KADERİMİZ YÜZÜMÜZDE SAKLI

Yayın Tarihi : 01-04-2012 12:09
Makbule bir yüz okuma uzmanı, büyük firmalara yaptığı yüz analizlerinin yanı sıra onların astrolojik haritalarını da çıkarıp danışmanlık yapıyor. Tabii sadece şirketler değil çalışma alanı, insanlar da; özellikle aşıklar… Meğer aşık olanlar defalarca gelip aşındırıyormuş onun kapısını. Tabii biz hem işten, hem aşktan meşkten de konuştuk ve ortaya son derece ilginç bir söyleşi çıktı. Haaa bu arada unutmadan kendi; şirketimin haritası için de bir sipariş verdim. Makbule’ye… Getirince onu da sizlerle paylaşacağım. Aka mı gidiyoruz, karaya mı birlikte göreceğiz. [resim=20120401resim-185244E2][/resim] Gel istersen şu yüz okumanın 'alfabesinden' başlayalım. Ben üniversitede böyle bir bölüm hatırlamıyorum. Sen nereden öğrendin? Üniversitelerde yok belki ama Amerika’da dünyaca ünlü bir uzman var. Odette Nash… On yıl önce onun yanında çalıştım, bütün seminerlerine katıldım. İnsan yüzünün sayfalarını aralayınca neler görülüyor peki? Birinin yüzüne baktığın zaman kaç yıl yaşayacağından karakterine, cinselliğine, hangi işlere yatkın olup olmadığına kadar pek çok şeyi anlayabilirsin. Maskeyle dolaşalım en iyisi, nasıl mümkün oluyor bu? ‘Kendini bil’ diye bir laf var. Dünyanın en eski tapınaklarından olan Delphi'nin üstünde yazar bu. Önce kendini tanıyacak insan. Bunun ilk yolu da dış görünüşüne bakmak. Aynaya bakmayan insan yok… Onlar da mı uzman şimdi? Bunun ayna ile ilgisi yok. İnsan kendini benim anlatmak istediğim şekilde dışarıdan göremez zaten. Ancak bazı bilgileri alacasın ki, “ağzım nasıl, kulağım burnum bana ne anlatıyor” diye düşünemeye başlayacaksın. Karakterimin kimliğini yüzüm mü belirliyor yani? Yüzde yüz… Bu konuda hiç yanılmadım. Karakterini değiştirmeye başladığın zaman yüzün de değişiyor. Bazı çizgiler bile kayboluyor. Bazıları da kaybolmaz tabii… İki ayrı çizgi türü var yüzde. Neymiş bu saklambaç oynayan çizgilerin sırrı? Mesela yukarıdan aşağıya doğru inen çizgiler vardır, onlar düzelmez. Enine çizgiler düzelir. Bir ara benim gözümün altında enine çizgiler oluşmuştu... Bu ne anlama geliyor? Mutsuz olduğumu anladım onları görünce. Hayatın hay huyu içinde bunu fark etmezsin. [b]İĞNESİZ BOTOX ETKİSİ[/b] Ne yaptın fark edince? Birlikte olduğum insanları, işimi değiştirdim, sonra baktım ki çizgilerim kaybolmuş. İnan, bunu yaşadım ben. İğnesiz botoks mu yani? Eh, hemen hemen… Aynen botoks gibi etkisi var. Peki botoksun iğnelisini tercih eden insanların yüzleriyle birlikte karakterleri değişir mi? Tabii ki Değişir. Diyelim ki kaşlarını kaldırttı? Önce morali düzeliyor. Kaşları aşağıya düşen insanlar aşırı depresiftir..Ölçülü olmak şartıyla Botoksu kaş kaldırmak için öneriyorum. Botox’un geçici bir etkisi olduğu malum. Peki ya kaşlar tekrar düştüğünde yine depresyon mu? İşte o sırada durumu fark edip karakterini değiştirmen lazım. [b]ANADOLU KADINLARININ GÖZ KAPAKLARI BASKIDAN DOLAYI DÜŞÜK [/b] Botoksun başka ne türlü etkileri var? Botox karmayı erteliyor, yani alın yazımızı. Mesela baskı gören insanların göz kapakları düşer. İnsanın sağ göz kapağı düşmüşse erkekten, solu düşmüşse kadından baskı görmüş demektir. Göz kapağını kaldırma eylemi baskıya karşı çıkmak demektir. Hadi