GÜLŞEN'İN ESKİ EŞİ İZZET ÇAPA'YA KONUŞTU!

Yayın Tarihi : 13-05-2012 10:54
Oysa bu dış görünüşün altında bambaşka bir insan; başarılı bir iş adamı ve aile hasreti çeken bir erkek var. "Playboy musun?" diye sorduğum zaman "Bu üzerime yapışmış şanssız bir ünvan" derken yüzü kızarabilecek kadar naif biri aslında o.Murat, belki isteyerek, belki de iradesi dışında kendisini genç yaşlarda ünlü kadınların arasında bulmuş ve bal kovalayan arı misali birinden diğerine kanat çırpmış. Öyle bir repertuarı var ki Murat’ın insan şaşırmadan edemiyor. Ebru Cündübeyoğlu ile nişanlıyken birdenbire Gülşen ile evlenen, Nefise Karatay’a olan aşkı yüzünden, Rus manken Oxana’dan olan kızı ile görüşemeyen, bu arada Ebru Destan, Deniz Akkaya, Aysu Baceoğlu… Neyse artık daha fazlasını yazarsak iyice yüzü kızarak Murat’ın. Çünkü o artık durulmuş, geçmişine sünger çekip yaşamında bembeyaz bir sayfa açmak niyetinde. Belki de bu yüzden yaşadığı aşklardan söz etmek istemiyor. “Artık hepsinin başka bir yaşamları var, anlatmam doğru olmaz” deyip duruyor. Sohbetimizin bir yerinde “Zaten röportaj da yapmak istemiyordum” deyince, “Eee, o zaman neden buluştuk” diye sormak da farz oldu tabii… Meğer beni kıramamış Murat. “O da senin farkın İzzet” demez mi? Bunu o kadar samimi söyledi ki bende yelkenler suya indi tabii… Ama yine de çok sıcak ve samimi bir söyleşi çıktı ortaya. Sanıyorum ilgi ile okuyacaksınız. [resim=20120513resim-185330A1][/resim] Bu ne gerginlik Murat, engizisyon mahkemesinin önüne çıkmış gibisin Evet gerginim… Bugüne kadar sevdiklerim dışında kimseye kendimi ifade etmek zorunda hissetmedim. Başkalarının da hakkımda ne düşündükleri umurumda değil aslında ama… Ama seni gazetelerden tanıyanlar ise 'Aman uzak olsun' diyor öyle mi? Evet, nedense hakkımda böyle bir önyargı var. Ama beni tanıdıkları zaman onlar da ne kadar yanıldıklarını anlıyorlar. Başına gelenler güzel kadınlarla ilişkilerin yüzünden olabilir mi? İstediğim ilişkileri yaşamam tepki çekiyor belki. Ellerinde ufak bir koz olsa bile bazıları hemen olumsuz yorumlara başlıyor. [b]OĞLUMUN ANNESİ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ[/b] Beraber olduğun kadınları gören seni Malkoçoğlu sanır,ama taş çatlasa Pargalı'ya benziyorsun... Özel bir baştan çıkarma tekniğin mi var yoksa Ne tekniği Allahaşkına… (gülüyor) Beni tanıyanlar ‘Sende şeytan tüyü var’ diyor. Nedenini ben de bilmiyorum Nerelisin? Belki oranın suyundadır alamet... Ben İstanbul’da doğdum büyüdüm. Karadenizli bir anne ile Kürt bir babanın çocuğuyum, bırak şimdi nereli olduklarını… Tek çocuk musun? Yok, annem Fatma, babam Kemal Varol'un 4 hanımından sonuncusu. Benim de Safiye,Naciye,Erdal ve Aziz adında 2 kız, 2 erkek kardeşim var Kazanovalık genlerde var desene, gel biz de senin ilk eşinden başlayalım macerana Ailem dışındaki en önemli insanlardan biri o. Çok yakın bir dostum, oğlumun annesi bir