BENGÜ’YE 125 BİN DOLARLIK ŞOK CEZA

Yayın Tarihi : 12-05-2012 10:12
Şunun şurasında birkaç hafta etliye sütlüye karışmayıp kafamı dinleyeyim dedim ama ne mümkün. Önce emekliye ayrılmış gibi hissettim kendimi, sonra bir baktım, meydanı boş bulan ne kadar baykuş, papağan varsa dadanmış aleme, ‘taklit aslını yaşatır’ lafını doğrularcasına. Ortaya karışıklarımı özleyenler için sonunda sıvadık kollarımızı. Kiminle mi? Tabii bizim emektar Gargamel’le… Neyse, bu kadar bekledikten sonra acıkmışsınızdır; fazla uzatmadan bir ön sıcakla başlayalım… [b]SERDAR BİLGİLİ’DEN MÜTHİŞ BİR PROJE[/b] Ön sıcak dedim diye sakın hafife almayın, bugüne kadar Türkiye’de eşi görülmemiş müthiş bir projenin haberini vereceğim önce. Serdar Bilgili yine kolları sıvamış, sadece üniversiteliler ve akademisyenler için yepyeni bir yaşam alanı hazırlamış. Bildiğimiz kampusların, yurtların filan yakında pabucu dama atılacakmış gibi görünüyor. Mimar Gökhan Avcıoğlu tarafından tasarımı yapılan, Ortaköy ve Büyükçekmece'de inşa edilen Republika Academic Aparts; terası, kafeleri, spor merkezi, havuzu, lounge alanları, yürüyüş parkuru, çamaşırhanesinden kuaförüne fitness center’ine, playstation odasına kadar her türlü konforu düşünülmüş bir yaşama alanı. Olayı duyunca, keşke bizim zamanımızda da böyle imkanlar olsa diye iç geçirdim ve Serdar Bilgili’ye kendi kendime tebriklerimi sundum. [b]BENGÜ’YE 125 BİN DOLARLIK ŞOK CEZA [/b] “Kızılcıklar olduuu mu, selelere dolduu muu” diye şirin bir türkü vardır ya… Üstün müzik bilgim sayesinde ‘dokuz sekiz’ deyince aklıma sadece o gelir… “O şarkının ritmi dokuz sekiz”dir demişti biri, aklımda öyle kalmış. Meğer ‘Dokuz Sekiz’ diye bir Müzik Yapım Organize ve Menajerlik şirketi de varmış. “Eeee bize ne” diyenler sıkı dursun. Son dönemde pop dünyasında büyük atak yapan Bengü, bu şirkete 125 bin dolar ceza ödemeye mahkum edildi, ilk benden duyun… Efendim iki yıl süren bu davanın nedeni, Bengü’nün sözleşmesi bitmeden Dokuz Sekiz şirketinden ayrılması. Şirket, 250 bin dolarlık cezai şartı tahsil etmek için mahkemeye başvurmuş, aylar ayları takip etmiş sonunda aralarında Aykut Gürel’in de bulunduğu Bilirkişi Heyeti Bengü’yü haksız bulunca mahkeme, ünlü şarkıcının 125 bin dolar ödemesine karar vermiş. Tabii kızın temyiz hakkı da var… Bakalım sonuç ne olacak? TOM FORD İLE ÇOK ÖZEL Her ne kadar Oscar Wilde usta “Moda 6 ayda bir değiştirilecek kadar katlanılmaz bir çirkinliktir” demiş olsa da, tarih ve kadınlar onu haksız çıkarmış belli ki… Bugünün moda ikonları bütün pervasızlık ve dehaları sayesinde pek çok sanatçıyla eş değer görülüyor dünyada. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Tom Ford. Geçenlerde Fern Mallis’in konuğu olan Ford, söyledikleriyle yine karıştırmış ortalığı. Fern Mallis mi kim? Herhalde bu kadarını da Google Sarp’a ya da Gargamel dedikoducusuna soracak değiliz. Mallis, New York Moda haftasını bu günkü ihtişamına kavuşturan bir organizatör. Her ne kadar geri planda kalmaya çalışsa da kadın, bu alemin ikonlarından biri. Senede birkaç kez "Fashion Icons with Fern Mallis" adlı bir etkinlik düzenliyor ve bunlarda ünlü tasarımcılarla sohbet ediyor. Dinlemek isteyenler de parayı bastırıp biletini alıyor ve giriyor içeriye. Geçen gecce Fern Mallis'in 'moda ikonu' konuşmacısı Tom Ford oldu. Söylenen o ki, biletler daha ilk günden tükenmiş. Durum böyle olunca ben de sevgili ‘ortaya karışıkcılarımı’, o gecce orada yaşananlardan mahrum etmeyeyim dedim. Söyleşiyi dinleyenlerin ortak kanısı şu: Tom Ford’un o burnu