MEVLANA BİR OKYANUSTUR!

Yayın Tarihi : 21-07-2012 11:06
Ramazan geldi hoş geldi ve vesile oldu ki Mevlana’dan söz etmemin sırası geldi… ‘Kuzunun kurda gönül bağlamasını’ terennüm eden bu tevazuu ve hoşgörü pirininin dünyasına bir süredir girmeye çalışıyordum. Ama bu tabii ki o kadar kolay değil. Ne zaman bu konuda zora düşsem, Hacı Bektaş’ın onun için söylediği şu cümle geliyor aklıma : “ Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez” Bugün, onun okyanusundan birkaç damla aktarmak istedim size… Sonunda Ramazan'a ulaştığımız, beni Bayram heyecanının bile şimdiden sardığı yazın bu en sıcak günlerinde hayatı ve dünyayı büyük ustanın gözünden birazcık da olsa görebilelim diye… "Kabuğu kırılan Sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır" " İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir." " Kuzgun bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?" " Eşeğe katır boncuğu ile inci birdir. Zaten o eşek inciyle denizin varlığından da şüphe eder." " Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin." "Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yere uçar" " Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın" " Her insan bir yağmur tanesidir, kimi gül yaprağına düşer, kimi çamura" " O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin" "Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir" " Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme" "Suskunluk yaranın kanamasıdır...Suskunluk dününü öldürmenin yasıdır...Suskunluk İnsanım diyenlerin sahteliğine lal kalınmasıdır..." "Çok insan gördüm, üzerinde elbisesi yok. Çok elbise gördüm, içinde insan yok." "O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin." "Söyle ey yar!Hüznümü sana nasıl arzetmeliyim?. İçinde sen geçen cümleleri ezber mi etmeliyim?." "Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir" "İki'can Bir Olunca, Benlik Aradan Çıkar, Gönül Sevgiliyi Bulmuşsa, Kuru Dal Bile Çiçek Açar..." "Ey Can! Edep nedir diye arar sorarsan eğer, bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine sabır gösteremektir" "O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme." İşte böyle sevgili okurlar… Biz de bir kuş gibi konduğumuz dağdan uçup gideceğiz bir gün… Keşke geride bıraktıklarımız bir nebze olsa geleceğe ışık tutabilse… Hayırlı Ramazanlar dileğiyle...