İstanbul’a ilk geldiği günlerde Çemberlitaş’ta bir handa yerleri süpürerek ‘iş hayatına’ atılan Karaduman’ın tekstil markası, bugün 45 mağazası, dünyadaki 300 civarındaki satış noktası ile tesettürün Chanel’i olarak anılıyor. The Guardian’ın ‘Allahın Terzisi’ diye tanıttığı bu sıra dışı iş adamı hakkında internette ‘36 çocuğu var’ iddiasını okuyunca ‘pes artık’ dedim… Sonuçta düzenlediği tesettür defileleri ile zaman zaman manşetlere taşınan, İslam aleminde de tartışmalar yaratan Karaduman ile tesettür’den, modaya, kürtaja, zinaya, hatta Kate Moss’dan Givenchy’ye kadar uzanan bir söyleşi yaptık... [b]Dini ticarete alet ettiğinizi düşünüyor musunuz? [/b] Ben buraya kimsenin sırtına basarak gelmedim. Var olma savaşının içinde bir tek ben kazanayım diye bir düşüncem de olmadı. Tek amacım tesettürün yaygınlaşması. [b]ZATEN DİN HELAL TİCARETİ EMREDİYOR[/b] [b]Ama sonuçta bir tüccarsınız, ticari amacınız yok mu?[/b] Ticaretimizi İslami ölçüler içinde yapıyoruz. Hiç pazarı yokken biz en zor olan tesettür pazarını seçtik. [b]Defileler konusunda İslam alimlerinden çok tepki geldi mi?[/b] Allah bir şey emrediyorsa bunu yapmak zorunluluktur. Mesela inancımızda içki satmak haramdır. Bir mahallede içki satmayan bakkal yoksa Müslümanlar için oraya böyle bir bakkal açmak farzdır. [b]Yani bu defileleri yapmak da farz mıydı?[/b] Tabii… Tesettür farz ise onun tanıtımı da üretimi de, satışı da doğrudur. İçki içinse bunun tam tersi geçerlidir. İyiliklerin yapımına ortak olursanız iyiliğe, kötü bir şeylere ortak olursanız da kötülüklere ortak olursunuz. [b]Bağlı olduğunuz bir tarikat var mı? [/b] Yok. Siyasi görüşlerim var ama bir tarikata bağlı değilim. Bağlı olmadığım için de objektif olabiliyorum. [b]Mesela benim restoranlarımda içki satılıyor, siz de benimle röportaj yaparken bir kötülüğe mi ortak oluyorsunuz? [/b] İçkiyi içmek de, satmak da haram… Kazanmayı teşvik etmeyi Allah İslam’ın şartlarına kadar koymuş. Ama helalinden kazanmalısın. Sen de kapa restoranlarını, emin ol Allah rızkını verir. [b]Peki… Neyse defilelerinizde kullandığınız mankenlerin özel hayatlarında tesettürlü olmamaları da eleştirilmişti… [/b] Ya arkadaşım, bu mankenler yarın hacca da gidebilir, örtünebilir de. Kızlar sonra açılıyormuş. Onların problemi. Mankenlere iç çamaşırı giydirip teşhir etsem o zaman eleştirin. Hem bunlar kendilerine “elbiselerin askısıyız” demiyorlar mı? Benim kurallarıma uyuyorlarsa sorun yok. [b]İslam’da kadınlar mankenlik yapabilir mi?[/b] Bu mankenler işlerinin uzmanları.Tesettürü en güzel şekilde onlar taşıyabilirler. Bunu hocalarla da görüştük. [b]Biraz önce tarikata bağlı değilim demiştiniz.[/b] Hoca ayrı, şeyh ayrı. Biz ihtisas sahibi hocalara sorduk.Böyle bir defilenin sakıncası olmadığını beyan ettiler. [b]İmam hatip mezunu musunuz? [/b] Hayır İslam ve fıkıh kitaplarını çok okudum. Bütün kitaplar kaybolsa İmam Gazali’den fıkıh kitabı kalsa yeter… [b]İslami geleneklere bağlılık aileden mi geliyor?