EKRANIN PARLAYAN YILDIZLARI!

Yayın Tarihi : 06-09-2007 08:44
Yeni yayın dönemi başladı. Önceden iki günde bir sadece 'orada neler oluyor' programına çıkan Arto, artık nereye yetişeceğini şaşırmış durumda. Sahnedeyken bile bu kadar patlama yapmamıştı; sabah magazinleri sayesinde oradan oraya koşuşturuyor. İnşallah bu koşuşturmayı kendisine faydalı bir hale dönüştürmüştür sevgili Arto. Eğer dönüştürmediyse ona da 'Celebrity Fee' sistemini şiddetle tavsiye ederim. Helin Avşar'dan neyi eksik! En azından Helin gibi skandallarıyla değil, yorumlarıyla ekranda adam. Öyle ya da böyle, kabul edin onun sayesinde ne magazin bombaları patladı bu ülkede! Alişan – Ebru Gündeş aşkı en son örnek işte... Üstelik mıy mıy sunucular gibi sıkmıyor da, acayip eğlenceli bir sunumu var. Bazen kahkahasının şiddeti pek bir artıyor ama ekranda Müge Dağıstanlı'dan daha pozitif gözüktüğü kesin! İşte size iki yeni jön: Serhat Tutumluer ve Sinan Sümer! Dizilerimiz de başladı artık; herkes pek bir mutlu. Geçtiğimiz dönem hiç izlemediğim (itiraf ediyorum; Doğu dizisi diye hiç ilgilenmedim, çünkü Doğu ya da Güneydoğu gerçeğini gözler önüne sermek diye bir kavram var ya, ben bunun dizilerle ya da sinema filmleriyle olmayacağına inandım. Örnekleri çok yapıldı ama oralarda değişen pek bir şey yok, eyvallah diziyi çektik, gerçekleri gözler önüne serdik, peki ya sonra? Sonrası yok, o yüzden daha gerçekçi şeyler yapmak lazım) Ezo Gelin'e, benim en beğendiğim tiyatro sanatçılarından Serhat Tutumluer eklendi bu sezon. E hal böyle olunca bakmadan geçmek olmazdı. Öyle güzel bir karakter yaratılmış ve Serhat Tutumluer öyle güzel yansıtmış ki! Dizilere sonradan girenler genelde sırıtır dizilerde, bir adaptasyon süreci vardır, seyircinin kabul etmesi beklenir vs. Bence bu durum Serhat Bey'i es geçmiş. Çünkü enfes bir oyunculuk izledim ben Ezo Gelin'de. Nurgül Yeşilçay'la da uyumları süperdi. Ama her zaman derim, bunu Serhat Tutumluer'in kendisine de söylemişimdir; tiyatroda bir başka bu adam; oyunculuğu sahnede devleşiyor adeta. O yüzden sadece tv'den izlemekle yetinmeyin bazı isimleri, özellikle tiyatro sahnelerinde de seyredin ki; aradaki farkı görün. Ak koyunla kara koyunu belirlemenizde en önemli kıstastır bence! Kanal D'nin tüm dizileri bu sezon acayip iddialı. Hepsinin tanıtımları yapılıyor, fragmanları döndürülüyor. Bunlardan en etkileyicisi Yaprak Dökümü'ydü ama dizinin sezonda ilk bölümü tam bir hayal kırıklığı yarattı. Çünkü hiçbir şey bağlanamadı, sakız gibi uzadı. Ama fragmanına çok az rastladığım, geçen sezon dizilerinden 'Elveda Derken' dün gecce beklenmeyen bir çıkış yaptı bana göre ve sezona en iddialı başlayan devam dizisi oldu. Bütün olayları bağladılar birbirine, geçen sezonun merakını giderdiler. Bakın mesela bu dizinin oyuncuları da çok iyi. Ece Uslu zaten kendini aşmış durumda oyunculuk anlamında. Gökhan Tepe, oyunculukla hiçbir ilgisi yoktu belki ama bu dizide bana göre 'oyuncuyum' diye ortalıklarda dolaşan bir çok isimden iyi oynuyor. İlk defa bu dizide izlediğim Sinan Sümer, enfes! Sadece yüzüyle oynuyor adam, sana vermek istediği her şeyi gözlerinden alıyorsun. Türkiye'de 'Jön' yok diye naralar atıp, aynı pilavı ısıtıp ısıtıp yiyenlere duyurulur; bakmakla görmek arasında çok büyük fark vardır. Elveda Derken dizisi, aynı zamanda geleceğe çok da büyük bir yatırım yapıyor; bilmiyorum farkında mısınız? Bu dizide oynayan minik oyunculardan Çağla Şimşek'e dikkatli bakın ve izleyin; hatta adını yazın bir yere. Çünkü ileride en çok duyacağınız isimlerden biri olacak; tabii oyunculuk yolunu seçerse. Beğendiğim diğer çocuk oyuncu ise Erkekler Ağlamaz dizisiyle hayatımıza giren nam-ı diğer Boncuk, yani Hakan Büyüktopçu. Şu anda da ATV'de Ertelenmiş Hayatlar'da oynuyor. Acayip doğal, hiç kasmadan, sanki kırk yıldır dizilerde oyunculuk yapıyormuş gibi bilmiş bir edayla oynuyor ama o bilmişlik sizi hiç sıkmıyor. O yüzden bazılarına tavsiyem, en azından şu çocukların oyunculuklarını bir izlesinler... Çocuk deyip geçmesinler yani; eğer istenirse onlardan da öğrenecek bir şeyler bulunabilir... Bol seyirli günler efenim...