kere. Nasıl tanıştınız? Mahalle arkadaşımdı. O 16, ben 19 yaşımdaydım. Babam çok evlilik yaptığı için, ben de o zamanlarda bile çok uçarı olduğumdan ailesi sıcak bakmadı ilişkimize.. Baskıya dayanamayıp kaçtık sonunda, üniversiteyi bile yarıda bıraktım o yüzden. Ne kadar evli kaldınız? İki sene sonra ayrı yaşamaya başladık ama resmi olarak 8 yıl evli kaldık. Boşanma sebebi senmişsin diyor içimden bir ses Çok gençtim… Gençlik aşklarının evliliğe dönmemesi gerekiyormuş. Mesela oğlum şu anda bana evleneceğim dese hemen karşı çıkarım. Kaç çocuğun var? Bir oğlum bir kızım var Kızın, Gülşen ile evliliğinin bitmesine neden olan Ukraynalı manken Oxana’dan değil miydi? Evet, ondan… [b]MİLLET BENDEN NEFRET ETMEKTE HAKLI GALİBA[/b] Oraya gelmeden önce Gülşen ile nasıl başladınız onu anlat, hepimiz Ebru Cündübeyoğlu evleneceksin diye beklerken nasıl oldu da nikah masasına Gülşen oturdu? Millet benden nefret etmekte haklı galiba (gülüyor) O günlerde nişanlıydım, olmadı ayrıldım ve başka biriyle evlilik yaptım. Peki neden bozdun Ebru ile nişanı? O ilişkide kendimi iyi hissetmiyordum. Ailesinin baskısını hissetmeye başlamıştım. Baskıya gelemiyorum.Hayatımı kontrol edemediğim durumlarda hemen kendime başka bir kaçış yolu buluyorum. Sonra da bol bol manşetlerde yer aldın. Çok genç yaşta Rıdvan abinin kulübünü işletmeye başladım. Beraber olduğum insanlar da ünlü olduğu için bu durum kaçınılmazdı zaten. [b]RIDVAN DİLMEN BANA ÖZ AĞABEYİMDEN DAHA YAKINDIR [/b] Rıdvan Dilmen'in yeri ayrı galiba senin için Bana öz ağbimden daha yakındır. Lisedeyken onunla ve Rıza (Çalımbay) ağbi ile aynı evde kalmaya başladım. Daha sonra onlar Ortaköy’de bir restoran açtılar. Yahu Ebru da kalmıştık... Bir dakika yaa…Daha sonra Celal (Çapa) ağbi o restoranı gecce kulübüne çevirip adını Uluorta yaptı. Ben de Rıdvan ağbilere vekaleten olaya karıştım. Ve gecceler Murat Varol ile tanıştı… Aynen öyle… Birdenbire öğrenciyken onların ortağı olarak Celal abi ile bu işe girdik. Ondan da çok şey öğrendim, kendisi ayrılınca bütün iş bana kaldı. Nasıl oluyordu ‘uluorta’ eğlence… Fatih Ürek sahneye çıkıyordu ve yıkılıyordu ortalık. Ben bu işte sezgilerime çok güvenirim. Kenan Doğulu,Gülşen,Yıldız Tilbe,Sibel Tüzün ve Demet Akalın ile onlar daha popüler olmadan önce çalıştım. Uluorta’yı anlatıyordun. Bir gün Fatih (Ürek) apar topar yurt dışına gitti. Demet (Akalın) de iyi arkadaşımdı, gazinolarda yeni yeni sahneye çıkıyordu. Bizde söylemesini istedim, kırmadı, kabul etti. Fatih’in yerine o çıkıyor yani… Evet ama ilk gecce ikinci şarkıyı kesip ağlayarak kulise geldi. Gecce kulübündeki ortam gazinodan çok farklı tabi. Devam edemeyecekmiş. … Düşünsene Şimdi Türkiye’nin en başarılı sanatçısı. Bu sefer sen ağlıyorsun her halde… Yok, ona fırsat olmadan Arto fırladı çıktı sahneye..,. [b]ARTO İÇİN ÇEVREYE VERDİĞİMİZ RAHATSIZLIKTAN DOLAYI ÖZÜR DİLEDİM[/b] Müşteriler arasında