havada hali, sadece bir imajdan ibaret. Konuşurken mütevazı bir insan gibi görünüyor ama yine de bu görüntünün altında büyük bir egonun izleri belli oluyor. Şimdi bu psikolojik saptamaları bir kenara bırakalım da, hazretin sorulara verdiği ilginç yanıtlara geçelim. Adamımız, Başak burcuymuş. Astrolojiye inanıp inanmadığı sorulduğunda verdiği yanıt şu; “Aman Tanrım hem de çok inanıyorum. Ama eğer dünya Başak burcu insanlar tarafından yönetilseydi korkunç bir yer olurdu".Fatih Altaylı'nın kulakları çınlasın. Dalga mı geçiyor, ciddi mi söylüyor anlamadım Tabii konu dönüp dolaşıp Tom Ford’un 1986 yılından beri beraber olduğu erkek arkadaşı Richard Buckley’e geliyor. Onun hakkındaki söylediği cümle de son derece ilginç bizim İkon Baba’nın; "Richard, burnumun havaya kalkmasını engelliyor. Hatta o kadar engelliyor ki burnum bir deliğin dibinde" Derken Metropolitan Müzesi'ndeki en son galada transparan kostümüyle dikkat çeken Marc Jacobs için ne düşündüğünü soruyor Fern… Biraz duraklıyor ve en politik yanıtı veriyor Ford; “Orijinal modadan hoşlanıyorum. Kendi gibi olan insanları seviyorum, Marc da kesinlikle orijinal biri." “Peki moda dünyasında zirveye ulaşmak çok mu zor” diyor Fern. Yanıt bir itiraf niteliğinde: “Sürekli değişimin hüküm sürdüğü bu camiada zirveye ulaşmak diye bir şey yok. Mesela ben tamamen bitmiştim ama geçen sene yine geri döndüm" Ya Ford’un Ortaokul ve Lise günleri nasıl geçmiş? Çocukken hep kendisini yaşından daha büyük hissetmiş. “Diğer öğrencilerin sürekli benimle dalga geçmesine rağmen Bond çantayla okula giderdim çünkü sırt çantasının dağınık bir görüntüsü vardı" diyor. Bu arada öğreniyoruz ki, Tom Ford, birlikte bir akşam yemeği yemeğine gitmek istemediği hiçbir Allahın kulunu işe almazmış. Kendisi ile iş görüşmesine gelenler hakkında da matrak bir saptaması var. “Mesela bana gelip diyorlar ki 'En sevdiğim tasarımcı Nicolas Ghesquiere'.Anladık benim de en sevdiğim o ama, iş görüşmesine gelip bu söylenmez ki" Söylenmez tabii… Benim de en sevdiğim tasarımcı Nicolas Ghesquiere ama Tom Ford’a bu söylenmez ki. Artık yazının burasında ben aradan çekilip, birkaç soru cevabı da kendi başlarına bırakıyorum… “İnsanlara kariyer olarak tasarımcılığı seçmeyi tavsiye ediyor musunuz?” "Eğer dünyada sizi mutlu edecek başka bir meslek varsa onu tercih edin çünkü moda çok çok zor bir endüstri" “Ticari bir tasarımcı olmak sizi rahatsız etti mi?” "Her zaman iki kollu ceketler yapan ticari bir tasarımcı oldum. Ama McQueen için tasarım bir sanattı" “ H&M' için koleksiyon hazırladığınız doğru mu?” "Aaaa evet ben de böyle bir şey yaptığımı duydum.... H&M yetkilileri ile bu konuda bir kere bile konuşmadım. Bugünlerde beni her şeyin en iyisi heyecanlandırıyor. Ve maalesef bu da çok masraflı bir şey" Dayanamadım yine araya karışıyorum sevgili Ortaya Karışık sevenler… Tom Ford, tasarımcı olmasa estetik cerrah olmak istermiş. Nedeni de çok ilginç; “ Çünkü estetik cerrahlar bütün dikişleri doğru tutturmak zorunda olan mimarlar gibiler" diyor. Enteresan adam bu Tom ağbi. Günde en az sekiz bsaatini bilgisayar başında geçiriyormuş ama cep telefonu kullanmıyormuş. Yaşamak ve karşılıklı iletişim kurmaktan hoşlanıyormuş. Ve çocuklar… Bir çocuk sahibi olmanın özlemini çekiyor mu? Bakın ne diyor bu konuda ; “Aslında hep çocuk istedim.Ve eğer onları kucağıma almak ve kollarımda zıplatmak istiyorsam çok geç olmadan bu işe el atmam lazım sanırım" Bu konuda bize laf düşmez ama eğer gerçekten çocuk istiyorsan elini çabuk tutsan iyi olur Tom ağbi…