İŞTE BÖYLE OLUR BOYNERLER'İN DÜĞÜNÜ!

Yayın Tarihi : 29-08-2012 11:00
Kafasının yarısından fazlasını kaplayan etrafı siyah camlı bir nesneden bir boru uzanıyor yukarı doğru. Üstelik çıplak, baldırlarında mayo ile don karışımı bir şort… Ayakları da siyah ve kocaman; dev bir ördeğin ayaklarını andırıyor. Canhıraş bir feryat atıp kapıya doğru kaçarken bir de arkamdan bağırmaz mı; “Abii, nereye ya, iki kelam laf edecektik” diye. Bu sesi bir yerden tanıyorum. Nefes nefese döndüm, uykulu gözlerimi ovuşturarak bir daha baktım… Ulan bu bizim Gargamel. Kafasında deniz gözlüğü ve şnorkel, ayaklarında eşek kadar siyah paletler, salonun ortasında öylece dikilmiş duruyor. Korkum, akıl almaz bir hiddete dönüştü, hiddetim de şiddete. Başındaki şnorkel’i çekip attıktan sonra yaka paça banyoya sürükledim hergeleyi. Suyu sonuna kadar açtım, soktum bunu içine, üzerine de çıkıp oturdum. Çıkardığı ‘glup’ “glup’ sesleri bana Frank Sinatra’nın o romantik şarkıları gibi geliyor, ruhumu sakinleştiriyordu. Sonra birden sağ omzumdaki melek, sol omzumdaki şeytana galip geldi ve tutup suyun içinden çıkardım iti. Ne yazık ki henüz boğulmamıştı. Mosmor bir suratla “Abi n’aptım yine” demez mi… “Ulan sabah sabah Frankeştayn’ın Gelini gibi karşıma çıkıp ödümü koparttın… Fücceten gidiyordum” “Fücceten ne demek?” dedi saf saf… “Aniden ölmek” diye hırladım… “Biraz daha konuşursan senin başına gelecek olan. Ne ulan bu soytarılık evin içinde?” “Plaj partisi için hazırlık yapıyorum” dedi beni daha fazla çileden çıkartmak için. “Emine’nin” dedi sustu. Beni meraklandıracak aklı sıra da, “Hangi Emine’nin plaj partisi” diye soracağım. Birkaç saniye dayandım, sonra sordum tabii… “Cem Boyner'in kızı Emine işte” dedi sanki en yakın arkadaymış gibi… “Ali ile evleniyor da, düğündeki partiye katılacağım.” *** Efendim Cem Boyner’in Bilgün Dereli’den olan küçük kızı Emine, nihayet muradına eriyormuş. Kürşat zeytinyağlarının veliahdı Ali Kürşat ile ocak ayında görkemli bir törenle nişanlanan Emine, bu hafta sonu dillere destan olmaya aday bir düğünle evleniyor. Emine hanım böylece kendisinden dört yaş büyük olan ikiz ablaları Ayşe ile Elif’e de yol açacak anlaşılan. *** ‘Dillere destan” benzetmesi Gargamel’e ait ama o anlattıkça ben de ikna oldum. Perşembe nikah, Cuma düğün derken anlaşılan önümüzdeki birkaç gün Ayvalık iyice şenlenecek ve ünlülerle dolup taşacak. Aralarında 29 group Executive Şefi Mert Şeran'ın da bulunduğu, Ulus 29 mutfak ekibinden yaklaşık yüz kişilik bir gurup hazırlıklar için şimdiden Ayvalık'a gitmiş bile. 29’un fırıncısı üç gün önceden yakmaya başlamış fırını. Adeta profesyonel bir mutfak kuruluyor 'düğün evinde'. Davetlilere gelince; Türkiye’nin bütün creme de la creme'i orada olacak anlaşılan… Sabancılar ve Koç’lar neredeyse tam takım bulunacaklarmış Emine’nin bu mutlu gününde. Ömer Dinçkök, özel uçağını Edremit havaalanına indirmek için iznini almış bile. Cem Boyner’in yakın komşusu Suzan Sabancı ise konukları düğüne getirmek için 6 adet zodiac kiralamış. Boyner’lerin avukatı Ahmet Pekin de deniz uçağı ile getirilecekmiş. Tüm TÜSİAD üyeleri de davetliymiş …. Cem Boyner, Cunda Adasındaki