ya Daha dur bitmedi.Anadolu kadınlarının göz kapaklarının düşük olmasının göstergesi anne baba kaynana ve koca baskısındandır. Estetik ameliyatlar insanın karakteri üzerinde etkili olabilir diyorsun. Olmaz mı? Mesela insan burnunu kırdırarak estetik yaptırırsa gücünü kaybeder. Nasıl yani? 40 yaşındaki insanlarda burun gücü temsil eder. Özellikle erkeklerde burun ve güç birebir orantılıdır… Cinsel güçlerinden mi söz ediyorsun? O da var tabi. Bu yüzden eğer bir erkek burnunu yaptıracaksa çok küçülttürmemeli Yani burnunu yaptıran erkek Viagra'ya mahkum olacak Çare kendi ellerinde. O yaşlardan sonra cinsel hayatlarında sorun yaşamak istemiyorlarsa burunlarının gövdesini asla kırdırmasınlar. Ayrıca aşk acısı da burnun ucunda çizgiler oluşturur. Çünkü bu bölge hem kalbin göstergesidir, hem de belkemiği ile bağlantılıdır. Burunla bel kemiğinin ne alakası var şimdi? Bel kemiği eğri olanların burunları da eğri olur. Eğer burun ameliyatla düzeltilirse belin ağrısı da geçer. Burun deyip geçmemek lazım yani Tabii… Mesela Çinliler yönetici ve komutanlarını burnu büyük, kemerli kişilerden seçerlerdi. [b]ÖZCAN DENİZ BURNUNU KIRDIRINCA GÜCÜNÜ KAYBETTİ[/b] Neden? Bel kemikleri mi sağlam olurmuş? (gülüyor) Yok, onlar çok güçlü ve iradeli insanlardır. Tıpkı Fatih Sultan Mehmet gibi… Aynen öyle. Böyle insanlar güçlüklerden yılmazlar. Mesela Çinlilerin bir lafı vardır: “Komutanın burnu küçükse önce kendi ölür, sonra ordu dağılır” derler… Burada Özcan Denizi örnek verebilirim. Son dönemde yaşadığı başarısızlıklarını burun ameliyatına bağlıyorum. Burnunu kırdırarak zorluklara katlanabilme gücünü kaybetti. Hep erkek burunlarından bahsettik. Ya kadınlar? Onları da etkiler Mesela Deniz Akkaya… Ameliyattan önce burnu kemerliymiş.Böyle kadınlar bir erkeğe muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durarak yaşarlar. Ameliyattan sonra kendilerine sahip çıkılsın isterler. [b]AJDA ETRAFINDAKİLERİN OYUNUNA GELEBİLİR[/b] O zaman Ajda bu kadar estetikle kaderini mi değiştirdi? Ajda'nın analizini şöyle yapabiliriz. Ameliyatlardan önce tam bir iş kadını,dediğim dedik, yöneticilik vasfı olan biriymiş. Çene ameliyatı onun insanları analiz kabiliyetini yitirmesine, herkese inanmasına neden oldu. Göz estetiği de bazı gerçekleri görmesini engelliyor. Kısaca etrafındakilerin oyununa kolayca gelebilir Ajda.Dikkatli olmalı Ya gözler? Göz altı torbaları, insanların gerçek düşüncelerini sakladığı anlamına gelir. Mesela Serdar Ortaç buna çok güzel bir örnek. O da düşüncelerini saklayan ve aklındaki ile yaptığı birbirinden çok farklı olan biri. Ne yani içten pazarlıklı mı? Olabilir… Bir de Prenses Diana’nın gözlerini hatırlayın. Mavi mavi masmavi... Son zamanlarda gözleri baygın ve yukarı kayıktı. Yorgundur, prenses olmak zor zanaat... Yorgunluktan ziyade yaşam gücü bitmişti. Sanki ölüme hazırdı. Farkına varıp önlem alsa, sonu böyle olmazdı. Saraylara yüz analizcisi lazım demek ki Sarayları bilmem ama pek çok yerde yüz analizcilerinin görüşlerine başvuruluyor. Mesela Amerikalılar Çin’deki bu sistemi alıp büyük şirketlerde gizli olarak kullanıyorlar. Ne yapıyorlar mesela? Diyelim işe yeni biri alınacak, veya bir ortaklık durumu var. Analizciler söz konusu kişilerin