filan mıymış şansına… Yok canım Arto iyi bir işletmeciydi ve Uluortayı işletmemde bana yardım ediyordu . Arada Fatih’in sahnesine çıkar bir iki şarkı söylerdi. Çıkış o çıkış diyorsun. Öyle oldu. Bir kartona ‘Çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz’ yazıp sahneye koydum. (gülüyor) Ama Arto kopardı işi. Ebru’ya gelsen artık… Ben evlenince o ilişki bitti tabii… Peki Gülşen nasıl başladı ? Levent’te Şamata adlı gecce kulubünü açtım. Tanışmamız iş sebebiyle o mekanda oldu. Sonra da evlendik işte (gülüyor) Kendi kulübünde zor değil miydi sevgilini çalıştırmak? Şampanyalar falan… Evlenmeden önce çalıştı zaten. Biri 10 şişe şampanya yollarsa ben kıskançlıktan 15 tane yolluyordum. (gülüyor). Kıskanç bir koca mıydın? O benden daha kıskançtı. Temizlikçi kadına benim eşyalarımı bile dokundurtmazdı. Onu çalıştırmayınca sadece bana konsantre oldu. Bu da benim hatamdı. En büyük hatan neydi peki? Evlendikten sonra sahneye çıkmasına izin vermemem... Kariyer olarak zarar gördü tabii. Bu yüzden kendimi ona karşı vicdanen borçlu hissediyorum. [resim=20120513resim-185330E8][/resim] Baskıya gelemeyen Murat yine hafiften sıkılmaya başladı… Gözün yeni ufuklara kaydı tabii... Genelde ben sanılanın aksine çok utangacım. İlk adımı ben atamam Peki bu dişi kaplanlar senin gibi bir 'yavru ceylana' ne yaptılar? Yaa n’olur beni sıkıştırma. Hepsinin hayatında birileri var şimdi. Kendimi doğru ifade edip tanıtmak için bu röportajı yapıyorum, sen gelmiş ne soruyorsun Sonra Oxana girdi devreye anlaşılan. Onunla beraberken Gülşen ile evli miydin? Evliydim. Görüşüyor musun kızınla? Maalesef hayır. O donemde beraber olduğum kız arkadaşım annesini kıskandığı için kızımla görüşmeme izin vermedi. Ancak bazen gizli gizli görüştüm . Şimdi de tabii kızımda bana karşı haklı bir kırgınlık var. İsim söylemiyorsun ama ‘o dönemdeki kız arkadaşım’ derken Nefise Karatay’ı kastettiğini biliyorum. Onunla nasıl tanıştınız? Bir dost yemeğinde… Yavru Ceylan yine saldırıya mı uğradı? Yok canım. Bir iki ay arkadaş kaldık sonra her gün ona hediyeler göndermeye başladım. Her gün mü? Her gün duygularımı ifade eden bir hediye alıp gönderiyordum.Bir post it’e de o hediyenin benim için ne anlama geldiğini yazıyordum. Nasıl hediyelerdi bunlar? Çeşit çeşit… Bir battaniye gönderip ‘ben yokken sarılıp sıcaklığımı hissetmen’ için yazıyordum. Ya da ‘karanlıkta beni bulabilmen için’ diye bir el feneri yolluyordum. Yüzlerce hediye ve not gönderdim böyle Pahalı olanları da var mıydı aralarında. Bazen çok pahalı, bazen çok basit şeyler oluyordu. Mesela bir çift spor ayakkabı yolladım, içine post-it e “Bunu giyip bana koşacağın günü bekliyorum” diye not yazdım.Bir keresinde de "Beni çözebilmeyi öğrenebilmen için" diye puzzle almıştım Romantik misin deli mi anlamadım? İyi ki kız ayakkabıları giyip aksi yöne koşmamış. Tam tersi ona yolladığım bütün notları ve hediyelerimi sakladı. [b]MANKENLERİN İŞLETMECİ OLMASI İYİ FİKİRDİ ASLINDA[/b] Bir ara Cafe Rouge diye bir mekan açmıştın. Nefise Karatay, Ebru Destan ve Ece Erken işletmesini yapıyordu… Mankenlerin işletmeci olması iyi fikirdi aslında Fikir iyi de daha Önce Ebru Destan ile de birlikte olmuştun. Nefise bunu biliyor muydu? Biliyorlardı… Eee, sonra küsmediler mi birbirlerine? Yok canım. Haa pardon...