bütün butik otelleri misafirleri için kapatmış. Emine hanımın gelinliği ise Beymen tasarım ekibi tarafından özel olarak üretilmiş. Nikah Perşembe günü Cunda adasında olacakmış. Bizim Gargamel’in hazırlandığı plaj partisi de o gün olmalı. Teknelerle adaya gelecek olan konuklar o gecce adada kalıp Cuma günü Ayvalık’a geçecekler ve Cem Boyner’in evindeki düğüne katılacaklar. Yaklaşık 600 konuğun katılacağı düğünün menüsüne gelince… Aslında düğünün ikram listesi o kadar uzun ki hepsini yazmaya kalksak gazetenin sayfaları yetmez. Onun için bir seçmece sunalım sizlere. Saat 18’deki kokteylden sonra yemek öncesi mantarlı tart, sosis ve deniz kestanesi sunulacakmış konuklara (Gargamel ‘ya deniz kestanesinin üzerine basarsam’ diye endişeleniyor) Saat 20.15’de başlayacak yemekte ise Ördek gyoza, taş fırın patlıcanlı keçi peynirli pizza, dry age pirzola, roasted patates, enginarlı linguni, paela, ızgara sebze salatası seçeneklerden bazıları. Dondurma, lokma ve çilekli İtalyan mereng ile tatlı faslı bitiyor ama ikramlar bitmiyor. Saat 23’de düğün pastasından sonra mideler iki saatlik bir istirahata çekiliyor. Derken efendim gecce baskını başlıyor… Saat 01’de pide, lahmacun, köfte, 02’de mantı, 03’de sucuk ve kokoreç var üzerinize afiyet… Ayrıca deniz ürünlerinden Senegal Gori adasından özel olarak getirilen Tiger karides, baby kalamar, pembe ahtapot ikram edilecekmiş. İstinye Park'taki Balıkevi'nden getirilecek balıkları ise Ayvalık Balıkçısı meşhur Yörük Mehmet evde hazırlayacakmış. Bu kadar ‘mış’ ‘ muş’ tan sonra onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevite deyip noktayı koyalım. *** Emine Boyner’in düğününden söz ettik, bir başka düğünden küçük bir not düşüp bu konuyu kapatalım. Geçen hafta sevgili Hande Ataizi’nin kır düğünü hazırlıklarını yazarken ‘son anda bir aksilik olmazsa bir taht üzerinde taşınarak gelecek” demiştim. Bir baktım ki ertesi gün Hande kardeş “Ne tahtı canım” filan diyerek yalanlıyor beni. Şimdi kendisine küçük bir hatırlatma yapmanın tam zamanıdır. Haberin çıktığı sabah ‘Keşke yazmasaydın, işin sürprizi kaçtı’ diye telefonuma mesaj atan sen değil miydin Hande kız? Dünya'da bunlar oluyor... Ünlü tasarım sanatçısı Tom Sachs, Mars gezegeni üzerine yaptığı enstalasyonundan sonra Nike işbirliği ile yine Mars ve uzaydan ilham alınarak hazırlanmış olağanüstü bir koleksiyona imza attı. Bu ikilinin, spor aksesuarlar ve ayakkabılardan oluşan ürünleri Amerika’da satışa çıktı bile. Yakında bakalım burada kimlerin üzerinde göreceğiz. *** Karl Lagerfeld her taşın altından çıkmaya tam gaz devam ediyor. Ustanın son numarası yeni bir parfüm şişesi. Ama şişe kadar parfümün kendisi de ilginç. Wallpaper dergisi için Geza Schoen ve Gerhard Steidl’ın yarattığı Paper Passion, yeni basılmış bir kitabın kokusunu anımsatıyor. Aslında bizim gibi kitap okumayan ülkeler için birebir. Kokusunu sürünüp kültüre bir yerlerinden bulaşmış oluruz. *** Fransanın şık alışveriş merkezi Le Bon Marché yeni sezona ülkenin ‘milli yüzü’ Catherine Deneuve ile giriyor. Mağazaların kış vitrinleri Deneuve’ün ilüstrasyonları ile süslenecek. İşin asıl ilginç yanı bu ilüstrasyonların Oscar’lı