[/b] Babam fahri köy imamıydı. Dedem Osmanlı döneminde İstanbul’da medresede yetişmiş üst düzey bir mollaydı. Bizim etraftaki köylerin hepsinin hocaları dedemin öğrencileriydi. [b]ASLINDA KÖYDE KAYISI DİKMEK İSTİYORDUM[/b] Hayatım roman’ klişesi sizin için hafif kalıyor. En iyisi biz ilk sayfadan başlayalım. Bizim köy 15 hanelik bir yerdi. Önceleri okul da yoktu. Dayımların yanında kaldım daha sonra yatılı okula başladım. İlk okuldan fazla okuma şansım da olmadı zaten. 13-14 yaşında İstanbul’a gelip çalışmaya başladım. [b]13, gurbete gitmek için küçük bir yaş değil mi?[/b] Aslında ben köyde kalıp kayısı filan dikmek istiyordum. Ama yatılı okulda babamın bize verdiği dutu cevizi yemeyip sattım, ayakkabı boyadım. Babam bende bir ticaret kafası olduğunu anlamıştı. [b]Sizin fikriniz miydi İstanbul’a gelmek? [/b] Hayır. Babam gitmemin daha iyi olacağını anlamıştı. “ Bir kişiye fazla ama iki kişiye azdır bu köy” diye beni ikna etti. [b]Ve başladı hazırlıklar…[/b] Babam bir arkadaşından yüz lira borç alıp yanıma vermişti “Oğlum halimizi görüyorsun harçlığını bile borçla veriyorum. Bizi düşünme ama kazanırsan da unutma…” dedi [b]Derken taşı toprağı altın İstanbul’a cebinizde 100 lirayla geldiniz…[/b] 100 liranın 65’i otobüse gitmişti, cebimde 35 lira kaldı. Yıllarca iki yakam bir araya gelmedi. Makarna yesek yanında çorba, çorba yesek yanında makarna bulamazdık. [b]İstanbul’a geldiğinizde hiç şeytana uyduğunuz oldu mu?[/b] Arkadaşlarım kahveye falan giderlerdi ama ben cumartesi pazar bile çalışırdım. Biraz tavla filan oynadık ama hiç kumara bulaşmadım. İstanbul’un o temposuna kapılıp bir ara namaz kılmadım, sonra hemen toparlanıp borçlarımı da kapattım. Merak ediyorsan, evlilik dışında da ilişki hiç düşünmedim. [b]İlk evlilik ne zaman oldu?[/b] Teyzemin kızıyla çocukluktan söz kesmişler. Onun ailesi Malatya’ya göç etmiş, biz ise hala köydeydik. Köye kız vermeyiz deyip sözü bozdular. 16 yaşındaydım [b]Maaşallah her konuda çok hızlısınız.[/b] Ev işleri için gelin lazım olduğundan bizde o yaşta evlenilir. Fakat söz bozulunca sözlüm babasına sinirlenip beddua bile etmiş. [b]Tuttu mu bedduanız?[/b] Tuttu gibi. Kızın babası öldürüldü. Kimin, niye vurduğu da ortaya çıkmadı. [b]Siz oğullarınızın 16 yaşında evlenmesini ister misiniz?[/b] İstanbul’da şartlar farklı. Onlara üniversiteyi bittirdikten sonra evlenmelerini önerdim. Örneğin bir oğlum İngiltere’de işletme okuyup MBA’yini yaptıktan sonra evlendi. [b]DAMADIM İKİNCİ EŞ ALIRSA BİR ŞEY DİYEMEM[/b] [b]Peki ya, oğlunuz gayri müslim bir gelin getirseydi kabul eder miydiniz?[/b] Bizim inançlarımızda bir erkek Hıristiyan kız ile evlenme hakkına sahiptir, dinen bir engel yok. [b]Dinen bir engel yok tamam da, oğlunuz… [/b] Gönül, inancının bizim gibi olmasını ister tabi ki. Sonuçta onların çocukları torunlarım olacak. [b]İlk evlilikte kalmıştık… [/b] İstanbul’a geldiğimde nişanlandım ama nişanlımın elini tutmaya bile cesaret edemedim. [b]Neden?[/b] Anadolu erkeğinin utangaçlığı.. [b]Evlenene kadar beklediniz yani?[/b] Yoo evlenemedim ki. Kıbrıs çıkarması olmuştu, Ecevit dönemi… İki yakamız bir araya gelmedi, işler durgundu… İşler durunca kızı vermediler. Sonunda memlekete gittim orada evlendim. Başlık parasını da denkleştirmek için babam komşulardan borç almıştı. [b]Affedersiniz, kaç eşiniz var?[/b] 7 çocuğum tek hanımımdan. Her hücremde onun emeği var.Kur'an'ın hükümleri karşısına geçmek mümkün değildir. Allah dört eşe kadar izin veriyor. 