SUSKUNLAR’DA ‘TEFO’ YOK!

Yayın Tarihi : 12-03-2012 17:41
Dün gecce Suskunlar’a bu cümle ve Ahmet Kaya’nın ‘Nerden Bileceksiniz?’ şarkısı damgasını vurdu resmen.. Ahmet Kaya kimin fikriyse, o şarkıyı kim seçtiyse helal olsun diyorum başka da bir şey demiyorum.. Yüreklerimiz dağlandı, gözyaşlarımız sel oldu, sigaraları içmedik yedik resmen.. [url=https://www.gecce.com.tr/video-suskunlarda-ahmet-kaya-sarkisi-aglatti]Video için tıklayınız[/url] Şu anda ekranda izlediğim dizilerden en iyisidir Suskunlar.. Konusu, oyunculukları, çekimi her şeyiyle dört dörtlük.. İnternette yapılan yorumlara, bazı köşe yazarlarının yazılarına bakıyorum da şaşırıyorum gerçekten.. Yok efendim Sarp Akaya Ezel’in etkisinden kurtulamamış, hala Tefo karakterini canlandırıyormuş, Kerpeten Ali gibi oynuyormuş falan da filan.. Allah aşkına bir saçmalamayın ya! Adam oynuyor beyler bayanlar.. Hem de öyle bir oynuyor ki ekrana yapışıyorsunuz onu izlerken.. Resmen Bilal karakterine can vermiş, ruhunu katmış.. Yapılan yorumlardan sonra dün daha dikkatli izledim Suskunlar’daki Sarp’ı.. Yemin ederim Tefo’daki oyunculuğuna bine katlar.. Helal olsun Sarp sana, takılma kimseye, çok iyisin çok! Bir diğer eleştirilen isim de Murat Yıldırım ve Aslı Enver.. Murat, Suskunlar’a ısınamamış, iyi rol yapamıyormuş? Aslı da Kavak Yelleri’nde ki Mine gibiymiş hala! Pardon da biz aynı dizileri mi izliyoruz? Murat da Aslı da kariyerlerinin zirvesinde oyunculuk sergiliyorlar.. Şu sahneleri bir daha izleyin de tekrar düşünün oyunculukları.. [url=https://www.gecce.com.tr/video-suskunlarda-ecevitten-hayat-kurtaran-plan]Video için tıklayınız..[/url] [url=https://www.gecce.com.tr/video-suskunlar-arabada-nerden-bileceksinizi-dinliyor]Video için tıklayınız...[/url] O yüzden artık kimse konuşmasın ve takdir etsin! Suskunlar tamamdır ve bana göre Perşembe geccelerinin yeni lideridir.. Emeği geçen herkesin yüreğine ve beynine sağlık.. Süpersiniz! ***** [b]CEM&AHU – BEREN&KENAN VE EVLİLİK ÜZERİNE..[/b] Aman ne matah, ne matah! Cem ve Ahu evlenmiş.. Allah mutlu etsinmiş! Çok güzellermiş, çok eğlenmişlermiş, falan da filan.. Şimdi herkes poz yapmayı bıraksın ve iki dakika delikanlı olsun.. Cem Yılmaz Ahu Yağtu’ya aşık değil! Ve bayıla bayıla evlenmedi.. Beren Saat ve Kenan Doğulu aşkı da aşk değil! Küçük bir heyecan kasırgası, hepsi bu! Bunu bilerek ve kabul ederek yazıya devam edin.. Yok istemiyorsanız, gerçekler canınızı acıtıyorsa yavaşça elinizi mause’dan çekip beni terk edebilirsiniz.. Herkes tamamsa başlıyorum.. Beren Saat’e olanlar oldu ama ne oldu hala anlamıyorum.. Bugüne kadar hiçbir aşkını göz önünde yaşamayan, sevgilisiyle tek kare pozunu bile arşivlerden zar zor çıkaracağımız Beren’in daha şimdiden Kenan’la albüm yapacak kadar pozu var.. Ya bu Kenan’ın kerameti ya da Beren’in aşka bakış açısı değişti.. Bilemiyorum, zamanla