fotoğraflarına bakarak karakterlerini analiz ediyor Fotojenik olmayan yandı Güzellikten ziyade yüz hatlarının orantısı önemli.Küçük burunlu elemanlar direkt eleniyor. Tabii liderlik konumundan söz ediyorum. Oraya buraya koşturmasını istediğin elemanı küçük burunlu seçebilirsin. Tamam burnu kırdırmadık, Kaşlar kalktı yüz güldü, peki ya dişler? Dişler tutup kopartmayı, insanın hakkını almasını sembolize eder. Şöyle pırıl pırıl bir protez yaptıranın hayatı değişir mi diyorsun? Tabii değişir. Dişlerde bütün vücudu etkileyen refleks noktaları vardır. Dişlerin bozuksa, doğru dürüst çiğneyemiyorsan hakkını başkaları yer. Eğer yaptırırsan hakkına sahip çıkarsın. Günlük hayatta yüz analizinin faydası ne? Sevgilininin ya da iş arkadaşlarının yüzüne bakıp, huyunu suyunu anlıyorsun. Daha ne olsun? Ona göre çiz yol haritanı. [b]TOMBUL DUDAKLILAR BONKÖR OLUR[/b] Burcunu sorsam yetmez mi? Burçlar, insan karakterinin derinlerine inmek için kullanılıyor. Ama karşındaki hakkında ilk görüşte fikir edinmek istiyorsan yüz okuma yöntemi şart. Mesela dudakları tombul olanlar bonkör olur. O zaman Angelina Jolie'yi görünce bir şeyler istemek lazım. Silikonla dudaklarını büyütenler de birden bonkörleşiyor mu? Evet, şöyle düşün; aynadaki karakteri hayatına yansıyor. Peki diyelim yeni biriyle tanıştım, nasıl yapacağım yüzünün analizini? Yüzün 3 büyük bölümü var. Biri alın, diğeri kaş ve burun altına kadar olan kısım. Sonuncusu da burun altından çeneye kadar olan bölüm. Buralara bakınca insanın nelere yatkın olduğunu anlarsın. Alnımız neler söylüyor hakkımızda? Alın bölgesi geniş ise, aile yaşamı düzgün ve dengelidir. Düşünen insandır, bilime önem verir. Ya orta bölge? Burası para ve ekonomi ile ilgilidir. Gelelim burun altından çeneye kadar olan duygusal bölgeye… Bu bölgesi geniş olan insanlar duygusaldır. Hisleriyle hareket eder. Bunlar ne işe yarıyor diye soruyordun. Mesela bir satış elemanı karşısındakinin duygusal bir insan olduğunu anlarsa ona göre davranır, hislerine hitap eder. Kafam karıştı, bir sekil üzerinde anlatsan bunları... Mesela bir yönetmen düşün. Alın bölgesi genişse filminde ‘en yeni hangi teknolojiyi kullanabilirim’ diye düşünür. Orta bölgesi genişse ‘nereden sponsor bulur, para alırım’ der. Diyelim ki alt bölgesi geniş, onun da derdi, kendi istediği sanat filmini yapmaktır. Başarı üçü birden dengeliyse gelir. Ve sırada cinsellik…Yüzümüz kirli çamaşırlarımızı da ortaya mı saçıyor yoksa? Saçmaz mı? Mesela birinin yüzüne bakınca iktidarsız olup olmadığını hemen anlarsın. Hoppala, nasıl diye sorayım mı sormayayım mı bilemedim Ben yine de söyleyeyim. Burnun altındaki oluk var ya, orası hem kadın hem de erkekler için cinsel organları temsil eder. Bu oluk beyazlanmaya başladığı zaman insan cinsel iktidarını kaybediyor demektir. Böyle bir durumda ne yapmalı? Önemli olan bunu fark etmek. Doktora gider ya da önlem alırsa kurtulur iktidarsızlıktan. Ama o bölge bembeyaz olmuşsa geriye dönüş yoktur. Peki aşk, yüzümüzü nasıl etkiliyor? Diyelim ki biriyle öpüştük. Tutkulu bir aşıksak dudaklarımız kocaman olur. Eğer hem aşk, hem seks varsa iki dudak da büyür. Eğer öpüşme sadece seks odaklıysa, alt dudağın büyüdüğünü görürüz. Sen sus dudakların konuşsun diye şarkı