Ara sıra keyif molası verin!

Yayın Tarihi : 12-08-2013 10:41
[b]En baba albüm[/b] Müslüm Gürses deyince bir duracaksın arkadaş. Yıllarca şarkılarıyla hislerimize tercüman oldu, gönül tellerimizi titretti. Geçen gün Müslüm Baba için hazırlanan “Baba Şarkılar” adlı tribute albümü geçti elime. İnanın her şarkıda beynimdeki ‘sandıktan’ başka başka hatıralar geldi gözümün önüne. Meğer onunla birlikte ne hüzünler yaşamış, ne tebessümler kondurmuşuz dudaklarımıza. Hele Okan Bayülgen beni benden aldı. Kühn ile birlikte seslendirdiği Dertler İnsanı’nı dinlerken adeta kendimden geçtim. Bayülgen’in “Ah be Müslüm Baba ahh” dediği bir yer var ki parçada. Hani derler ya ‘anlatılmaz yaşanır’ aynen öyle… [resim=20130812resim-102852SE][/resim] Bu albümde bir de Sezen Aksu sürprizi var. Meğer Müslüm Gürses’in Eflatun Müzik’le yapacağı albümde Kaybolan Yıllar’ı söylemek istemiş ama Babanın aramızdan zamansız ayrılışı nedeniyle kısmet olmamış. Ama Sezen bu albüme vermiş o unutulmaz şarkısını. Bir yerlerden bizi duyuyorsa eğer, selam olsun Müslüm Baba’ya… [b]En okunası[/b] [resim=20130812resim-102922WP][/resim] Bu aralar Beki İkala Erikli'nin 'İş Hayatında Melekler' kitabını elimden düşürmüyorum. Şimdi kimilerinizin bıyık altından gülerek, bendenizi hafiften tiye aldığını görür gibiyim. Herkes istediği gibi düşünebilir ama Beki’nin kitabını okursanız gerçekten şaşıracaksınız. Meleklerle iletişim kurarak spiritüel ve dünyevi zenginlikleri kazanmamızın mümkün olduğunu söyleyen Erikli, şeytana pabucunu ters giydiren iş dünyasında ruhani yollarla başarı sağlamanın sırrını vermiş bu kitabında. Üstelik şirket sahiplerinden, tıp doktorlarına kadar bir çok iş adamının tanıklıklarıyla… Ne demiş Stephen King; “Bir kitabı beğenmesiniz bile ilk yüzde onuna şans verin. İsterseniz sonra bırakırsınız” Bu da demek oluyor ki Stephen abinin tavsiyesine kulak verin ve 217 sayfalık kitabın ilk 20 sayfasını okuyun, sonrası size kalmış. [b]En yiyilesi[/b] [resim=20130812resim-102940RO][/resim] Yolunuz Galata'ya düşerse mutlaka Kiva'ya uğrayın derim. Sonunda yabancı misafirlerime Türkiye'nin bir çok yöresinden yemeği gönül rahatlığıyla tattırabileceğim bir mekan buldum. Kastamonu döneriyle göbeğime göbek ekledim, Bitlis'in meşhur Katık dolmasını ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Tabii alışkanlık yapma tehlikesi de var. [b]En zor soru[/b] Son zamanlarda genellikle soruları ben soruyorum ama Gupse Özay ile röportaj yaparken öyle bir soruya maruz kaldım ki, çık içinden çıkabilirsen. Kız durup dururken “Yaptığın söyleşileri çok beğeniyorum ama uzun zamandır aklıma takıldı kaldı; Cem Yılmaz’ın kayınpederi ile röportaj yaparken hiç vicdan azabı çekmedin mi? Hem de tam bebeğin doğduğu gün” demez mi? [b]En giyilesi[/b] [resim=20130812resim-103006EI][/resim] ZegnaSport, giyilebilir teknolojiye ilk adımını atmış ve ‘Icon Jacket’ adında bir ürün çıkarmış. Bütün hava koşullarına karşı koruyucu özelliği olan su geçirmez bu yeniliğin ‘iconic’ olarak anılmasının nedeni ceketin ikonik olması değil, içindeki teknoloji. Bluetooth sayesinde bütün mobil cihazları kontrol edebilme özelliğine sahip olan ceket aynı zamanda manyetik dalgalara karşı da bir kalkan görevi üstleniyor. Geek’lerin sonbahar gelmeden gardıroplarına eklemeleri gereken ceketin Amerika’daki satış fiyatı 1250 dolar. Isaac Asimov mezarında ters dönüyordur artık [b]En kıro[/b] [resim=20130812resim-103048HX][/resim] “Ultra lüks telefonlarına dünya parasını insanlar neden verirler?” diye düşünürken en son Colette’de gördüğüm Aston Martin markacep telefonu, 8000 Euro’nun üzerindeki fiyatıyla beni bir kez daha hayrete düşürdü. Sanmayın ki aletin içinde mini bir uzay üssü ya da zaman makinesi falan var. Tek özelliği pırlantalarla ve pahalı taşlarla bezenmiş olması. Tak boynuna altın zinciri, al eline bir Aston Martin. “Kıroyum ammma para bende” demenin en kestirme yolu.