4’ten yukarısı haramdır. Cezası ölümdür. Ben dinimi peygambere göre yaşarım. Buna karşı çıkanlar peygambere karşı çıkarlar. Allah helal kılmışsa bütün dünya karşıma çıksa fark etmez . [b]Tek eşliliğe neden karşısınız?[/b] Evlilik ile ilgili kuralları da İslam koyar. Teknoloji artık çok gelişti açsınlar internetten okusunlar hadisleri, Kuranı. Ancak Türkiye'nin şartları olduğunu da kabul etmek zorundayım. [b]Yanılıyorsam düzeltin, bu konuyla ilgili hakkınızda dava açılmamış mıydı?[/b] Bazı kadın dernekleri şikayetçi oldu. İslamın dışındaki tüm dinlerde tek kadına nikah vardır. Zina ve gayrımeşru hayat serbesttir. İslam ülkelerinde bir adam 4 kez evlenebiliyor. Türkiye'de ise Allah'ın emriyle evlenildiğinde yer yerinden oynuyor [b]Yani zinaya değil Allahın emri olan evliliğe tepki gösteriyorlar diyorsunuz. [/b] Maalesef. İslam gayri meşru hayatı yasaklamış ve zinaya karşı dört evlilik vermiştir. İslam dışındaki bütün sistemlerde zina serbest bırakılmış. . Affedersiniz umumhane kerhane diye otellerdeki kadınlara yüzlerce erkek gitmekte, zina yapılmakta Ama gel gör ki Allah’ın emriyle evlenip, kadınlara çocuklara sahip çıkarsanız eleştiriliyorsunuz. [b]Medeni kanun neden zinayı suç saymıyor o zaman? [/b] Onu başkalarına sorun. Peygambere gelen ayetlerde ‘ben sana diğer müminlerden daha fazla evliliği nimet olarak helal kıldım’ diyor. Zina yapanın cennette yeri yok. [b]Peki damadınız ikinci bir eş aldığında kızınız üzülmez mi?[/b] Dinimi kızıma göre ayarlayamam. Bu ölçüyü ben koymadım. Allah adaleti esas aldığından damadım ikinci bir eş alırsa ona bir şey diyemem. [b]BİZİM DEFİLELERDEN SONRA DÜNYADA ETEK BOYLARI UZADI[/b] Neyse, bu konular beni aşıyor… The Guardian’da sizin için ‘Allah’ın terzisi’ demişler. Hoşunuza gitti mi bu deyim? Allahın terzisi dünyada ulaşılabilecek en son makamdır. Her Müslüman böyle anılmayı ister. Ama ben buna layık olduğumu düşünmüyorum. [b]İslami kesimden tepki var mı size?[/b] İlk defile sırasında tartışmalar oldu. Aslında İslam'da modaya değil; defileye tepkiler geldi. Türkiye’de her zaman tesettür vardı ama sektörü yoktu. O da bizimle oldu. [b]Neden tesettür giyimi?[/b] Bizim insanımız yaşasa da yaşamasa da İslam'a gönülden inanıyor.O yıllarda tesettür sözcüğü sanki Arap kıyafetiymiş gibi düşünülüyordu.İslam'ın emrettiği tesettürün tanıtılması halinde bu insanların sıcak bakacaklarını düşünerek bu yola girdim. [b]İlk defileyi yaparken ne amaç güttünüz?[/b] Tesettürü Türkiye gündemine taşıyıp tartışma yaratmaktı ki zaten bu gerçekleşti. Bunu ticari amaçlı değil inançlarımız gereği yaptık. [b]Pazarlama tekniğinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Dahice mi, delice mi?[/b] Ben söyleyeyim siz karar verin. Tesettürle ilgili ilk tasarımları yaptığımda benim gibi düşünen mağaza sahipleri vardı ama bunları kim satın alır diyorlardı. Hiçbir mağazada tesettürlüye uygun tek bir kıyafet yoktu. [b]Şu anda kaç mağazanız var?[/b] 100 civarında. 45 tanesi kendi mağazalarımız, diğerleri bayilik. Mümessillerimiz ile birlikte yurt içinde ve dışında 300 civarında satış noktalarımız var. [b]Mini eteğe karşı tesettürü yurt dışına pazarladınız bir anlamda.