yazmalı. Peki birinin yalan söylediğini nasıl anlayacağız? Yine yüzünden. Kadınların sağ erkeklerin de sol tarafı gizli yanlarıdır.Konuşurken yüzü ne tarafa çekiyorsa, oradan anlarsın yalan mı doğru mu. [b]SOL TARAFA BAKAN ERKEK YALAN SÖYLÜYOR [/b] Nasıl yani? Konuşurken kadının ağzı, gözü, bakışları sağa çekiyorsa yalan söylüyordur. Erkekler de sol tarafa baktı mı, palavra moduna geçiyor o zaman Evet. Bu hareketler insanın iç yüzünü temsil eder. Eğer yüzün iki tarafı da değişmiyorsa, doğru söylüyor. Aslında alın kırışıklıklarından da belli oluyor ama artık insanlar botoks yaptırdığı için pek anlaşılmıyor. Botoksla kırışıksız bir yalancı olmak mümkün yani Evet aynen öyle. Bütün bu anlattıklarının tamamen doğru olduğuna gerçekten inanıyor musun? Fazla genelleme yok mu isin içinde? Kesinlikle doğru hepsi. Çinliler üç bin yıldır bu yöntemi uygulamışlar ve hiç yanılmamışlar. Düşünsene, çocuklardan hangisinin imparator olacağına bile yüz okuma yöntemi ile karar verirlermiş. Dediğim gibi şimdi Amerika’da ve bütün dünyada bunu kullanan şirketler var. Her şey yüze yansır. Demek bu güne kadar söylenenler doğruymuş. Kaderimiz alnımızda yani yüzümüzde yazılı… Evet, dedim ya, alın yazısı dedikleri bizim karmalarımız. Bütün yüz yapısı da kaderimizi belirliyor. Çinliler daha güçlü olmak için estetikle burunlarını büyütürler. Çin’deyken bir mağazada bütün kızlar etrafıma toplandı burnum büyük diye… Egzotik geldi herhalde onlara senin koca burun. Sana yemin ederim orada kalabilirdim. Herkes “Ne güzel burnunuz var” diyor. Halbuki küçüklüğümden beri burnumdan şikayet etmişimdir. Peki yüzümüze yazılmış olan bu kaderi nasıl değiştirebiliyoruz? Davranışlarımızı değiştirerek. Mesela kadınlar yaşlanmamak için daha çok gülmeli ve dudaklarını yumuşak tutmalı. Kadınlarla erkeklerin yüzleri ayni şekilde mi analiz ediliyor? Aslında ikisi birbirinin aynasıdır, yani tam tersi. Mesela kadının yaşı sağ erkeğinki sol kulağından sayılmaya başlar,. Dil insanı yanıltsa bile yüz yanıltmaz. Erkek ve kadının gizli yanlarına, yani maskelerine bakar, ona göre davranırız. Karakter tahlillerinin hep astrolojik haritalarla yapıldığını duyardık… Onlar bize bu işin senaryosunu verir. Hangi yoldan gidersek amacımıza daha çabuk ulaşacağımızı bazı şifrelerle gösterir. [b]GECMİS ZAMAN ASTROLOJİSİ BUGÜNÜN HARİTASINI ÇİZER [/b] Da Vinçi’nin şifresi gibi mi? Da Vinçi’yi filan bilmem ama Astroloji kader için bir rehber aslında. Hayata gelirken insana verilmiş bir hazine haritası gibi. Yoksa oraya buraya savrulup gidersin. Geçmiş zaman astrolojisi de bu haritanın bir parçası Neymiş bu nostaljik astroloji haritası? Bir de eski hayatımız var tabii… Orada öğrenemediğimiz şeyler, bazı yanlışlarımız olur… Geçmiş zaman astrolojisi ile bütün bunları değiştirebiliriz. Yani kaderi değiştirmek için sadece zamane astroloji haritaları yetmiyor bir de mazidekilere bakacağız… Maalesef öyle, biraz uğraşacaksınız. Geçmiş zamanları da bilmek lazım, çünkü nereye gideceğimiz geçmişimize bağlı. Ya geçmiş hayata inanmayanlar? İnanmıyorsan bile bu hayatta şimdiye kadar yaptığın yanlışlarını görebilirsin eski yaşam astrolojilerinde. Bir de kuzey-güney düğümü meselesini çözmelisiniz. O dizi daha yeni başladı