Persopolis filminin yönetmeni Marjanie Satrapi tarafından çizilecek olması. Bir animasyon film olan Persopolis’in başrollerinden birinin Deneuve tarafından seslendirildiğini de hatırlatayım. *** “Nerede o eski polaroid makineleri” diye hayıflananlar! Artık boşu boşuna nostaljik takılmayı kesin, çünkü Polaroid bile çağa ayak uydurmuş durumda. Hem de Lady Gaga ile el ele vererek. Uzun zamandır Gaga’nın sanat direktörlüğünde hazırlanan Polaroid'in yeni, tamamen dijital fotoğraf makinesinin ön siparişini şu web sitesinden verebilirsiniz. [url=https://www.polaroid.com/en/stream]https://www.polaroid.com/en/stream[/url] *** Sanat ve sporla dolu dolu geçecek dört güne hazırlayın kendinizi. New York’da başlayan ve 10 yıldan bu yana Paris, Londra, Milano gibi 20’den fazla şehirde düzenlenerek uluslararası bir etkinliğe dönüşen Bicycle Film Festival’nin yolu eylül ayında İstanbul’a düşüyor. Efes Pilsen ana sponsorluğunda 13 – 16 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da ilk defa yapılacak olan festivali kaçırmayın derim. *** Moda ve sanatın harmanlandığı bir haber de İranlı muhalif sanatçı - Shirin Neshat ve Natalie Portman’dan. Video, fotoğraf ve sinema sanatçısı, rejim muhalifi Neshat’ın eserlerini birkaç yıl önce 5. Uluslararası İstanbul Bienali'nde izlemiştik. Şimdi onun son projesi olan kısa filmde Portman da rol alıyormuş konusu bir sır gibi saklanan projeye Dior ve LVMH in de dahil olduğu konuşuluyor kulislerde. Ama neden? İşte bunu kimse bilmiyor *** Sabah sabah önce gözlerimi, sonra perdeleri açtım… Odaya gün ışığının dolmasıyla birlikte, korkudan öyle bir sıçramışım ki neredeyse başım tavana vuracaktı. Karşımda rahmetli Tony Scott’un ağabeyi Ridley’nin, Alien filmindeki gibi korkunç bir yaratık duruyor. Kafasının yarısından fazlasını kaplayan etrafı siyah camlı bir nesneden bir boru uzanıyor yukarı doğru. Üstelik çıplak, baldırlarında mayo ile don karışımı bir şort… Ayakları da siyah ve kocaman; dev bir ördeğin ayaklarını andırıyor. Canhıraş bir feryat atıp kapıya doğru kaçarken bir de arkamdan bağırmaz mı; “Abii, nereye ya, iki kelam laf edecektik” diye. Bu sesi bir yerden tanıyorum. Nefes nefese döndüm, uykulu gözlerimi ovuşturarak bir daha baktım… Ulan bu bizim Gargamel. Kafasında deniz gözlüğü ve şnorkel, ayaklarında eşek kadar siyah paletler, salonun ortasında öylece dikilmiş duruyor. Korkum, akıl almaz bir hiddete dönüştü, hiddetim de şiddete. Başındaki şnorkel’i çekip attıktan sonra yaka paça banyoya sürükledim hergeleyi. Suyu sonuna kadar açtım, soktum bunu içine, üzerine de çıkıp oturdum. Çıkardığı ‘glup’ “glup’ sesleri bana Frank Sinatra’nın o romantik şarkıları gibi geliyor, ruhumu sakinleştiriyordu. Sonra birden sağ omzumdaki melek, sol omzumdaki şeytana galip geldi ve tutup suyun içinden çıkardım iti. Ne yazık ki henüz boğulmamıştı. Mosmor bir suratla “Abi n’aptım yine” demez mi… “Ulan sabah sabah Frankeştayn’ın Gelini gibi karşıma çıkıp ödümü koparttın… Fücceten gidiyordum” “Fücceten ne demek?” dedi saf saf… “Aniden ölmek” diye hırladım… “Biraz daha konuşursan senin başına gelecek olan. Ne ulan bu soytarılık evin içinde?” “Plaj partisi