıp fotoğraf çektiriyorum. Karşımda çikolatadan bir sokak uzanıyor. [resim=20141215resim-113418CG][/resim] Onun biraz ilerisinde Nuh'un gemisi var. Geminin platformundan onlarca hayvan iniyor. En tepedeki beyaz ayı hemen dikkatimi çekiyor. Beyaz çikolatayı çok sevdiğim için ondan da bir parça koparıp yiyorum. Sonra dev bir çikolata kapıdan İstanbul'a giriyorum. Çeşmeyi açıp bardağıma çikolata dolduruyorum KARŞIMDA çikolata Miniatürk duruyor. Sultanahmet, Ayasofya, Topkapı, Bizans hipodromu... [resim=20141215resim-113442GB][/resim] Yan salon ise tam karşıdaki dev Atatürk büstüyle başlıyor. Hemen yanında Einstein'ın büstü. Onun yanında Fatih Sultan Mehmet... Hepsi çikolatadan... Yan tarafta bir çeşmeden çikolata akıyor. Çikolatadan yapılmış bir bardak alıp dolduruyor ve içiyorum. Tabii bardağı da yiyorum. Oradan uzun bir koridora geçiyoruz. Burası ise tam bir Disneyland... Nuh'un gemisinden inen hayvanlardan en çok dikkatimi beyaz ayı çekti. Michael Jackson dans ediyor, semazen dönüyor KORİDORUN girişinde gerçek büyüklüğünde bir Michael Jackson şarkı söyleyerek dans ediyor. Vitrin içinde olduğu için onu tadamıyorum. Sağ tarafta ise bölmeler başlıyor. İlkinde Pamuk Prenses sahnesi. Onun yanında Karayip Korsanları. Çikolatadan bir Johnny Depp seyretmek çok eğlenceli..." * * * Pelit'in Çikolata fabrikası işte böyle bir yer.. Görmediyseniz, mutlaka gidip görün hayran kalacak, çok keyif alacaksınız..