[/b] 90’lı yıllara kadar dünyada etek boyları maksiden daha uzun olmazdı. Bizim defilelerden sonra boyların ayak bileklerine kadar uzadığını görüyoruz. [b]Tesettür giysilerini hangi kıstasa göre belirliyorsunuz.[/b] Biz tesettürle ilgili bilgileri Kuranı Kerim’in Ahzab suresi 59. ayetten öğreniyoruz. Burada ölçü nedir, kolların el bileğine, eteklerin ayak bileğine kadar uzun olmasıdır. Vücut hatlarını ortaya çıkarmayacak, şeffaf olmayacak. Ayette şöyle der; “Ey Peygamber, eşlerine,kızlarına. Mü’minlerin kadınlarına dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle.” Benim kıstasım değil Kur'an'ı Kerim'in ölçüsü geçerlidir [b]Örtü dediğiniz nedir?[/b] Herhangi bir kumaş parçası da olabilir, pardösü çarşaf da… [b]Tasarımları ayetlere bağlı olarak mı yapıyorsunuz?[/b] İnancımız onu gerektiriyor. Ama evde kadınların kendi aralarında giyeceği etekler, bluzlar da üretiyoruz. Çünkü onların sadece dışarıya çıktıklarında örtünmeleri gerekiyor. [b]Defilelerinizin toplumsal etkileri oldu mu?[/b] Her şeyden önemlisi ‘kara çarşaflı’, ‘örümcek kafalı’ gibi tabirler tarih oldu. [b]Markanızın ismini seçmenizi günah olarak yorumlayanlar çıktı mı?[/b] Çıktı, hatta mahkemeye bile verdiler. Ama Allahın kurallarına uyuyorsanız onun kurallarına uygun bir isim kullanmanız gerekir. . [b]Defilelerinizde kızlar makyaj yaptıkları için de tepki toplamışlardı.[/b] Yahu ben makyaj malzemesi satmıyorum ki. Sonuçta her tarafı kapalı ama güzel görünmesi gerekiyor. Abartılı olmayınca neden makyaj yapmasın. Ben sadece kıyafet satıyorum ve kıyafetlerin de üzerlerinde güzel durması lazım. [b]Tesettürlü bir hanımın süslenmesi uygun mu?[/b] Kadınlar kocaları için süslenebilir. Bu zaten bir ibadettir. Helale karşı yapılan şeylerden sevap kazanılır. [b]Yaptıklarınızın sosyal anlamda bir reform olduğunu mu düşünüyor musunuz?[/b] Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada reform oldu. Ben nasıl Avrupalı modacılardan etkileniyorsam onlar da benim tasarımlarımdan etkileniyorlar. [b]Givenchy gibi markalar da tesettür modasından ilham alıp koleksiyonlar yaptı.[/b] Hedefimiz tesettürü dünyanın gündemi getirmekti zaten onu da başardık. [b]İslami kesimin Chanel’i gibi mi görüyor musunuz kendinizi?[/b] Bizim hedefimiz tesettürün mimarı olmak. Ama isterseniz bizim için tesettürün Chanel’i diyebilirsiniz… [b]En büyük hayaliniz nedir?[/b] Hayalimde sadece tesettürlü kadınların olduğu bir dünya var. Zaten bunun dışında minik bir çıkış yolu bile yok… [b]KATE MOSS İSTESE TEREDDÜTSÜZ DEFİLEYE ÇIKARIRIM [/b] [b]Minik demişken, sizin mini eteğe bakış açınız nedir[/b] Peygamber ve kuran nasıl baktıysa onun ışığından bakarım. [b]Bir defilenize Kate Moss çıkmak istese, kabul eder misiniz?[/b] Tereddüt bile etmeden hem de… [b]Danimarka Büyükelçisinin kızı Eliza Hoppe’u podyuma çıkartmıştınız. O zaman da kızın Hıristiyan olması gündem yaratmıştı.[/b] Örtünme tüm semavi dinlerde var. Ayrıca Eliza Hoppe’ı bilinçli olarak çıkarmamıştım.Yine de iyi bir seçim olmuş. [b]Hangi konuda?[/b] Danimarka ile aramızda karikatür krizi vardı o günlerde. Defilenin ardından AB’den yetkililer gelip Eliza’nın podyumdaki fotoğraflarını istediler… [b]Neden? AB de mi defile yapacakmış?