Üçüncü kurbandan sonra seri katillerin üslubu belli olur. Senin bu kadar vakanın ardından kadınlar hala uyanmadı mı filmin sonunun nasıl geleceğine. Mesela Deniz Akkaya… Şimdi bir evlat sahibi ve ona çok saygı duyuyorum. Peki nasıl tanıştınız bari onu anlat Üstüme gelme lütfen, Deniz hem güzel, hem akıllı hem de iyi bir dost. O zaman ben de Aysu’yu (Baceoğlu) sorarım. Televizyona çıkıp seni 70 milyona şikayet etmişti… Onunla bir ilişkide yaşanabilecek en kötü şeyleri yaşamıştık. Birbirimize söylenmeyecek sözler söyledik. Arkasından arkadaşlarının dolduruşu ile Uğur Dündar’a çıktı… Programdan sonra da seni aramış galiba… Yarım saat sonra aradı “Nasıldım, gördün mü bak intikamımı aldım” dedi gülerek. Hala görüşüyor musunuz? Arada sırada görüşüyoruz [b]GERÇEK AŞKI BİR KERE YAŞADIM [/b] Ununu eledi mi artık Don Juan ?… Hem de nasıl… Mutlu olmam için aşık olmam lazım benim. Aslına bakarsan gerçek aşkı bir kere yaşadım galiba Ya diğerleri? Yaşadıklarımın hepsi birer aşk hikayesi, ama filmlere konu olacak cinsten aşkı sadece bir kere yaşadım Kimdi o? Adı bende saklı kalsın… [b]AİLE EN BÜYÜK SERVET[/b] Böyle büyük bir aşk daha mı arıyor Murat Varol ? Ben hep onu aradım. Çok aşık oldum ama hepsi birer büyüydü. Benim ortaklarımın aileleri çocukları var. Artık onların yanına her yıl başka bir kız arkadaşımla oturmak istemiyorum. Belli bir yaşa geldim. Hem gerçekten aşık olabileceğim hem de beni temsil edebilecek birinin olmasını istiyorum yanımda. Biraz yalnızlık senfonisini söyler gibisin… Düşünsene ortaklarım, arkadaşlarım piknik yapıyor, tatile gidiyorlar aileleriyle birlikte. Onlara bunun en büyük servet olduğunu ve değerini bilmelerini söylüyorum. Sen ortakları bırak Fatma Teyze ne diyor senin bu fırtınalı aşk hayatına? Uzun zamandır onu hiç bir kız arkadaşımla tanıştırıyorum [b]ANNEM ARTIK KIZ ARKADAŞLARIMLA TANIŞMAK İSTEMİYOR[/b] O neden? Çünkü annem her sevgilimi kızı gibi benimsedi hep. Ayrıldığımda da herkesten çok üzüldü. O yüzden artık hayatımı sonuna dek paylaşacağım birini bulana kadar hiç biriyle tanışmak istemiyor Özendiğin biri var mı? Ortaklarım Cüneyt ve Aydın eşleri Esra ve Gül ile hakikaten örnek çiftler benim için.Bir de açıkçası Rıdvan Abi'yi eşi Ayşe'den dolayı kıskanıyorum. Oğlunun adını bile Rıdvan koymuşsun Yok aslında ben koymadım. Oğlum olursa ismini Rıdvan Ağbi'nin seçmesini istemiştim. O da kendi adını koydu Peki o zaman,İstersen hala sen de sahip olabilirsin aslında kıskandığın hayata. Bir zamanlar aklım bir