için hazırlık yapıyorum” dedi beni daha fazla çileden çıkartmak için. “Emine’nin” dedi sustu. Beni meraklandıracak aklı sıra da, “Hangi Emine’nin plaj partisi” diye soracağım. Birkaç saniye dayandım, sonra sordum tabii… “Cem Boyner'in kızı Emine işte” dedi sanki en yakın arkadaymış gibi… “Ali ile evleniyor da, düğündeki partiye katılacağım.” *** Efendim Cem Boyner’in Bilgün Dereli’den olan küçük kızı Emine, nihayet muradına eriyormuş. Kürşat zeytinyağlarının veliahdı Ali Kürşat ile ocak ayında görkemli bir törenle nişanlanan Emine, bu hafta sonu dillere destan olmaya aday bir düğünle evleniyor. Emine hanım böylece kendisinden dört yaş büyük olan ikiz ablaları Ayşe ile Elif’e de yol açacak anlaşılan. *** ‘Dillere destan” benzetmesi Gargamel’e ait ama o anlattıkça ben de ikna oldum. Perşembe nikah, Cuma düğün derken anlaşılan önümüzdeki birkaç gün Ayvalık iyice şenlenecek ve ünlülerle dolup taşacak. Aralarında 29 group Executive Şefi Mert Şeran'ın da bulunduğu, Ulus 29 mutfak ekibinden yaklaşık yüz kişilik bir gurup hazırlıklar için şimdiden Ayvalık'a gitmiş bile. 29’un fırıncısı üç gün önceden yakmaya başlamış fırını. Adeta profesyonel bir mutfak kuruluyor 'düğün evinde'. Davetlilere gelince; Türkiye’nin bütün creme de la creme'i orada olacak anlaşılan… Sabancılar ve Koç’lar neredeyse tam takım bulunacaklarmış Emine’nin bu mutlu gününde. Ömer Dinçkök, özel uçağını Edremit havaalanına indirmek için iznini almış bile. Cem Boyner’in yakın komşusu Suzan Sabancı ise konukları düğüne getirmek için 6 adet zodiac kiralamış. Boyner’lerin avukatı Ahmet Pekin de deniz uçağı ile getirilecekmiş. Tüm TÜSİAD üyeleri de davetliymiş …. Cem Boyner, Cunda Adasındaki bütün butik otelleri misafirleri için kapatmış. Emine hanımın gelinliği ise Beymen tasarım ekibi tarafından özel olarak üretilmiş. Nikah Perşembe günü Cunda adasında olacakmış. Bizim Gargamel’in hazırlandığı plaj partisi de o gün olmalı. Teknelerle adaya gelecek olan konuklar o gecce adada kalıp Cuma günü Ayvalık’a geçecekler ve Cem Boyner’in evindeki düğüne katılacaklar. Yaklaşık 600 konuğun katılacağı düğünün menüsüne gelince… Aslında düğünün ikram listesi o kadar uzun ki hepsini yazmaya kalksak gazetenin sayfaları yetmez. Onun için bir seçmece sunalım sizlere. Saat 18’deki kokteylden sonra yemek öncesi mantarlı tart, sosis ve deniz kestanesi sunulacakmış konuklara (Gargamel ‘ya deniz kestanesinin üzerine basarsam’ diye endişeleniyor) Saat 20.15’de başlayacak yemekte ise Ördek gyoza, taş fırın patlıcanlı keçi peynirli pizza, dry age pirzola, roasted patates, enginarlı linguni, paela, ızgara sebze salatası seçeneklerden bazıları. Dondurma, lokma ve çilekli İtalyan mereng ile tatlı faslı bitiyor ama ikramlar bitmiyor. Saat 23’de düğün pastasından sonra mideler iki saatlik bir istirahata çekiliyor. Derken efendim gecce baskını başlıyor… Saat 01’de pide, lahmacun, köfte, 02’de mantı, 03’de sucuk ve kokoreç var üzerinize afiyet… Ayrıca deniz ürünlerinden Senegal Gori adasından özel olarak getirilen Tiger karides, baby kalamar, pembe ahtapot ikram edilecekmiş. İstinye Park'taki Balıkevi'nden getirilecek balıkları ise Ayvalık