[/b] Danimarka’nın bu konuda yumuşaması için ‘Bakın büyükelçinizin kızı bile örtündü. Bu kadar katı olmayın” diyeceklermiş. [b]Tüm çalışanlarınız tesettürlü mü?[/b] Hayır… Mağazalardakilerin yüzde %99u kapalı. Ama fabrikada açık olan da var… [b]STİLİSTLERİMİZİN ÇOĞU KAPALI DEĞİL[/b] [b]Çalışanlarınızın namaz kılmak gibi bir zorunluluğu var mı?[/b] Yok canım… Herkesin sevabı, günahı kendine… [b]Stilistlerinizin çoğu örtülü mü peki?[/b] Çoğu değil. Şu an örtülü olanlar da artış var ama tasarım grubunun başındaki iki kişi de açık. [b]Son defilenizdeki bir sahne cenaze namazına benzetildi yanılmıyorsam…[/b] Bu olay tartışıldı ama ne alakası var. Ortada cenaze yokken nasıl cenaze namazı olsun. Orada bir selamlama vardı sadece. Zaten İslami defile yapıyorsanız, İslami motiflere yer verirsiniz. [b]Kürtaj tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?[/b] Ana rahmindeki bebeği çıkarıp sizin karşınıza koydular, bıçak vurabilir misiniz ona? [b]Diyelim ki ultrasonda doğacak bebeğin sakat olduğu anlaşıldı. Bu durumda da cinayet mi kürtaj?[/b] Allah neyi layık görürse o. Sakat insanların yaşama hakkı yok mu? Mesela benim bir çocuğum prematüre olarak dünyaya geldi. Doktor, ‘Sakat doğabilir, zihinsel özürlü olabilir’ dedi. Ama şimdi son derece sağlıklı bir çocuk. [b]MUHTEŞEM YÜZYIL'I İZLERKEN GERÇEKTEN İĞRENİYORUM[/b] [b]Biraz da Mustafa Karaduman’ın ev halini öğrenelim. Mesela Muhteşem Yüzyıl’ı izliyor musunuz?[/b] Bazen bakıyorum da iğreniyorum. Dünyaya hükmeden bir sultan dizide 4 duvar arasında sıkışmış kalmış. [b]Ama sonuçta bir film bu… [/b] Film de olsa hiç mi ataya saygımız yok. Türkiye Cumhuriyeti kurucularına böyle bir şey yapabilir misin? O da Osmanlıyı dünyaya açmış bir insan. Hayali bir padişah yaratırsınız kimseyi ilgilendirmez. O diziyi izlerken gerçekten iğreniyorum ve utanç duyuyorum. [b]Çok katı olmadı mı bu cevap?[/b] İnsanların atalarına bu kadar saygısız olmasını anlamıyorum. Mesela Fransa’da dans icat ediliyor. Kanuni ‘bize de gelir’ düşüncesiyle ‘Ya bunu kaldırın, ya da ordularımı harekete geçiririm’ diyor… [b]Ne zaman demiş bunu?[/b] Tarih kitaplarında yazıyor. Eeeee… Dizide ne oluyor? Dansöz, şantöz hepsi o adamın sarayında. [b]Peki siz ne izliyorsunuz. Yoksa evde televizyon yasak mı?[/b] Yasak yok. Bazen kanallar arasında geziniyorum. Bir dizi başlıyor, sonra o kadar iğrençleşiyor ki… Porno olsa kapatırsın. Bunlar pornodan da beter. Baba ile oğlun aynı kadın ile ilişkisini anlatan diziler var. İğrençler. [b]Hangi diziler mesela… [/b] Biri Karadağlar… Aşk-ı Memnu’da da amcasının karısı ile birlikte oluyor adam. [b]Maşallah siz de hepsini izlemişsiniz… [/b] Yok canım… Öyle kanallar arasında dolaşırken gözüme çarpıyor. [b]Evde otoriter misiniz?[/b] Genelde beni rahatsız eden bir durum olmadığından otoriter olmama gerek kalmıyor. Bir gün bile eşimi yemek için azarlamamışımdır. Önüme kuru ekmek koysa yerim. [b]Peki siz girer misiniz mutfağa…[/b] Yok… Çocukken kadınlar tarlada çalıştığı için anneme yardım olsun diye mecburen girerdimn.yapardım [b]Demin sözünü ettiğiniz dizileri çocuklarınıza yasakladınız mı?