karış havadaydı. Artık uslandım. Aşk konusunda ibret olmak yerine mutluluk örneği olmak istiyorum. Hep ünlü kadınlarla beraberlik yaşaman dengeni bozmuş olmasın? Aslında hep ünlü kadınlarla beraber değildim. Mesela oğlumun annesini kimse tanımıyor. Arada başka ilişkilerim de oldu. Ama tabii sadece medyatik olanlar biliniyor. Eee, her şeyin bir bedeli vardır. Hem de nasıl? Üstelik iş hayatımı da etkiliyor tüm bunlar . Hakkımda bir sürü yalan yanlış haber yazılıyor. Mağdur olduğum zamanlarda bile ben suçluymuşum gibi gösterildim. Beraber olduğun kişiler iş hayatını nasıl etkiler ki… Şirketin başına mı getiriyorsun onları? Hayır, çevrelerinde hakkımda kötü propaganda yapanlar olduğunu düşünüyorum. Hatta bu kişiler basını da kullanıyorlar. Mesela bir çekim karşılıksız çıkmış, mahkemeye de gitmemişim. ‘Adam kızlarla geziyor ama mahkemeye gitmiyor’ diye yazıyorlar. Çeki tek dönen iş adamı ben miyim? Koskoca Donald Trump bile iki kere iflas etti. Böyle diyorsun ama bir değil, iki değil… Hep gazete manşetlerindesin. Bak sen de öyle söylüyorsun İzzet. İş hayatına girdiğimde çek yazmasını bile bilmiyordum. Avukatım, muhasebecim, herkes dolandırdı beni. Bunlar hep iyi niyetimden oldu. Bir gecce kulubüne alınmadın diye yöneticilerini kaçırttığın söylentisi var? İzzet Allah askına böyle bir şey olabilir mi? Namus meselesi değil bir şey değil. Yıllardır bu isin içerisinde olan biri olarak gittiğim her mekandan aynı efendilikle hesabımı öder çıkarım. Nedir bu isin aslı peki? Yakın bir aile dostum için rezervasyon yaptırmıştım. Dostlarım gittiğinde almamışlar, yarım saatten fazla kapıda bekletmişler. Aslında yıllardır bu alemde olan biri olarak bunu da normal karşıladım. Eee,. Sorun nerede çıktı? Beni asıl kıran şey, aradığımda telefonuma kimsenin çıkmaması oldu. Keşke çıkıp "Abi alamıyoruz kusura bakma" deselerdi. Bırak dostlarımı, beni de tanımayıp almayabilirlerdi. [b]HAKLIYSAM DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ADAMIYIM[/b] Peki ne oldu da olay büyüdü? Ben haklıysam dünyanın en güçlü adamıyım ama haksızsam ufak çocuk kadar bile gücüm olmaz. Bir gün caddede yürürken aynı arkadaşım, o kulubün yoneticilerini görünce onlara agresif davrandı. Sen de sertleştin... Doğal olarak... Bak sen bile böyle düşünüyorsun. Tam tersine aralarına girip "Beyler bu bize yakışmaz" dedim ve tartışma uzamadan gittik. Daha sonra öğreniyoruz ki adamlar onları bir aydır takip ediyoruz diye bizi şikayet etmişler. Sonuç? Savcı bize el sıkıştırdı. [b]HAPİSE GİRDİM AMA DEVLETTEN ALACAĞIM VAR [/b] Bir de mahpushane maceran var… Evet o dönemde mahkemelerim vardı ve ifade vermem gerekiyordu, zamanında gitmedim. Hakim de kızmış gittiğim zaman ifademi almayıp duruşma gününe kadar ceza evine yolladı. Çünkü dosyaya kız arkadaşlarımla falan çekilmiş resimlerimi koymuşlar . Hakim de ‘bu adam kızlarla gezmeye vakit buluyor da mahkemeye