Balıkçısı meşhur Yörük Mehmet evde hazırlayacakmış. Bu kadar ‘mış’ ‘ muş’ tan sonra onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevite deyip noktayı koyalım. *** Emine Boyner’in düğününden söz ettik, bir başka düğünden küçük bir not düşüp bu konuyu kapatalım. Geçen hafta sevgili Hande Ataizi’nin kır düğünü hazırlıklarını yazarken ‘son anda bir aksilik olmazsa bir taht üzerinde taşınarak gelecek” demiştim. Bir baktım ki ertesi gün Hande kardeş “Ne tahtı canım” filan diyerek yalanlıyor beni. Şimdi kendisine küçük bir hatırlatma yapmanın tam zamanıdır. Haberin çıktığı sabah ‘Keşke yazmasaydın, işin sürprizi kaçtı’ diye telefonuma mesaj atan sen değil miydin Hande kız? Dünya'da bunlar oluyor... Ünlü tasarım sanatçısı Tom Sachs, Mars gezegeni üzerine yaptığı enstalasyonundan sonra Nike işbirliği ile yine Mars ve uzaydan ilham alınarak hazırlanmış olağanüstü bir koleksiyona imza attı. Bu ikilinin, spor aksesuarlar ve ayakkabılardan oluşan ürünleri Amerika’da satışa çıktı bile. Yakında bakalım burada kimlerin üzerinde göreceğiz. *** Karl Lagerfeld her taşın altından çıkmaya tam gaz devam ediyor. Ustanın son numarası yeni bir parfüm şişesi. Ama şişe kadar parfümün kendisi de ilginç. Wallpaper dergisi için Geza Schoen ve Gerhard Steidl’ın yarattığı Paper Passion, yeni basılmış bir kitabın kokusunu anımsatıyor. Aslında bizim gibi kitap okumayan ülkeler için birebir. Kokusunu sürünüp kültüre bir yerlerinden bulaşmış oluruz. *** Fransanın şık alışveriş merkezi Le Bon Marché yeni sezona ülkenin ‘milli yüzü’ Catherine Deneuve ile giriyor. Mağazaların kış vitrinleri Deneuve’ün ilüstrasyonları ile süslenecek. İşin asıl ilginç yanı bu ilüstrasyonların Oscar’lı Persopolis filminin yönetmeni Marjanie Satrapi tarafından çizilecek olması. Bir animasyon film olan Persopolis’in başrollerinden birinin Deneuve tarafından seslendirildiğini de hatırlatayım. *** “Nerede o eski polaroid makineleri” diye hayıflananlar! Artık boşu boşuna nostaljik takılmayı kesin, çünkü Polaroid bile çağa ayak uydurmuş durumda. Hem de Lady Gaga ile el ele vererek. Uzun zamandır Gaga’nın sanat direktörlüğünde hazırlanan Polaroid'in yeni, tamamen dijital fotoğraf makinesinin ön siparişini şu web sitesinden verebilirsiniz. https://www.polaroid.com/en/stream *** Sanat ve sporla dolu dolu geçecek dört güne hazırlayın kendinizi. New York’da başlayan ve 10 yıldan bu yana Paris, Londra, Milano gibi 20’den fazla şehirde düzenlenerek uluslararası bir etkinliğe dönüşen Bicycle Film Festival’nin yolu eylül ayında İstanbul’a düşüyor. Efes Pilsen ana sponsorluğunda 13 – 16 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da ilk defa yapılacak olan festivali kaçırmayın derim. *** Moda ve sanatın harmanlandığı bir haber de İranlı muhalif sanatçı - Shirin Neshat ve Natalie Portman’dan. Video, fotoğraf ve sinema sanatçısı, rejim muhalifi Neshat’ın eserlerini birkaç yıl önce 5. Uluslararası İstanbul Bienali'nde izlemiştik. Şimdi onun son projesi olan kısa filmde Portman da rol alıyormuş konusu bir sır gibi saklanan projeye Dior ve LVMH in de dahil olduğu konuşuluyor kulislerde. Ama neden? İşte bunu kimse bilmiyor ***