SULTAN ÜMİT AVRUPA KAPILARINI ZORLUYOR

Yayın Tarihi : 25-01-2012 09:48
Son zamanlarda yabancı gazeteleri ve moda dergilerini okuyunca o efsane reklamdaki "Bu Türkler çok oluyor" lafı geliyor aklıma. Türk tasarımcılarımızın adeta Viyana kapılarından geri dönen atalarımızın 'intikamını' Avrupa ve dünyayı yavaş yavaş fethederek almaya başladığını görüyorum sayfalarda. Hele bunlardan biri var ki, yurdumun gazetelerinden çok New York Times'ta boy göstermiş, Fransız Vogue'undan tutun Amerikan Details dergisine kadar bir çok dergiye röportajlar vermiş. Kimden mi bahsediyorum? Ümit Benan'dan... [resim=20120125resim-185141B3][/resim] Ümit'in Milano'daki son defilesi ve orada yaşananlar yabancı basına adeta bomba gibi düştü. Versace, Brioni, Gucci, Armani gibi markaların ardı ardına koleksiyonlarını sunduğu bu günlerde, New York Times, Ümit Benan'ı Milano'nun Top 5'i listesinde en üst sıraya oturttu. Defilenin detaylarından bahsetmeden önce gelin biraz Avrupa'yı fetheden Kanuni Sultan Ümit'i tanıyalım. [resim=20120125resim-185141E2][/resim] İlk koleksiyonunu 2009'da hazırlayan Ümit Benan'ı o günden beri tutabilene aşkolsun. Kendi adıyla yarattığı markanın dışında Trussardi'nin de hem kadın hem erkek koleksiyonlarının baş tasarımcısı oldu bizim moda düşkünü 'padişah'. Central Saint Martins, Marangoni gibi bir sürü adını telaffuz edemediğim prestijli tasarım okulunda eğitim alan Ümit, bu birikimini Marc Jacobs ve Rıfat Özbek gibi moda devlerinin yanında asistanlık yaparak pekiştirmiş. Marc'la çalıştığı günler hakkında "Bir ajan gibi izledim onu; insanlarla ilişkilerini, ilham alma şekillerini, çizimlerini…" diyor, ama boynuz kulağı geçerse Marc bu yetenekli Türk'ü yanına aldığı güne lanet eder mi etmez mi orasını zaman gösterecek. Bana sorarsanız Marc kulaklarının boyunu biraz uzatsa yeridir. Gelelim şu çok ses getiren defileye. Bu aslında Ümit'in ilk büyük defilesi, daha önce ufak çapta showlarla ürünlerini tanıtan 'gururumuz' bu işin altından başarıyla kalkmış bana kalırsa. Ettiğim kelama güvenmeyenler, New York Times ve style.com'daki hakkında yazılanları okusunlar. [resim=20120125resim-185141F5][/resim] Neler mi olmuş defilede? Ümit podyumu bir kışlaya çevirmiş. Yazım hatası yok, devam edin okumaya. Podyuma ranzalar, metal dolaplar, bir boks torbası, hatta bir duş yerleştirilmiş. “Peki ya askerler?” diyen olursa, tabii ki o da unutulmamış. Öyle ki bu dekorun içinden yürüyen mankenlerin yanı sıra, arka planda sevgilisine mektup yazan, boks torbasını yumruklayan, hatta çırılçıplak duş alan askerler de showun birer parçası. Ümit inandırıcılığı bir adım daha öteye atmayı düşünmüş olacak ki, 'Kışla'daki bir asker diğerine dövme bile yapmış. Defilenin müziği ile o dövme makinasının çıkardığı vızıltı nasıl olduysa iyi bir harmoni oluşturmuş ki, her moda eleştirmeni bundan ne kadar etkilendiğini yazmış. [resim=20120125resim-185141B7][/resim] Efendim dediğim gibi bu Ümit'in ilk büyük defilesiydi. Ama bana sorarsanız devamı daha da büyüyerek gelir. Fotoğraflara bakınca Ümit'in 'defile siftahını' yaparken bile ne kadar klişelerden uzak ve orijinal bir iş çıkardığını göreceksiniz. Haa bu arada şaka maka İzzet Milano'ya kadar gidip showun fotoğraflarını bile çekmiş diyenlere bir itirafım olacak, bu karelerin hepsini Ümit Benan'ın Facebook sayfasından 'arakladım'. Eeee ne yapalım internet geldi araştırmacı gazetecilerin mertliği bozuldu. [resim=20120125resim-185141E2][/resim] Son olarak bir pişmanlığımı dile getirmek istiyorum. Ümit'in çocukluk arkadaşlarından Sarp,aynı zamanda benim kabilemin egzantrik üyelerinden biri olur. Ve son bir senedir Ümit'le röportaj yapmam için beni zorlamasına rağmen nasıl olduysa bu seferlik onun dırdırlarına boyun eğmedim. Basiretim bağlanmakla kalmayıp düğüm oldu herhalde. Ama ne yapalım kısmet işte, bu yazıdan sonraki dırdırları dinlemek farz oldu artık....