DUBLÖR SEVİŞTİRMEK VE HANDE?

Yayın Tarihi : 04-04-2008 11:25
Bugüne kadar 'sanatı sanat için yaptım' diyen bir oyuncunun bir erkekle birlikte olmaya başladıktan sonra kendini frenlemesine bir anlam veremiyorum.. Hande Ataizi'nin Cem Davran'la başrolü paylaşacağı 'Masum Kadınlar' filmiyle ilgili aldığı karardan bahsediyorum.. Filmde dayısının oğlunun tecavüzüne uğrayan bir kızı canlandıracak olan Hande Ataizi evlilik hazırlığı yaptığı iş adamı sevgilisi Philippe Arman'ın sevişme yasağı kararı üzerine böyle bir açıklama yapmış ve dublör kullanacağını söylemiş.. Bu bir karardır ve saygı duyulur ama bundan önceki söylemler de tokat gibi çarpar adamın yüzüne.. Hatırlayın birkaç ay öncesini.. Gönül Salıncağı dizisinin güzel oyuncusu Ayşe Şule Bilgiç, 'Oyuncuyum, her şeyi yaparım fikrine sıcak bakmıyorum.. Bugüne kadar hep cüretkar sahnelerde rol alanlar Altın Portakal'ı kazandı.. Hep göğüslerini açanlar kucakladı Portakal'ı.. Benim ise asla bir Portakal'ım olmayacak, çünkü portakallarımı açmıyorum' tarzında bir açıklama yapmıştı.. Bu söyleme cevap da Hande Ataizi'den gelmişti ve demişti ki: 'Çıplaklık mevzusu yani tabular, oyunculuğa tamamen ters bir şey. Çünkü hocamız Yıldız Kenter bize 'bunları mevzu yapıyorsanız oyuncu olmayın gidin ev hanımı olun' derdi. 4 yıl konservatuar eğitimimiz boyunca her şeyi Yıldız Hoca 'dan öğrendik. Ona göre senaryo neyi gerektiriyorsa onu yapacaksınız. 'Bunu yapmam, ben soyunmam, bunları şimdiden tabu haline getiriyorsanız bu işi yapmayın, başka meslek seçin' derdi.' Şimdi sevişmeyi tabu yapan ve sevişme sahnelerinde dublör kullanacağını açıklayan kişi Hande Ataizi oldu.. Neden? Çünkü, sevgilisi istemiyor.. 'Soyunmuyorsanız, sevişmiyorsanız gidin ev hanımı olun' diyen Yıldız Kenter bu işe ne diyecek acaba şimdi? Yoksa Hande Ataizi'nin ev kadını olma zamanı mı geldi? 'LANET OLSUN O GECCEYE' Dün gecce Kenan Erçetingöz'le Yüz Yüze'nin konuklarından biri olan Ece Gürsel, Hüsnü Şenlendirici'yle görüntülendiği için yaşadığı pişmanlığı bu sözlerle ifade etti.. 'Keşke hiç olmasaydı, keşke hiç tanışmasaydım, hayatımda değiştirmek istediğim tek gün o gün, Ece Gürsel adına yakışmayacak bir olaydı' diye de devam etti.. Şimdi bu kız yeni biriyle birlikte, evlilik hazırlığı yapıyor ve bir yüzük var parmağında ve hala geçmişini açıklayıp, geçmişinde yaşadığı şeyler yüzünden özür dilemek zorunda kalıyor.. Düşünüyorum da ne kadar zor bir durum aslında.. Hepimizin evlenmeden ya da yeni bir ilişkiye başlamadan önce yaşadığı bir takım ilişkiler, aşklar, birliktelikler var.. Fakat bunların her birisi bizde saklı.. Her gün çarşaf çarşaf ortalıklara saçılmıyor.. Siz okuyan ve izleyen taraftasınız; bizler de işin arka tarafındayız, yani yazan çizen takımız.. Ve bazen gazeteciler olarak cidden acımasız olabiliyoruz.. Ece, 'bizi de bir ana doğurdu ya, biz de bir kız çocuğuz, bunu unutuyorlar çoğu zaman' dediğinde boğazıma bir bıçak saplandı.. Çünkü haklıydı.. 'O zaman heyecana kapılmadan düzgün davranmayı bilmelisin, yanlış insanlarla birlikte olmamalısın' ukalalığı da yapabilir çoğu kişi.. O zaman da derim ki size, 'siz hiç mi yanlış yapmadınız, hiç mi yanlış birisiyle olmadınız, hiç mi bir ilişkinin ardından, keşke yaşamasaydım, lanet olsun' demediniz? Mutlaka vardır derinlerde böyle bir şeyler.. Açık söylemek gerekirse benim de içimde biriktirdiğim 'keşke'lerim vardır ama 'iyi ki'lerim daha çok olduğu için fazla gözüme batmazlar.. O yüzden Ece'yi dinlerken çoğu zaman çuvaldızı kendimize batırarak düşündüm.. Çünkü karşımdaki insan, geçmişinden dolayı özür dilediğini ve mahcup olduğunu söyleyen gencecik bir kızdı.. Üzüldüm gerçekten.. Çünkü bunları yaşamak zorunda değil.. Sürekli özür dilemek ve ya da insanlara açıklama yapmak zorunda değil.. 'Geçmiş geçmiştir, şimdi geleceğe bakmak zamanı'dır diyemiyor kızcağız, çünkü dedirtmiyoruz.. Ertesi gün geçmişinden hangi sayfanın açılacağını bilmiyor çünkü Ece ya da diğerleri.. O yüzden de sevdikleri adama karşı hep 1-0 mağlup olacaklar bu hayatta.. E tabii Ece kadar hassas ve bu kadar ince düşünmeyip 'geçmişim seni ilgilendirmez' diyenler de vardır mutlaka.. Onların işi çok kolay ama Ece gibilerin işi cidden çok zor.. Bir de dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama Ece artık çok farklı biri gibi.. En son geçtiğimiz yıl ki Power TV Müzik Ödülleri geccesine birlikte gitmiştik Ece'yle.. O günden bugüne çok yol kat etmiş, kendini çok yenilenmiş, sakinleştirmiş.. Bu halini çok sevdim gerçekten.. Umarım bu iyileşme süreci devam eder ve çok mutlu olur.. Çünkü artık hak ediyor.. Bol seyirli günler efendim..