çözülmesi biraz sürer. (gülüyor)Olayı bir ejderha gibi düşün. Eski hayat, güney düğümünde yani ejderhanın kuyruğunda. Oysa senin gitmen gereken yer kuzey düğümü yani ejderhanın başı. Ama insanoğlu rahata alışık, kuyruğu tutup sürüklenerek, zorlanmadan yaşamayı seviyor. Ne yapmalı peki Evren diyor ki, “Sen orada çok oyalandın, başa doğru gitmezsen ejderhanın altında kalıp ezileceksin” Sadece Çin’de değil bütün eski medeniyetlerde var bu kuzey-güney düğümü. Ejderha hayatımızı mı temsil ediyor yoksa? Evet ama başına eğerleri geçirmekten korkuyoruz, çünkü oradan ateş çıkıyor. Halbuki o ateş kendi evrensel gücümüz. Ejderhana sahip olunca kendi egona, kaderine, nefsine sahip olursun. Yüzümden anlamışsındır kafam yine karıştı, su ejderha olayını da bir toparlasan Allah bize gözlerimizi önümüze bakmak için vermiş. Bize zor gelen ama yeni şeyleri yapmamız gerekli. Mesela? Mesela biri geçmiş hayatta evlenmeyi öğrenemediyse evlenip boşanacak… Mutluluk ve doyum sadece kuzey düğümüne gidince oluyor. Biraz daha dünyevi şeylere gelelim, Astrolojik haritalar şirketlerde nasıl kullanılıyor? Şirketlerin kuruluş tarihleri doğum tarihleridir. Aynen insanlar gibi onların da Astrolojik haritası çıkarılır. Hangi alanlarda, hangi elemanlarla, hangi malzemelerle nereye doğru giderse başarılı olacağı haritasında vardır. [b]EKİM-KASIM AYINDA DÜNYADA KRİZ BÜYÜYECEK [/b] Mesela Apple gibi dev şirketler de böyle mi yönetiliyor? Ben astrolojiye baktırmadıklarına hiçbir şekilde inanmıyorum. Aklı varsa baktırır. Ülkeler bile astrolojiyi kullanarak yönetiliyor ama bu açıklanmıyor. Bir iki tüyo ver bari de ayağımızı denk alalım. Dünya krizde. Ekim-Kasım aylarında bu kriz daha da artacak. 2013’de daha da ağırı var. Biz yatırım yapılacağı tarihleri bile veriyoruz. Hangi konulara girmeleri gerektiğini, yeni iş alanlarını saptıyoruz. [b] DEMET AKALIN FRANSA’DA KRALIN GÖZDESİ OLAN BİR KONTES’Tİ[/b] Makbule hatırımızı kırmadı bazı ünlülerimizin geçmiş zaman astrolojik haritalarını çıkardı. Demet Akalın kraliçe olma tutkusuna kapılmış bir kontesti ve her türlü riski alarak kralın gözdesi olmuştu. Zaten ünlüydü ama böyle tanınmak ona daha fazla ün getirdi ve egosu her geçen gün daha da büyüdü. Kraliçe olmak için elinden geleni yaptı, ama kız çocuklar doğurduğu için kraliçe olamadı. Bu hayatta kendi egosuna hizmet edecek her turlu hareketin sonucunda hayal kırıklığına uğrayacaktır.Aşkta risk almayı bırakip, aşık olduğu kişinin gerçek yüzünü sezinleyebilimesi,inatçılıktan ve dikbaşlılıktan vazgeçmesi gerekmektedir. Olayları fazla ciddiye almadan kendini akışa bıraktığında gerçek mutluluğu bulacaktır. [b]ORHAN PAMUK GEÇMİŞ YAŞAMINDA ROMANYA’DA OTORITER BİR KRAL OLARAK YAŞADI[/b] Orhan Pamuk gecmis yasaminda sadece aristokrat siniflardan kisilerle gorusen, halkiyla iletisim kurmayan otoriter bir kraldi.Cevresindeki aristokratlarin yagciligindan ve onayindan guc alirdi. Bu hayatta ise Pamuk toplumu yeni caga ulastirmaya gelmis kisilerden biri.Gorevi insancil davalari savunurken onaylanmamayi,onemsenmemeyi goze almayi ogrenmek. Baskalarinin hayallerini gerceklestirmelerini tesvik ettigi, hayata objektif bakabildigi ve “Ben neysem oyum” diyebildigi takdirde ruhsal doyuma ulasacaktir.