göreceğiz neyin ne olduğunu.. Kenan Doğulu’ya şaşırmıyorum.. O zaten hep böyleydi.. Ne zaman aşk yaşasa gözlerinin içi gülüyor adamın ve asla saklamıyor.. Doğrusu da bu zaten; var olan şey saklanmaz.. Garip olan Beren’in hareketleri.. E daha düne kadar Cesar vardı, aşk büyüktü, evler dekore ediliyordu; e ona noldu? Hani gerçek aşktı? Bizim Gossip yazmıştı, Cesar aşkı paravan diye.. Gülüp geçmişti Beren Hanım bu yazıya.. Böyle paravan aşklar, gerçekler ortaya çıkınca patlayıveriyor değil mi? İş sevgili olunca basından köşe bucak kaçan Beren Hanım, ne kerametse yeni aşkı Kenan Doğulu’yla Cem Yılmaz’ın düğününde ortaya çıkmayı tercih etti! Reklam kokan hareketler mi bunlar, ben mi yanılıyorum acaba? Basının otelin önünde cirit atacağını biliyor, tüm gözlerin onlara çevrileceğini biliyor, düğünü bile sollayacaklarını biliyor ama rahatsız olmuyor.. Halay başı bile oldu, gülmekten koltuktan düşüyordum resmi gördüğümde! Pardon da biz, bizim tanıdığımız Beren Saat’ten mi bahsediyoruz? Neler oluyor? İşin ilginç detayını fark ettiniz mi peki? Kenan’ın lüks aracı kapıya yanaştı.. Araç kapısı açıldı; önce Kenan, sonra Beren’in göğüsleri, sonra bacakları, en sonunda da kendisi indi.. Basın nefesini tuttu; eller birleşti.. Zorlama yok, koşmaca, kovalamaca yok, her şey kendiliğinden gelişiyor.. Haliyle basın mensupları şokta.. Bu kadar kolay poz almaya alışkın değiller ne de olsa, hele hele ki konu Beren Saat’se.. Neyse el ele kalabalığı yararak ilerlemeye çalışırlarken bir muhabir, ‘sıranın siz de olacağı konuşuluyor Beren Hanım, ne diyorsunuz?’ dedi.. Ve bence Beren, asrın cevabını verdi.. Daha bilmiyoruz başlarına ne gelecek! Hoppalaaaaaaa! Sanki yeryüzünün ilk evlenen çifti Cem ve Ahu da tüm deneyleri onlar üzerinde yapacağız.. Ne gelecek işte başlarına; evlilik dediğin kurulu düzen; herkes aynı şeyleri yaşıyor! Beren ne bekliyor bu evlilikten onu anlamış değilim! Cem ve Ahu’nun yaşadıklarına göre mi Kenan’la evlenmeye karar verecek? Enteresan! Neyse gelelim Cem ve Ahu’ya! Allah mutlu etsin tabii de, olmayacak işe amin demenin de bir faydası yok! En azından ben artık demiyorum.. 4-5 ay sonra doğacak o güzeller güzeli yavruları olmasaydı Ahu, Cem’i evliliğe kadar götüremezdi bu kesin.. Artık bilinçli mi hamile kaldı ya da tamamen kader mi bu bilemiyorum ama evliliklerinin sonu olmayacak biliyorum.. Tabii kimse istemez, evliliklerin bitmesini.. Ama görünen köy de kılavuz istemiyor.. Bir süre sonra otuz iki diş sırıtarak büyük bir zafer edasıyla havaya kaldırılan nikah cüzdanlarından kurtulmak için millet birbirini yiyor.. İstisnalar var mı, var! Peki benim kaidemi bozar mı? Bozmaz! İnancım bu ve kesinim! Çocuk doğacak ve bir süre daha mutluyuz pozları verilecek! Sonra ayrılık rüzgarları kasıp kavuracak! Nikah Masası’yla başlayan evlilik, ‘hade, hade, hade, hadeeeeeeeeeee’ diye son bulacak..