BARDEM, CRUZ, AKSOY ZİRVESİ!

Yayın Tarihi : 23-11-2011 09:33
Saraybosna’dan haber var… Daha doğrusu, bizim ‘cici kızımız’ Saadet Işıl Aksoy’dan… Malum, Saadet bir süredir ünlü yıldız Penelope Cruz ile birlikte bu acılı kentte film çekiyor. Aynı adlı bir best seller romandan uyarlanan ‘Venuto Al Mondo’, savaştan yıllar sonra oğluyla birlikte Bosna’ya dönen bir kadının öyküsünü anlatıyor. Kadın, tabii ki Penelope ama Işıl Aksoy da onunla birlikte başrollerden birini paylaşıyor. Duyduğuma göre Penelope ve Saadet çekimler sırasında sıkı arkadaş olmuşlar. Öylesine ki geçen gün üçü birlikte bir yemeğe çıkmışlar. Üçüncü mü kim? Tabii ki Javier Bardem… Penelope’ın çocuğunun babası olan Bardem, birkaç gün için Saray Bosna’ya gelince, kenti adeta paparazziler basmış. Amaçları tabii bu ünlü çifti çocuklarıyla birlikte görüntülemek…. Penelope, bu işe çok bozulmuş ve paparazzilerle papaz olmuş… İşte bu arada, Cruz, Bardem ve Saadet kem gözlerden uzak bir lokantada yemek yiyip, sadece kendilerine özel fotoğraflar çektirmişler. Saadet, bu fotoğrafları birkaç yakın arkadaşından başka kimseye göstermiyormuş. Ancak Aralık ayında, filmin çekimi bittikten sonra bizlerle paylaşacakmış. Alem kız Saadet Işıl Aksoy… Başkası olsa, resimleri gazetelere yollar internetten paylaşır, kendine küçük çapta bir sansasyon yaratırdı. Ama belli ki onun böyle numaralara ihtiyacı yok… Bu filmin ona Hollywood kapılarını da açacak inşallah… [b] HOLLYWOOD YOLLARI TAŞTANDIR TAŞTAN…[/b] Bizim oyuncuların ‘Hollywood maceraları’ da, bilirsiniz bir alemdir. Rahmetli Muzaffer Tema’dan beri “Hollywood’a açıldım, Hollywood’a açılıyorum” diye diye, açılacak Hollywood bırakmadılar sağ olsunlar. Ama Saadet’in adım attığı bu yeni macera, hepsinden farklı gibi görünüyor. Zaten İngiliz filolojisi mezunu olan bizim kızın dil sorunu yok, daha önce de Catherine Zeta Jones ve Justin Bartha'nın başrolünü oynadığı Aşkın Yaşı Yok / The Rebound filminin Türkiye çekimlerinde bir rol kaparak, Amerikalılarla stajını da yapmıştı. “Venuto Al Mondo"da rol alan diğer önemli sima ise bir dönemin efsane ismi Jane Birkin. Şimdiki gençler onu ‘çanta’ adı zannederler. Tabii bunda da bir gerçek payı var. Kadınların kapıştığı, sahip olmak için kuyruklara girdiği Hermes’in ünlü Birkin çanta modeli Jane’den ilham alınarak yaratılmış. Ama o, çok çok daha fazlası… Jane Birkin deyince aklıma çanta’dan önce hemen onun Serge Gainsbourg ile birlikte söylediği ünlü “Je t'aime... moi non plus” şarkısı gelir. Daldan dala atlıyoruz ama onun adı geçince durduramıyorum klavyenin tuşlarını… [b] PAPANIN VETO ETTİĞİ EFSANE KADIN[/b] O şarkının çok ilginç bir öyküsü vardır. Aslında ressam ve sıkı bir entelektüel olan Serge Gainsbourg, Brigitte Bardot ile yaşadığı fırtınalı bir aşk sırasında yazmış şarkıyı. Birlikte söyleyeceklermiş... Hatta kaydını bile yapmışlar... Ama çift kavga dövüş ayrılıp, Serge, Jane Birkin ile yaşamaya başlayınca şarkı da yeni sevgiliye nasip olmuş. Şarkı deyip geçmeyin ha… İçindeki Birkin’in orgazm ‘haykırışlarından’ dolayı Avrupa’nın pek çok ülkesinde yasaklanmış, hatta Vatikan’dan veto yemiş ‘Je t'aime... moi non’ Tamam, tamam… İndirin internetten, dinleyin ama Papa duymasın sakın… Jane Birkin’i hatırlayınca bu kadar heyecanlanmamı mazur görün… Çünkü ben tanıştım bu efsane kadınla… Birkaç yıl önce benim mekanlarımdan birine gelmişti. Hatta dans etmişliğimiz bile… “Kıskananlar çatlasın’ lafının tam yeri de burası olmalı… Yine nerelerden nereye geldik… Umarım 2009 yılında ‘Yumurta’ filmiyle ‘en iyi kadın oyuncu' ödülünü kazandığı Saraybosna kenti, Saadet’e bu kez de uğurlu gelir ve ona dünya sinemasının kapılarını açar. (İzzet Çapa Habertürk için yazdı..)