SEMRA ÖZAL, MEZARIN AÇILMASIYLA İLGİLİ İLK KEZ KONUŞTU!

Yayın Tarihi : 15-06-2012 10:55
Turgut Özal'ın mezarı açılacakmış. Devlet Denetleme Kurulu rahmetli Cumhurbaşkanının ölümünün şüpheli olduguna karar vermiş. "Nihayet" diyorum içimden ve o gün aklıma geliyor. Gazete HaberTürk'teki ilk röportajım. Semra Özal ile oturmuş, rahmetliyi uzun uzun konuşmuşuz, sonunda bir soru sormuşum, devamı aynen şöyle. 'Rahmetlinin ölümünden üç ay önce Demirel demiş ki, ‘Turgut bey üç ay içinde ölebilir!’ Evet dedi. Gazetelerde bile çıktı. Onun bir şeyler bildiğine inanıyor musunuz? SEMRA ÖZAL BU CEVABININ YAYINLANMASINI İSTEMİYOR. BU İSTEK ÜZERİNE SES KAYIT CİHAZI KAPATILIYOR. AMA BİZ KONUŞMAYA DEVAM EDİYORUZ… SORUNUN YANITI DA BENİM SIRRIM OLARAK KALSIN ARTIK…. İşte böyle noktalamıştık röportajımızı. Semra Hanım elinde somut veriler olmadan ortalığın karışmasını istemiyordu. Ben de onun bu kararına saygı göstermiş ve söylediklerini yazmamıştım. Daha sonra sık sık konuşmaya devam ettik. Geçenlerde keyifsizdi, yüksek tansiyon ve kalp çarpıntıları nedeniyle mecbur kalmadıkça yataktan çıkmak istemiyordu. Yeni gelişme üzerine tekrar aradığımda sesi heyecan dolu geliyordu. " Bu karar beni yeniden hayata döndürdü" dedi " Görüyor musun zaman beni haklı çıkardı". Sonra ne soracağımı hissetmişçesine devam etti. "Sayın cumhurbaşkanımızla konuşmadan önce hiçbir açıklama yapmayacağım sakın ısrar etme." "Kızmayın ama o gün size verdigim sözü tuttum, bu şartlarda susmak rahmetliye saygısızlık olur" dedim. Bendeki şeytan tüyü yine işe yaradı. Hiç olmazsa sesini çıkarmadı. Bu sessizlik bana göre yazabilirsin anlamına geliyordu. İşte Semra Hanım'in o gün söylediklerinin bir kısmı: "Ah İzzet. Her şeyi bilen Süleyman Bey'dir. Bu işler köşeye çekilip susmakla olmaz. Dönen dolapları ve yaşananları anlatırsa bu olayın arkasındaki sır perdesi aydinlanacaktır" "Yani...?" " Şöyle düşün Turgut öldükten sonra yerine kim geçti." Bu manidar cümleden sonra gözleri doldu ve " Tabiki her şeyi o bilir" dedi. Daha fazlasını yazmıyorum. Çünkü gerisini Semra Hanım zaten savcılara ve Cumhurbaşkanımıza anlatacaktır. Ama "Her şeyi o bilir" lafına katılmamak da elde değil. Yıllarca "bir bilen" dememiş miydik Süleyman Bey'e?