gelmiyor” diye düşünmüştür. Aynen öyle ama o resimlerin ne işi var mahkeme dosyasında. Neyse…Anlayacağın 28 gün alacağım var devletten ( gülüyor) . Ve ünlü olduğun için tüm bunları bir büyüteç altında yaşadın. Ya, ben ünlü filan değilim. Sadece hayatına ünlü insanlar giren sıradan biriyim. Ben iş adamıyım. Sanatçı, futbolcu değilim. İş adamı Murat Varol nelerle meşgul bu günlerde? Ruby grup olarak yurtdışında inşaat yapıyoruz, aynı zamanda telekom sektöründeyiz, bir de reklam şirketimiz var. Nedir ufuktaki projeler? İnşallah Eylül’de ortağı olduğum Ruby grup olarak Bişkek’te yaptığımız büyük bir AVM ve residence’ı açacağız. Rusya’da ve Bişkek’te yine çok ciddi inşaat projelerimiz var. Günde 28 saat yaşıyorsun galiba. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de kulüpçülüğe geri dönüyormuşsun. Antalya Mardan Palace’ın içindeki Monkey Bar’ı ve beach'ini çok beğendim. Ortaklarımla orayı kiraladık ve işletmesini aldık. Yıllardır uzağım bu işten. Bakalım ne olacak? [b]İŞ HAYATINDA EN İYİ TAKIMI KURARIM [/b] Bu iş bisiklete binmek gibidir belki ama yine de biraz tedirgin değil misin? İş hayatında uyguladığım sistem şu; En iyi takımı kurarım. Virtüözlerini seçen çok iyi bir orkestra şefiyim. İnşallah bunu da başaracağım. Aşk konuşmak daha heyecanlı. Bari muhabbeti de öyle bitirelim; en son kiminle beraberdin? Hollandalı bir kız arkadaşım vardı Hani şu Yabancı Gelin yarışmasında birinci olan Lorraine mi? Evet, onunla da ayrıldık ama hala arkadaşız . Murat ile sohbetimiz bitmişti ama başından beri yanımızda sessizce oturan oğlu Rıdvan Kumsal’ın babası hakkında düşündüklerini öğrenmek istedim. Küçük bir muhabbet de onunla yaptık. Rıdvan, babasının kız arkadaşları içinde en çok Gülşen’i sevmiş. Oxana için ise “Ona ısınamadım, çok kuralcı ve baskıcıydı. Ama tabi belki öz annem aynı şekilde davransa bu kadar rahatsız olmazdım” diyor. Ailede hiç kimse sigara içmediği için o da içmiyormuş. “Sert bir baba mıdır Murat?” diye soruyorum. “Öyle çok hatası var ki; aynılarını ben de tekrarlamayayım diye bazen gereğinden fazla otoriter ve sert olabiliyor” diyor. Evlilik konusunda ise kararlı. Hayatı boyunca tek bir evlilik yapacakmış. “Babanın yolundan ilerlemeyeceksin yani” deyince şu sözcükler dökülüyor ağzından : “Yok, zaten hep ona "Ben sen değilim" diyorum Murat Varol’un yaşamında Rıdvan Dilmen’in yeri ayrı. Rıdvan ile de küçük bir telefon görüşmesi yaptım. Ona göre Murat, yakından tanıdığınız zaman çok seveceğiniz bir insan. “Peki neden bu kadar zampara?” diye sorduğumda aldığım yanıt şu oldu; “Günlük yaşadığı için. O günlerden yarın nedir bilmez. Nüfus kağıdında 43 yaşında olmasına rağmen bana göre 13 yaşındadır.” Hep iyi niyetinin kurbanı oluyormuş Murat. “Kişiliğinin ve kalbinin temizliğinin kefiliyim” diyor Rıdvan. “Artık evlenme zamanı gelmedi mi?” deyince de espriyi patlatıyor ; “Nikahına gitmekten yoruluruz vallahi…”