[/b] Yasak yok ama onlar zaten televizyon sevmiyorlar. Bilgisayarda devamlı futbol oynuyorlar. [b]Sizin futbol ile aranız nasıl?[/b] Çok iyi bir voleybolcuyum ama futboldan anlamam. [b]Futbol haram mı?[/b] Hiçbir spor haram değildir. Ama bana göre futbolcuların alınıp satılması ve onların üzerine bahis oynanması tartışılabilir. [b]Futbol deyince bir şey merak ettim. Erkek tesettürünün ölçüsü nedir?[/b] Diz kapağı ile göbek arasındadır. [b]Futbolcular buna uymuyor o zaman?[/b] Eh, ne yapalım. Eskiden şortlar kısaydı ama şimdi daha uzun giyiyorlar. [b]Siz mayo ya da iç kıyafeti üretiyor musunuz?[/b] İç kıyafeti üretiyoruz ama mayo üretmiyoruz. Ben kızlarımla ve eşlerimle bile hiç kimsenin olmadığı yerde denize giriyorum. Tesettür mayosu ile bile olsanız bazı yerleriniz görünür. [b]Peki aktif siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?[/b] Teklifler geldi ama ben istemedim. Belki ileride kendi inançlarıma uygun bir durum olursa düşünürüm. [b]Biraz da müzikten konuşalım… Ne dinlersiniz?[/b] Arabada giderken bizim İslami radyoları açarım. [b]Kaç kişi çalışıyor şirkette?[/b] Part time olanları da sayarsak 850 çalışan var bünyemizde. Tedarikçilerimizle birlikte 3.500 civarında istihdam var. [b]Böyle bir soru biraz kaba kaçacak ama, ne kadar zekat verdiniz?[/b] Valla yüklü olarak veriyoruz. Biz zekatta yüzde 2,5’ a mümkün olduğunca takılmıyoruz. Çünkü az kalıyor. [b]Allah yolunda olanların gösterişli arabalarda gezmesine ne diyorsunuz?[/b] Başkasının hakkını gasp etmeden kazanmış, fakirin zekatını vermişseniz o araba helaldir. [b]Böyle büyük bir şirketin devamlı bankalarla haşır neşir olması gerekir. Çalışacağınız bankayı seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?[/b] Zorunda olmadığım müddetçe faiz ile çalışan hiçbir bankayı kullanmıyorum. Faizi olmayan her banka ile çalışırım. 80 li yıllarda biliyorsunuz bankerler yüzünden faiz ekonomisi battı. Faiz haksız kazançtır, haramdır ve iflasa yol açar. [b]Ama geçerli olan sistem bu değil mi? [/b] Dünyadaki en büyük bankalar batmadı mı. Amerika ekonomisi bile sallanmıyor mu. Sonuçta bu haksız kazanç; Allah bunu da ödetir. [b]Bankalar ortadan kalkarsa ne olacak peki?[/b] Bankalar kalksın demiyorum ki? Faizden söz ediyorum. İslam’da karlılık esasına göre bir ekonomi vardır. Ortaklık vardır. “Size şu kadar para verdim ama bu kadar para talep ederim” diyemezsiniz. [b]SERMAYENİN YEŞİLİ KIRMIZISI OLMAZ[/b] [b]Dünyada nerede var ki sizin idealinizdeki sistem?[/b] Dünyada olması önemli değil. Araplar da bile yok mesela. Onları değil Peygamberi örnek alırsınız. Bugün Papa bile bankaların haksız kazanç elde ettiğini söylüyor. [b]Peki Yeşil Sermaye konusunda ne düşünüyorsunuz?[/b] Sermaye’nin yeşili kırmızısı olmaz. Bizim ölçümüz Asr-ı saadettir. Peygamber Efendimiz “Bu kumaşlar Hindistan’dan, Çin’den geliyor bunları almayın” dememiştir. [b]Özellikle defileye çıkarmak istediğiniz biri var mı?[/b] Endonezya’da güzellik yarışmasına katılmış tesettürlü bir bayan vardı, onu getirmek istemiştim ama olmadı. Naomi Campbell bile gelmek isterse karşı çıkmam. Benim kurallarıma uyacaksa neden olmasın? [resim=20120610resim-185359C6][/resim]