FATMAGÜL VE KERİM AŞKI HIZLANSIN ARTIK!

Yayın Tarihi : 14-11-2011 11:22
Harika bir iş çıkarttınız, bunu bütün Türkiye biliyor.. Her Perşembe bizi ekran başına kilitliyorsunuz, bu da aşikar.. Ama, YETER ARTIK! İçimiz şişti, baygınlık geçirmek üzereyiz.. Bir aşk bu kadar mı yavaş ilerler, bir aşk bu kadar mı mıyk mıyk gider? El atın şu işe artık.. Hikaye yavaşladı, konu tıkandı.. Anladık, masum bir aşk izletmek istiyorsunuz bize.. Ama cidden yeter, masumiyet de bir yere kadar.. Dünya anladı bu masumiyeti.. Biraz hareket lazım, can lazım, kan lazım.. Siz ne yaparsanız yapın, bu dizi Engin Akyürek ve Beren Saat için her şartta izlenecek ama izleyiciler de tatminsiz artık.. Fatmagül ve Kerim aşkının hız kazanmasını istiyorlar, istiyoruz.. Siz gene yavaş ilerletin senaryonuzu ama en azından öpüşsünler artık.. İsyanımız geldi, tutamıyoruz içimizde.. Tempo düşüyor; elinizde tonla malzeme varken senaryonun bu kadar sürünmesi bende kabak tadı etkisi yaratmaya başladı.. Biliyorum ki fanatikler için de bu böyle, o yüzden lütfen çağrımızı duyun ve bu aşkı hızlandırın artık.. [b]Kim bu Orçun Benli?[/b] Sahi kim bu Orçun Benli? Duyan bilen var mı? Deniz Uğur’dan önce tanıyor muyduk bu çocuğu, tanımıyorduk.. Bakındım, öyle ele gelen bir yönetmenlik deneyimi de yok.. E o zaman kime bu hava civası? Bu çocuğun muhabirlere ettiği küfürleri nasıl yiyip yuttuk biz, hala şoktayım! Çok özür dileyerek yazıyorum, ‘Fermuarımı açtım, ağzına almak ister misin?’ diye bir küfrü kim nasıl yedi yuttu? Ve daha ağza alınmayacak bir çok küfrü daha? Nasıl midye atabildiler muhabirlere, ne hakla, hangi sıfatla? Bu hadsizlik yüzünden bazı köşe yazarları magazin basını bitmiş diye nasıl yazılar yazabildi? Deniz Uğur bu işe nasıl müsaade etti? (ona birazdan geleceğim) Nasıl, nasıl, nasıl? Öğrendiğim kadarıyla tüm bu küfürler ve midye atma olaylarından sonra bizim çocuklar kameraları bırakıp Orçun Benli’yi ufak yollu sevmişler.. İş karakola kadar gitmiş, Benli bizimkilerden şikayetçi olmuş ama karakolda barış sağlanmış.. Peki tüm bunlar olurken Deniz Uğur bu işlere nasıl bir tepki gösterdi diye merak ederken Deniz Hanım’ın kişisel sitesinde yazdığı yazıyı okudum.. Şokum daha da arttı.. Deniz Uğur demiş ki muhabirler için, ‘Onlar emekçi değil…Onlar çete.’ Hadi buyurun buradan yakın! Kimse yanlış anlamasın, magazin muhabirlerini ölümüne savunmuyorum.. Evet işin ciddiyeti zaman zaman kaçıyor.. Daha tecrübeli muhabirlerin yetişmesi gerekiyor vs. ama bu kadarı da fazla değil mi ya? Deniz Uğur öyle bir yazmış ki, sanırsın Asmalımescit’te PKK önlerini kesti, onlarla çatıştı!! E bu kadarına da pes artık.. Madem bizimkiler çete, saygısız, hadsiz, midesi geniş, iğrenç yaratıklar, ‘A…… a……… s…….’, ‘fermuarımı açayım, ağzına al’ tarzı küfürleri söyleyen biri ne kadar saygılı? Soruyorum size, ne kadar saygılı?