MÜGE ANLI MI, SEDA SAYAN MI?

Yayın Tarihi : 07-09-2009 04:08
Yani 40 yıl düşünsem günün birinde Seda Sayan ile Müge Anlı'yı kıyaslayacağımı düşünmezdim. Ama televizyon dünyası işte.. Ne zaman kimin ne olacağı belli değil.. Yıllardır sabah progamlarında eller havaya modunda izlediğimiz, kimi zaman göbek atan, kimi zaman seyirciyle bir olup ağlaşan, kimi zaman Kadırgalı kimliğine bürünüp ekrandan ahkam kesen, kimi zaman da ağdalı konuşmalarıyla dikkat çeken sabahların eski sultanı artık 'haberci(!)' oldu bildiğiniz gibi.. O allı pullu tuvaletler gitti, yerine koyu renk döpyesler, takım elbiseler geldi.. Ses tonu değişti, o ağdalı konuşmadan eser kalmadı, 'anacımlar, bacıcımlar, gı'lar, gu'lar yok oldu.. Kısacası şimdilerde son derece ciddi bir Seda Sayan'la karşı karşıyayız.. Fakat, ama, lakin.. Son derece ciddi bir tavırla yapılan programda araya giren tanıtıcı reklamlarda Seda Sayan'ın kullanılmasına şiddetle karşı çıkıyorum.. Çünkü bu aşamalarda Seda Sayan'ın ciddi bir kimlik çatışması yaşadığını düşünüyorum. Neden derseniz, tanıtım reklamları girmeden önceki Seda Sayan son derece ciddi ama ne zaman tanıtım reklamı araya giriyor; Seda Sayan o aşamada sapıtıveriyor ve eski Seda kıvamına geliyor.. Oynamalar, kıvırtmalar, seyirciyle yapılan 'anam'lı konuşmalar.. Tamam bu reklamlar şart ama bu reklamlarda Seda Sayan'ın kullanılması şart değil.. Az önce ciddi ciddi izlediğim bir kadını 5 dakika sonra cıvıtmışken görmek hoşuma gitmiyor ve programın ciddiyeti anında kayboluyor gözümde.. Oysa Müge Anlı'da durum çok net.. Hiçbir karmaşıklık yok.. Kadın zaten gazeteci.. Olaylara çok hakim ve her gün canlı yayın yapıyor.. Bu aşamada Seda Sayan'a çok büyük fark atıyor. İşi bilmesi, konulara olan hakimiyeti, (ki Seda Sayan henüz tam olarak hakim diyemeyiz, bilmediği bir sürü detay oluyor bazen), ciddiyeti ve program devamlılığıyla işinde bir numara olduğunu her daim göstermeye devam ediyor.. Bu nedenle de 'en iyi ekran polisi kim?' derseniz benim cevabım 'Müge Anlı'dır! Seda Sayan'ın bu konuda arkasındaki o güçlü ekibe rağmen biraz daha pişmesi gerektiğini düşünüyorum. [b]Özgü'den 'Güllü' olur mu olmaz mı?[/b] Hanımın Çiftliği dizisinin ilk versiyonunda oynayan İlknur Bozkurt, daha diziyi izlemeden gazetecilere röportaj vermiş ve 'Özgü'den Güllü olmaz, çünkü bu rol için çok yaşlı' demişti.. İşte biz buna litaratürde 'ön yargı' diyoruz. Keşke bu kadar erken bir açıklama yapmasaydı İlknur Hanım. Zira Özgü'den ne muhteşem bir Güllü çıktığını cuma akşamı hep birlikte izledik.. Özgü Namal 30 yaşında olabilir ama 30 olduğunu asla göstermeyen bir yüzü ve vücudu var. 0 yüzden 17'lik Güllü, 30'luk Özgü'nün içinde hiç sırıtmadı.. Bir de buna Özgü'nün muhteşem oyunculuğu eklenince ortaya tadından yenmez bir durum çıktı.. [b]Mehmet Aslantuğ'un kaderi![/b] Özgü Namal demişken dizinin yakışıklı jönü Mehmet Aslantuğ'un makus kaderine değinmeden de edemeyeceğim.. Biz Aslantuğ'u en son Bir İstanbul Masalı'nda bırakmıştık.. Orada da zengin bir iş adamını canlandıran Aslantuğ, evdeki yardımcılarının kızına aşık oluyordu hatırlarsanız.. Ne tesadüftür ki Aslantuğ şimdi de fabrikasında çalışan fakir kıza aşık olacak bir adamı canlandırıyor.. Yani bir türlü dengini bulamıyor :) Şaka bir yana Hanımın Çiftliği dizisi ilk bölümüyle kalitesini ortaya koydu ve reytingleri alt üst etti.. Geçtiğimiz yılı her cuma 'Asi'yle zirvede kapatan Kanal D, bu sene de Hanımın Çiftliği'yle Cuma birinciliğini sürdüreceğe benziyor. Bol seyirli günler efendim..