POPSTAR'IN HAVALI SERKÜL'Ü

Admin
Admin
Yayın Tarihi : 02-12-2003 11:48
Favori dizim olan ‘Kurşun Yarası’ saçmalamaya başladı. Aynı konu olduğu yerde dönüp dolaşıyor ve dolaştığı içinde saçmalıyor. Neydi dün akşam ki dizinin hali öyle. Halil’in kızkardeşi öldü diye, kaymakamın kızkardeşi geliverdi. Yani kadın dengesi dizide bozulmadı ama ben Miami’deyken ‘Kurşun Yarası’ bozulmuş! Aslında Miami’de izlediğim dizileri, şovları görünce bizim dizilerimizin, popstar’larımızın, şovlarımızın, yarışmalarımızın ne kadar da masum olduğunu anladım. Miami’de izlediğim programlardan biri sapıkçaydı. Adını bir yere yazmayı düşünmediğim program sorumlusu çirkin radyocu, karşısına aldığı konukları soyuyor ve her türlü sapıklığı yapıyor. Bu da canlı yayında aynen yayınlanıyor. İkinci program ise ‘Fear Factor’ denilen ‘Korku Faktörü’ adlı yarışma programı. Bizdeki ‘Aileler Yarışıyor’un çılgın versiyonu. Fear Factor’de 4-5 aile çocuklarıyla katılıyor ve her türlü çılgınlığı yapıp yarışıyor. En sonunda kalan aile de 50 bin doları kazanıyor. Benim izlediğim finalde bir baba-oğul ile bir anne-kız yarıştı. Finale kalmak için 10 yaşındaki çocuklar önce kafalarını bir yapıştırıcının aktığı banyonun altına sokuyorlar. Sonra da kafalarını binlerce kurtçuğun içine sokuyorlar. Baba veya anneler ise çocuklarının kafalarına yapışan kurtçukları boş bir cam sandığın içine boşaltıp, ağızlarıyla alabildikleri kadar alıp tartının üstüne atıyorlar. Kim daha fazla kurtçuk toplarsa o finale kalıyor. Ben, ‘bizde kimse bunu yapmaz’ dedim. Ödülün 50 bin dolar olduğunu öğrenince fikrimden vazgeçtim. Amerika’da bir de E kanalı var. Entertainment.. Yani, eğlence kanalı. Sabahtan akşama kadar sadece magazin veriyorlar. Ama ne magazin! Her türlü paparazzi görüntüleri, dayak yiyen kameramanlar, yollara işeyen mankenler, ne ararsanız var kanalda. Tam bir Televole kanalı. Yani bizde, hafta da 1-2 saat yapılan Televole’ye kızıyorlar ama Amerika’da günün her saati, haftanın yedi günü paparazzi kanalı var. Hem de en baba sanatçıların gösterildiği paparazzi kanalı. Miami’den geldiğim gecce Popstar yarışması vardı Kanal D’de.. Armağan Çağlayan’ın ağladığından bir gecce önceki program. O Serkül’ün havaları neydi öyle! O sarfettiği sözler neydi öyle! Daha star olmadan böyleyse, Serkül’ün star olmuş halini hiç düşünemiyorum. Bir de anlamadığım konu Türk halkının ne kadar da acıma hissine sahip olduğu. Acıdıkları için sms yolladıkları Serkül birinci geldikçe havalara girmiş. Konuşmaları, bakışları, hareketleri, tavırları değişmiş. Kendisinin yarışma amacına uygun olmadığını, sadece ve sadece reyting için yarışmaya devam ettirildiğini bildiği halde şımarmış. Yazık, çok yazık. Popstar yarışmasıyla ilgili çok uzun şeyler yazmak istemiyorum. Çünkü yarışmanın amacı belli; reyting ve sms’den kazanılabildiği kadar kazanmak. Türk halkı da acımayı seviyor, sakatdan da star yaratılır, kör-topaldan da! Olur olmasına da, Metin Şentürk gibilerden olur. Kendini aşmış, sevildikten, sayıldıktan sonra bile hiç şımarmamış birilerinden olur. Serkül gibi üç günde havaya girenlerden değil!