PARMAKLIKLAR ARDINDA BAŞLIYOR!

Yayın Tarihi : 12-12-2007 13:43
ATV dizi konusunda atağa geçti; arka arkaya bomba diziler yayınlanmaya başladı.. 'Dizi ATV'de izlenir' sloganı gerçekliğine kavuşmaya başladı anlayacağınız.. Bu dizilerden bir tanesi de bu akşamdan itibaren yayınlanmaya başlayacak olan Parmaklılar Ardında.. Bu diziyle ilgili öncelikle ilgimi çeken kadrosu.. Gerçekten çok sağlam oyuncular aynı kadroda buluşturulmuş.. Uzun zamandır dizilerde görmediğimiz sadece Ferzan Özpetek filmlerinde oynayan Serra Yılmaz, Çemberimde Gül Oya'dan sonra ekrana ara veren Selda Alkor, geçtiğimiz yayın döneminde Kanal D'de fırtına gibi esen Hırsız – Polis'in Mavi'si Özlem Düvencioğlu, Gönül Yarası filmindeki oyunculuğuyla dikkatimi çekmeyi başaran Devin Çınar ve en son Yertsiz Yurtsuz dizisiyle karşımıza çıkan Sinan Albayrak bu isimlerden sadece birkaç tanesi.. Parmaklıklar Ardında, farklı yaşlarda ve farklı nedenlerle mahkum olmuş kadınların hikayeleri aracılığıyla kişiyi suça iten nedenleri gündeme getiriyor. Suç işleyen kişi, ekonomik ve sosyal çıkmazlar sonucu toplumun kurbanı mıdır? Doğruyla yanlışı ayırt etmekten aciz midir, psikolojik sorunları mı vardır? Yoksa çoğu suçlu sadece kötü müdür? Doğuştan kötü olmak diye bir şey var mıdır? Yakın plan kadın hikayeleri anlatılarak suç ve ceza kavramlarının sorgulandığı dizide, bu sorular önem taşıyor. Tarihi Sinop Cezaevi'nde çekilen dizinin ana eksenini, koğuştaki kadınların içerdeki hayatları kadar, ziyarete gelen yakınlarının maceraları ve dışarı çıkanların sonrasında yaşadıkları da oluşturuyor. Cezaevindeki kadınların çeşitli suçlardan mahkum olmuş insanlar olmalarının yanı sıra aynı zamanda birer anne, eş ve sevgili oldukları gerçeği de çarpıcı bir senaryo diliyle seyirciye aktarılıyor. İçerdekilerin dışarıdaki yakınlarıyla iç içe giden hikayeleri hem dramatik hem de komik yanlarıyla anlatılırken, duvarların iki yanı arasındaki farklar çoğu zaman kaybolup gidiyor. Yıllarca çocuklarının özlemini çeken müebbete mahkum bir başhemşire Hayriye Çakır (Serra Yılmaz), kocasının ölümüne neden olan bir tarih öğretmeni olan Suzan Aksoy (Devin Özgün Çınar) ve tahliyesi yaklaşan koğuş ağası Nur Kurteşi (Selda Alkor)'nin özlemleri, hayal kırıklıkları, sevinçleri ve üzüntüleri içinde kendimizi bulurken; idealist cezaevi doktorunun Tarık İnan (Sinan Albayrak) yumuşacık, şefkat dolu sesi, onlar kadar bizim de içimizi titretiyor... Hikayede cezaevi müdürü Handan Gürkan (Özlem Düvencioğlu)'ın ve diğer cezaevi görevlilerinin doktor, savcı, psikolog ve gardiyan olmalarının yanı sıra birer insan oldukları, aşkları, öfkeleri, merhamet ve öc alma duyguları da işleniyor. Mahkumlar ve görevliler parmaklıkların ardındaki hayatın şiddet dolu ve acımasız ortamında her şeye rağmen aşık oluyor, umut besliyor, birbirlerini bazen seviyor, bazen de nefret ediyorlar. [b] Timuçin Esen'in gerçek aşkı ve dizi aşkı aynı dizide.. [/b] Yönetmenliğini Hakan Gürtop'un yaptığı dizinin bana göre diğer ilginç yanı ise Hırsız Polis'teki Çınar rolüyle hafızalara kazınmış Timuçin Esen'in gerçek aşkı Devin Çınar'la dizideki aşkı Mavi'nin yani Özlem Düvencioğlu'nun birlikte kamera karşısına geçmesi.. Bilerek mi bir araya getirildiler yoksa tesüdüf mü bilmiyorum ama iki ismin de bu dizi için biçilmiş kaftan olduğu kesin! [b] GAZETECİ SANATÇI AŞKLARI MODA OLDU [/b] İlk bomba Cüneyt Özdemir cephesinden geldi.. Bir restoran çıkışı birlikte görüntülenen ikilinin birlikte oldukları günlerce manşetlerden düşmedi.. Nefise Karatay, bu ilişkiyi yalanlamadı ama kabul de etmedi.. Cüneyt Özdemir ise kendi sitesinde yazdığı 'Magazine Düştüm' yazısıyla inkar etti ve içine düştüğü durumu anlattı.. Sonuç belirsiz.. İkinci bombayı Ayşe Özyılmazel patlattı.. Haşmet Babaoğlu aşkının külleri bile soğumadan Okan Bayülgen'le birlikte olduğu iddiası magazin dünyasına bomba gibi düştü.. Her zamanki klasik manevra dönüşüyle bu aşk inkar edildi ama dudak dudağa çekilen görüntüler, bu inkar edilmelerin külliyen yalan olduğunu gösterdi bize.. Sonuç, evleneceklermiş.. Üçüncü bomba salı geccesi Canlı Canlı'da patlatıldı.. Helin Avşar ve Cengiz Semercioğlu baş başa yenilen bir yemek sonrasında gazetecilere yakalandı.. İş yemeği miydi bu yoksa aşk mı bilinmez ama ünlü ikili enteresan surat ifadeleriyle (ki özellikle Helin'in bakışlarını görmeniz lazımdı; karşısında gazeteci değil de uzaylı varmış gibi bakıyordu ya da yine çok sarhoştu seçemiyordu) mekandan ayrı ayrı çıkıp arabalarına binerek uzaklaştılar.. Sonuç hiç bilinmiyor, yakında kokusu çıkar.. Anlayacağınız bu ara gazeteciler pek revaçta.. Bakalım bu aşk bombardımanına daha kimler, kimler eklenecek.. Yakın takipteyiz, bekliyoruz.. Bol seyirli günler efendim..