GÜLBEN, DENİZ, GÖBEK VE SELÜLİT!

Yayın Tarihi : 25-06-2012 16:13
Şimdi kim haklı, kim haksız tartışmasını yapmayacağım.. Bildiğim tek bir şey var o da Deniz’e fena haksızlık yapıldı.. Ve daha acısı daha önce selülitle yakalanan hiç kimseye bu kadarı yapılmamıştı.. Büyük puntolarla ‘DENİZ ANASI’ diye başlık atmak Habertürk’e hiç ama hiç yakışmadı.. İsterseniz 100 kilo olun, isterseniz 215 kimseye böyle deme hakkınız yok.. Habertürk’ün başlattığı yoldan neredeyse herkes yürüdü ve o tarz başlıklarla bu iş devam etti.. ‘Bir sen, bir ben, bir de göbek’ başlığı da acımasızca atılan diğer bir başlıktı.. Hülya Avşar yakalandığında ‘Hülyağlı Tatil’, Gülben Ergen yakalandığında ‘Fotoşok!’ ama Deniz Seki yakalandığında ‘Deniz Anası’ Gerçekten çok acımasızca.. Umarım herkes hatasını bir an önce telafi eder.. Bu madalyonun ön yüzü.. Arka yüzünde Deniz’de de biraz hata var.. Hoş hata da demek istemiyorum o sinirle ne yazacağını şaşırdığını ümit ediyorum.. Deniz, ‘Keşke birazcık daha şişirseydiniz’ diye yazmış twitter’dan.. Yani kendisine fotoşop yapıldığını ve bilerek şişmanlatıldığını iddia etmiş.. Hiçbir gazeteci bir kadının var olan kilolarını kilo eklemek için uğraşmaz ki! Genel de aksi olur, ince göstermek için fotoşop yapılır.. Kaldı ki bu inceltme, daraltma, botoks uygulama işlemlerini de gazeteciler yapmaz.. Hazır gelen fotoğraflar üzerinden hareket ederiz bizler.. Ancak eksantrik işlerde değişik fotoşoplar yaparız biz.. Ama elimizdeki malzeme neyse ondan yola çıkarız.. Ekleme ve daraltma yapma gibi de bir vakti olacağını sanmıyorum kimsenin.. O yüzden olanı olduğu gibi yayınlarız.. Kaldı ki Deniz’in bikinili görüntülerini de izledim.. Canlı görüntü neyse, fotoğraftakiler de o.. Ne bir eksik, ne bir fazla.. Ama bu durum, fotoğraf üstüne ‘Deniz Anası’ yazma hakkını asla vermez.. Burada hemfikirsek başka bir açıdan devam edelim şimdi.. Herkes kendi bedenini biliyor.. Neresi kusurlu, neresinde selülit var falan filan.. Vücut ortada yani.. Belki sıkıntıdan, belki üzüntüden yenmiş ve kilolar alınmış.. E spor da yapılmamış.. O kilolar da vücudun başka başka yerlerinde selülite dönüşmüş.. Bunun ne 3 çocuk doğurmakla alakası var, ne de gazetecilerin sizlere kilo eklemesiyle.. Eğer çocuk doğurmak selülite sebep olsaydı Çağla’nın da Tuba’nın da selülit içinde yüzmesi gerekirdi.. Ama onlar da yok.. Demek ki bu yapı meselesi ya da boğazı tutup spor yapma durumu.. Neyse öne sürdüğünüz bahane ne olursa olsun neden birisi de çıkıp ‘evet kardeşim kiloluyum, selülitim de var, bundan size ne?’ demez.. Gazeteci gördüğünü çeker ve yayınlar.. Evet haberde yorum yapmamalı ya da hakaret etmemeli ama neden hemen savunmaya geçer ünlülerimiz! Görünen şey ortada işte, yakalanmışsınız, çekilmiş bitmiş.. Fotoğraflar da olanı yansıtmış.. Gazeteci çektiğini yayınlamış, sanatçı da hemen bahane üretmiş.. Kilolu olduğunuzu ya da selülitinizin olduğunu gazetecilerden öğrenmediniz sonuçta.. Kilolusun ya da selülitin var diye denize girme, bikini giyme hakkın yok mu yani? Tabii ki de var! Denize de gireceksin, bikini de giyeceksin.. Sen halinden memnunsan kimseye ‘ay çocuk doğurmuştum ben, ay şöyle olmuştu, böyle olmuştu’ diye açıklama yapmana gerek yok.. Sonuçta ‘senin bedenin, senin kararın!’ Öyle değil mi?